Siyasal ve düşünsel bir hesaplaşma! Siyasal ve düşünsel bir hesaplaşma!
Türkiye genelinde irili ufaklı 10 bin halı yıkama firması faaliyet gösteriyor. Tedarikçilerle birlikte 200 bin kişinin çalıştığı sektörde, kaliteli yıkama ve kayıp sorunları yaşanıyor. Sektör temsilcileri, “Her yere halı vermeyin, halınız geri gelmeyebilir. Yönetmelik olmadığı için sektörde başıboşluluk var.” uyarısı yapıyor.

        30 yıldır halı yıkama işi yapan eski İstanbul Halı Yıkamacılar Derneği Başkanı Muhsin Yılmaz, son yıllarda sektör haline gelen halı yıkama işletmeciliğinin çağın teknolojik hızına yetişemediğini, sektörde çarpık uygulamalar meydana geldiğini söyledi. Tüketicinin halı yıkama hizmetini çok basite indirgediğini anlatan Yılmaz, “Oysa halı yıkama hizmeti komplike bir sistemdir. Halı yıkama hizmeti verecek girişimcilerin mutlak suretle bu işle ilgili eğitim alması gerekmektedir. Bu konuyu paylaştığımızda arkadaşların tepkisi; ‘müşterilerinden şikayet almaması’. Oysa müşteri memnun olmadığı zaman o firmaya bir daha halı yıkatmıyor. Firmalar da kaliteli hizmet ürettiklerini sanıyor ve bu yolla her önüne gelen ilkel yöntemlerle işletme kuruyor bu da tüketicinin zararına oluyor.” dedi.

        YÖNETMELİK OLMAYINCA ART NİYETLİLER SEKTÖRE GİREBİLİYOR
        İrili ufaklı 10 bin halı yıkama işletmesi bulunduğunu vurgulayan Muhsin Yılmaz, sektörde çalışan sayısının 70 bin, sektör için kurulan yan sanayi ve tedarikçilerle birlikte çalışan sayısının 200 bini bulduğunu söyledi. Yılmaz, küçümsenmeyecek bir ticaret hacmine sahip olan halı yıkama sektörünün sahipsiz kaldığını öne sürdü. Herhangi bir mevzuat ve yönetmelik olmamasının sektörde bir dizi sıkıntıya yol açtığını belirten Muhsin Yılmaz, “Bir yönetmeliğe sahip olmadığımız için art niyetli kişilerin sektöre girdiğini gözlemlemekteyiz. Bu durum, hem kayıt dışı ekonomiye zarar veriyor hem de işsizlikle mücadeleyi sabote ediyor. En önemlisi de tüketiciyi yanıltıyor, haksız kazanç elde ediliyor.” diye konuştu.

        HER ELİNİZE GEÇEN REKLAMA KANMAYIN
        Firmaların neredeyse tamamının aynı reklam yöntemini kullandığına dikkat çeken Yılmaz, tüketicinin tercih yapması için elinde yeterince bilgi olmadığını kaydetti. Muhsin Yılmaz, şöyle devam etti: “Vatandaş, eline geçen reklam broşürünü referans kabul edip işini halletmeye çalışıyor; ama bu tür seçimde tüketiciyi bekleyen tehlikeler var. Vatandaşın yıkamaya verdiği halısı geri gelmeyebilir, halı yırtılabilir fazla ücret ödetebilirler. Peki müşteri hangi kriterleri esas alıp da firma seçecek? Şu anda tüketicinin elindeki done, memnun kaldığı firmayı tercih ediyor ama onda da sıkıntı yaşıyor. Dolaysıyla halı yıkamacı ne derse o oluyor, başı boşluluk ve düzensizlik almış başını gidiyor. Sektörün kendi iç dinamikleri bu konudan vazife çıkararak bir şeyler yapmaya çalışıyor ama yasal bir dayanak olmadığı için yetersiz kalıyor. Hükümetimizden halı yıkamacılarla ilgili bir yönetmeliği acilen çıkarmasını talep ediyoruz.”




Editör: TE Bilisim