Dr. Nefi Demirci Hakk'a Yürüdü Dr. Nefi Demirci Hakk'a Yürüdü
Gìttim Konuştum, bu Kemal'e deli diyorlar, ne delisi ZIR DELİ BU ZIR DELİ

Gazeteci Refii C.Ulunay, kalemi güçlü bir yazardı ama kara günlerin kara gazetecisiydi. Anadolu’da kurtuluş savaşı yapanlara ateş püskürüyor, işgalci İngiltere’yi destekleyerek şöyle diyordu:

"İngilizleri bekliyoruz. Türkler kendi güçleriyle adam olamaz. İngilizler elimizden tutarak bizi kurtaracak!" (16 Nisan 1920-Alemdar Gazetesi)

İşgal yıllarında İstanbul’da yayınlanan gazetelerin önemli bir kısmı işgal kuvvetlerini destekliyor, Ali Kemal ve Refi Cevat Ulunay "mütareke basını"nın önde gelen isimlerini oluşturuyorlardı.

Mütareke basını, Millî Mücadele tarihimizde yüz karası bir olaydır. Birçok gazete, işgalci devletleri desteklemiş ve hain yayınları ile halkı zehirlemeye çalışmıştır!

Ulunay, Mustafa Kemal Paşa’yı, bir gazeteci olarak, Şişli’de kaldığı evde ziyaret eder. Çanakkale Savaşları’na ilişkin sorularını bitirdikten sonra ayrılmak üzere ayağa kalktığı zaman Mustafa Kemal, "Bu vatan, içine düştüğü bu felaketten nasıl kurtarılır, diye bir sual sormanızı isterdim" der. Ulunay şöyle cevap verir:

"Ben bu vatanın kurtarılmasını mümkün görmediğim için böyle bir sual düşünmedim. Neyle, hangi askerle, hangi silahla, hangi parayla? Maalesef paşam, vatan kupkuru bir çölden farksız oldu. Affınıza sığınarak arz edeyim ki, artık bu kupkuru çölde hiçbir hayat belirtisi yok!"

Mustafa Kemal Paşa :

- "Çöl sanılan bu álemde saklı ve kuvvetli bir hayat vardır. O, millettir. O, Türk milletidir. Eksik olan şey teşkilattır. Bu teşkilat organize edilebilirse, vatan da, millet de kurtulur.!"

- Neler diyorsunuz paşam ?

-Anlatayım. Siz sanıyor musunuz ki, savaşı kazanmakla müttefikler aralarındaki bütün sorunları çözmüşlerdir. Aralarındaki asıl rekabet şimdi başlayacaktır. Asırlarca birbirleriyle boğuşan Fransızlarla İngilizleri ortak düşman tehlikesi birleştirdi. Şimdi o eski rekabet bıraktıkları yerden tekrar başlayacaktır. İtalya’nın da başı dertte. Onlar da her an bir iç karışıklık yaşayabilirler. Sonuçta, Anadolu’da başlayacak bir milli direnişle hiçbiri mücadele edecek durumda değildir.

Refi Cevat Ulunay, matbaaya dönünce arkadaşları "Anlat" derler. Anlatır:

Arkadaşlar Zır deli bu zır deli. BANA de di ki :

"Refii bey Refii bey, Şu sıralar Anadolu’ya geçilir, milli direniş harekete geçirilirse, Fransızı da, İngilizi de, İtalyanı da memleketten kovulur, vatan istiklaline kavuşur, millet de esaretten kurtulurmuş! Anladınız mı arkadaşlar? Bu adama deli demeyin, deli değil, zırdeliymiş!"

Ve ardından direniş başlatan Mustafa Kemal ve arkadaşlarina korkunç bir saldiri başlatir gazetesinde.

onlar anadolu'yu dahi temsil edemez. ankara meclisi ancak ittihat ve terakki'yi temsil eder. avrupa'nın tanıdığı meşru bir hükümet var o da bab-ı ali'dir.ankara hükümeti avrupa için kabil-i hitap bir hükümet değildir ve olamaz." (alemdar, 9 şubat 1921)

"biz anadolu'daki kuvayi gayri milliyecilerin işgal kuvvetleriyle baş edebileceğini sanmıyoruz. salah-ı mevcudiyetimiz için bunların temsilcilerini yok etmemiz gerekir. millet anadolu'yu soyup, kasıp kavuran kuvayı gayri milliyeye karşı halifesinin ve tahtının etrafında birleşecektir." (alemdar, 26 temmuz 1920)

“Anadolu ve Kemal  ile değil, Yunanistan ile anlaşmalıyız. Yunanlılar ne kadar ebedi düşmanımız olursa olsun, bugünkü galiplerimizin bir müttefikidir, onlara karşı yapılacak hareket, İtilaf Devletleri’nin kırgınlığına sebep olur. Gafletin bu derecesi görülmüş, işitilmiş şey değildir!”

Kurtulus savasi kazanilinca 150 likler listesinde ülkeden sürülür..

Atatürkün vefatindan sonra cikan afla ulkeye döndü.

Af kanunu ile Türkiye’ye döndüğünde, gazeteciler sorar; “Mustafa Kemal Atatürk hakkında söylediğin sözler ve büyük yanılgın için pişman mısın?”

Refi Cevad Ulunay yanıtlar:

“Hayır, aslında ben haklıydım. Herkes de benim gibi düşünüyordu.

Dürüst olsun herkes,  O günlerde vatanın savaşarak düşmandan kurtulacağını düşünen  tek insan oydu.” 

Daha fazla ayrinti icin : Eski Turizm ve Tanıtma Bakanı Dr. Alev Coşkun, : "Samsun’dan Önceki 6 Ay -İşgal, Hüzün, Hazırlık"  adlı kitabı

#kaankoru

Atatürk dururken dememiş... " ...Dahili ve harici bedbahtların olabilir..." diye... bu topraklarda geçmişte olduğu gibi bugün, bugün olduğu gibi yarın bunun gibi hainler çıkmıştır ( Fesli Kadir, F.Gülen vs gibi), çıkacaktır da... Bu ülke onların hainliğine asla yenik düşmeyecektir...

Editör: TE Bilisim