Milli egemenliğimiz kaldı mı? Milli egemenliğimiz kaldı mı?
Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, Türkiye’nin ilaç üretiminde yüzde 100 dışa bağımlı olduğu vurgulayarak, "Kayseri'de ilaç ve aşı üretimi ile ilgili bir araştırma yaptırdım. Galatasaray'ın Sneider'e ödediği 25 milyon Euro'ya ihtiyaç var. Bir kulüp ödüyorsa bir futbolcu için ödeyebiliyorsa, bu ülkede bu imkan mevcuttur. Büyük devlet olmanın yolu bundan geçiyor." dedi.

Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, tamamlanarak hizmete açılan Betül – Ziya Eren Genom ve Kök Hücre Merkezi’nde bir toplantı düzenledi ve Kayserili iş adamlarına bilgiler verdi. Üniversitenin fiziki mekanları ve bilimsel çalışmaları ile ilgili bilgilerde aktardı. Keleştemur, yeni hizmet binası tamamlanmak üzere olan Bio Güvenirlilik Seviye -3 merkezinin aşı geliştirme ile ilgili bir merkez olduğunu ve buradaki laboratuvarlarda birçok hastalıkla ilgili aşı çalışmasının rahatlıkla yapıldığını hatırlattı. Merkezin, üniversitelerinin tıp fakülteleri olduğu bölümde faaliyet gösterdiğini aktaran Keleştemur, “Bu merkezimin binası için 4 milyon lira bir harcama yapılıyor. Merkezin büyük oranda inşaatı bitti. Başkanlığını Kırım Kongo hastalığına karşı aşı geliştiren bir hocamız yapıyor. Aşı yüzde 80 oranında hayvan deneylerinde hastalığı önlediği tespit edildi. Bu aşı endüstriyel anlamda artık ilaç haline getirilmesi ile ilgili çalışma yapılma aşamasına geldi.” dedi.

Prof. Dr. Keleştemur, ilaçla ilgili endüstriyel ürün aşamasında artık mantalite olarak değişime ihtiyaç duyulduğunu ifade ederek, şu bilgileri verdi: “Bu tür bilgilerin ürüne dönüştürülmesi Türkiye için olmazsa olmaz ihtiyaçtır. Bunu yapmak çok önemli. Bu sadece bir hastalık içinde değil birçok hastalık için temel alt yapısı bir aşı geliştirmeye müsait bir laboratuvardır. Biz birçok hastalık için geliştirilen aşıları dışarıdan alıyoruz. İstedikleri parayı da vermek zorunda kalıyoruz. Burada büyük bir sorun var. Bizim bu tesisleri kurmamız gerekiyor. Laboratuvarlar olması lazım. Yoksa bilgi üretemeyiz.”

Kayseri’de ilaçla ilgili, aşı üretimi ile ilgili bir sanayi kurulması konusunda ne gerektiği yönünde çalışma yaptırdığını anlatan Keleştemur, “Bunun için 40-50 milyon lira gerekiyor. Galatasaray’ın en son aldığı oyuncusu Snaijder’e ödediği para 25 milyon Euro. Eğer Türkiye’de bir kulübümüz bir futbolcuya transfer için bu parayı ödeyebiliyorsa, bizim buradaki sanayiye daha fazla para ödeyebileceğimizi gösteriyor. Özel sektör ile yada devlet desteği ile bu yatırımları yapmak zorundayız. Yoksa büyük devlet olmak sevdasından vazgeçmeliyiz.” diye konuştu.

-GEN-KÖK MERKEZİYLE ÖNÜMÜZÜ GÖRECEĞİZ

Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, üniversite bünyesinde açılan Gen-Kök Merkezi’nin Türkiye’de örneği olmayan araştırma merkezi olduğunu söyledi. Bu araştırma merkezini kurarken bölgenin ihtiyacı, ülkenin ve insanlığın ihtiyaçlarını dikkate aldıklarını belirtti. Bilim nereye gidiyor, sağlıkta neler oluyor, uzay bilimlerinde neler yaşanıyor, ziraatta, gıda da neler olacağını bilmeden, dikkate almadan yapılacak yatırımların akamete uğramaya mahkum olacağını ifade etti. Bu nedenle açılan merkezin yol gösterici harita olacağını anlattı.

Sağlık bilimlerinde moleküler genetik çalışmaların, genonik çalışmaların ön planda olduğu birkaç 10 yıla girildiğini de aktaran Keleştemur, gelişmelerle ilgili şu bilgileri verdi: “10-20 yıl boyunca birçok hastalık kök hücre ile tedavi edilecek. Böyle bir döneme giriliyor. İnsan organizasyonunun temelini oluşturan hücreden farklı hücreler oluşturuluyor. Kalp, beyin hücresi oluşturuluyor ve tedavide kullanıyorsunuz. Türkiye yapay organ üretimi ile ilgili tıbbi çalışmada geri kaldı. Bu merkezin amacı kök hücredir ve önemlidir. Yine merkezin bir bölümünde moleküler çalışma yapılıyor. Veterinerlik ve ziraat ile ilgili de çalışmalar olacak.” diye konuştu.

-HASTANIN DOSYASINDA GENETİK HARİTASI OLACAK

Tıptaki gelişimin çok hızlı olduğunu aktaran Keleştemur, hastanın artık hastanedeki dosyasında genetik haritasının yer alacağını söyledi. Keleştemur, yapılan uygulamalarla ilgili şu bilgileri verdi: “Tıp değişiyor. Şu anda bir hastaneye gidiyorsunuz ve dosyanızda genetik haritanız var. Kişi ile ilgili 60 yaşında, 70 yaşında şu hastalıklara yakalanma riski olduğu buradan söylenecek. Bu sayede tedbir alınıyor. Bu Amerika’da uygulanıyor ve maliyeti 10 bin dolar. Maliyeti bin dolara düşüncede yurt dışına pazarlayacaklar. Burada birçok hastalık önlenebilme ihtimali var. O nedenle moleküler çalışma anlamında bu bina önem taşıyor. Çalışmalar olacak.”

Merkezin yapımını gerçekleştiren hayırsever iş adamı Ziya Eren ve ailesine de teşekkür eden Keleştemur, merkezde çalışacak yabancı bilim adamlarının olacağını ifade ederek, şuana kadarda 88 genç bilim adamının yurt dışına gönderilerek eğitim almak suretiyle hazırladıklarını ifade etti.

Editör: TE Bilisim