‘Millî Mücadele’nin Dinci Muhalifleri’ ‘Millî Mücadele’nin Dinci Muhalifleri’
İran, Irak, Suriye ve Türkiye’nin belirli topraklarını içine aşacak şekilde Büyük Kürdistan hayali peşinde koşan siyasi Kürtçüler, PKK ve onu destekleyen ülkeler, 1970’li yıllarda İran’ın içinde bulunduğu rejim  kargaşalığından ve İslam devriminde yaşanan otorite boşluğundan faydalanarak İran Kürdistan Demokrasi Partisi önderliğinde silahlanmaya başlamışlardı.

İran Kürdistan Demokrasi Partisinin başında bulunan Gasımlı idaresindeki PEJAK’a bağlı gruplar Mahabat ve Savuçbulak garnizonunu basarak buradan aldıkları silahlarla 20 bin PEJAK militanını silahlandırmışlardı.

Bundan güç bulan Kürdistan Demokrasi Partisi Güney Azerbaycan topraklarını da içine alan bir Özerk bölge kurmak için faaliyete geçtiler. Ancak bölgeden Türklerin boşaltılması gerekiyordu. Türklere gözdağı vermek için de Sulduz’da silahlı bir miting düzenlemeye karar verdiler.

Aslında Gasıml’ının stratejisi Azerbaycan’da yaşayan kürt azınlıkların üstünden tarihi Azerbaycan topraklarını Kürdİstan gibi göstererek bölgedeki Türklerin varlığını yok saymaktı.

Türklerin ve İran yönetiminin bütün direnişine rağmen, 20 Nisan 1979 günü Kürdistan demokrat partisi 20 000 silahlı kişi ile birlikte Sulduz’da gövde gösterisi yaparak hayal ettikleri özerkliği Azerbaycan’ın kalbinde ilan etmek üzere saldırılara başladılar. 

Şehrin sokaklarında Türkleri tehdit edercesine Kürdistan marşları okuyarak silahlarını ateş eden bu haydutlara karşı Türklerin gösterdiği direniş ve savunma Kürtlerin bu girişimlerini defetti.

Çatışmaların sürdüğü günlerde, Kürtler tarafından evler yağmalandı, evlerde savunmasız halk fecii şekilde katledildi. Birçok Türk ailesi ile birlikte Sulduz’u terk etmek zorunda kaldı.

Urmiye’nin Cuma hatipliğini yapan Sulduz savaşına bizzat katılan Molla Heseni’ni siviller ile birlikte dönemin yerli silahlı güçleri şehri korumak Silahlı Kürt gruplarını defetmek için milli bir ruhta birleşerek dört günlük bir savaşın sonunda Sulduz’u silahlı Kürt gruplarından temizlemeği başardılar.
Sulduz savaşına bizzat katılan Molla Heseni’ni hatıra kitabında mücadele sonrası gördükleri şöyle yazıyordu;

“Olayın sabahı evlere başçekmek için gittiğimde 2 evi yakından gördüm evlerin birinde 11 kafasını kesmişlerdi bu beni çok etkiledi üç yaşında bir kızın kafasını şışle annesinin göğüsüne dikmişlerdi 22 kişiyi boğazlarından asarak kendilerice idam etmişlerdi başka bir evde bir genci balta ile bölük bölük kesmiştiler”.
Çatışmaların sürdüğü 5-7 gün içerisinde 700 den fazla savunmasız çocuk, kadın, genç ve yaşlı katledildi.

Unutmadık ve Unutmayacağız. Şehitlerimizin aziz ruhları şad olsun.

Pejak aynı oyunu Haziran 2019 yılında, aynı şehirde Sulduz’da uygulamak istedi. Başaramadılar. Türk uyanmış ve teşkilatlanmıştı. 

Türk Hareketi, 2019 Sulduz saldırısını Türkiye Cumhuriyeti’ne duyurmak için faaliyete başladı. Ne basın, ne de kendisini Türk Milliyetçisi olarak tanıtan siyasi particikler bu olaya ilgi duymadılar.
Şimdi kendilerini Türk Milliyetçisi olarak lanse ettiklerinde gülüyorum.

ALINTI

Editör: TE Bilisim