İskeçe Festivali'ne Türkiye'den giderek katılanlar ne eğlenmiştir ama!!! İskeçe Festivali'ne Türkiye'den giderek katılanlar ne eğlenmiştir ama!!!
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Darbe ve Muhtıraları Araştırma 28 Şubat Alt Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel, darbeye teşebbüs eden askerlerin tutuklanması ve tutuklama süreleri ile ilgili olarak AK Parti’nin tek hassasiyetinin, hak ihlallerine sebep olabilecek işlerin uzaması olduğunu söyledi. Karayel, "Tabiri caizse cehenneme odun taşıyıcılığı yapan kimler varsa, bunların hepsi suç işlemiş ise bunların suçunun karşılığı neyse, hukuk karşısında gidip hesap vermeliler. Suçsuz olanlar da suçlu olanlar da ayıklanmalıdır.” dedi.

Darbe ve Muhtıraları Araştırma 28 Şubat Alt Komisyon Başkanı Yaşar Karayel, Cihan Haber Ajansı (Cihan) muhabirinin sorularını cevapladı. 28 Şubat darbesi için komisyonun kurulmasının önemine dikkat çeken Karayel, bu çalışmalar ile toplumda bilinçlenmenin olduğunu ifade etti. Karayel, “Yapılan zulümleri, işkenceleri, yapılan hukuksuzlukları gözler önüne serdi. Hukuksuzlukların ortadan kaldırılması için Meclis'in kendi iradesine sahip çıkması lazım. Şu anda da Meclis kendi iradesine ve milletin iradesine sahip çıkıyor. Onun için bu darbeleri ve muhtıraları araştırma komisyonu kuruldu. Geçmişi ile yüzleşiyor Türkiye. Yavaş yavaş olabilecek bir şey, hemen birden bire 50 yıllık tarihi 10 güne bir aya sığdırmanız mümkün değil.” diye konuştu.

"HUKUK KARŞISINDA BUNLARIN BİR CEZAİ KARŞILIĞI VAR"

Darbelerle hesaplaşmanın devam ettiğini aktaran Karayel, Ergenekon ve Balyoz’daki tutuklamalardan kamuoyunda rahatsızlık duyanlar olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Evet, kimsenin tutuklanmaması lazım ama kim hukuksuzluk yapıyorsa da hukuk karşısında bunların da bir cezai karşılığı var. Onun için hukuk düzenini kurmak kolay bir iş değildir. Yavaş yavaş bunlar oluyor, bunları görmenin de mutluluğu içindeyiz.”

"AK PARTİ'NİN TEK HASSASİYETİ HAK İHLALLERİNE SEBEP OLACAK İŞLERİN UZAMASI"

Yargılama sürecinden duyulan rahatsızlıklara da değinen Karayel, “Yaptığımız işler ve verdiğimiz kararlar eğer kamuoyunda maşeri vicdanda, milletin vicdanında yeteri kadar kabul görmüyorsa burada bir sıkıntı var demektir. Eğer siz emir komuta zinciri içerisinde yapılan işlerle ilgili en alttaki şerh niteliğindeki adamın parafını, en üstteki komutanın kararı gibi algılar ve bunun aynı örgüt içerisinde varlığını kabul ederseniz, o zaman herkesin sorumluluğunun da aynı olduğunu kabul etmek gerekir. İşte bundan dolayı bir rahatsızlık da var. Evet, kim suç işliyorsa karşılığını görmeli ama böyle 4-5 yıl gibi uzun vadelerde tutukluluk süreleri kamu vicdanını da yaralıyor. Hukuk sistemimiz ona göre çalışmalı. Yani bunun çalışması için AK Parti’nin gayretleri var. Uzun süren tutukluluk süreleri daha kısa, eğer beraat edeceklerse insanlar beraat etmeli veya hüküm giyeceklerse mahkemelerin dosyalarını hazırlayıp kararlarını ona göre vermeliler. İnsanlar bunu bilmeli, tutuklu mu olacak, hükümlü mü olacak. AK Parti’nin buradaki hassasiyeti, hak ihlallerine sebep olabilecek işlerin uzamaması. Yani bundan rahatsızlık vardır.” ifadelerini kullandı.

"YARIN SEVENİMİZ DE SEVMEYENİMİZ DE GELİP GEÇMİŞ OLSUN DİYEBİLİR"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Balyoz hükümlüsü eski Orgeneral Ergin Saygun’u hastanede ziyaret etmesinin ardından gelen tepkileri de değerlendiren Karayel, “Sayın Başbakanımızın, insani olarak bir komutanımızı ziyaret etmesini bile istismar edenler var. Bunlar insani görevlerdir. Beraber mesai arkadaşlığı yaptığı bir arkadaşın ağır kalp ameliyatı geçirdiği için ziyaret etmiş olması insani bir görevdir. Bunlar doğru şeyler değil. Yarın herkes sağlık sıkıntısına düşebilir. Sevenimiz de sevmeyenimiz de bize gelip geçmiş olsun diyebilir. Bunlar insani şeylerdir, bunları kaybetmememiz gerekir.” şeklinde konuştu.

"BİN YIL SÜRECEK DENİLEN BİR HAZIRLIĞIN ARKASINI 3-5 AYDA TOPARLAYAMAZSINIZ"

Devam eden 28 Şubat soruşturması için ise Karayel, bin yıl sürecek denilen bir hazırlığın böyle 3 ayda, 5 ayda arkasının toparlanmasının, bunu hukuksal delillerle destekleyerek bir iddianame oluşturmanın ve bunun neticesini almanın kolay bir iş olmadığını söyledi. Karayel, sözlerine şöyle devam etti: “Bununla ilgili hazırlık yapan kurumlara baktığımız zaman derin devletin yaptığı iş ve işlemlerin kısa süreye sığdırılması söz konusu olamaz. Eline gelen bilgiler, deliller güçlü olduğu müddetçe bunları yeniden gündeme getiriyor. Bu doğrultuda ifadelere başvuruluyor, tutuklama olacaksa tutuklama talebiyle mahkemeye sevk ediyor, yoksa bırakıyor. Bunlar, bu ülkede olması gereken hukuk kurallarıdır. Bu kurallara hepimiz uyuyoruz, herkes de uyacak.”

"İNŞALLAH TÜRKİYE'DE DARBE DÖNEMİ KAPANMIŞ, ARTIK SİVİL SİYASET GELECEĞE HAKİMDİR"

Yargı süreci için ise buna hukukun karar vereceğini bildiren Karayel, “Bu, hemen neticelenmeyebilir. Evet, bu işte canı yananlar olabilir, sıkıntı çekenler olabilir. Keşke olmasa ama o zaman denilir ki ‘bu darbeciler darbeye teşebbüs etmemelidir’ hem edeceksiniz, hem ülkede sivil siyaseti yok edeceksiniz, Türkiye’nin ekonomisini batıracaksınız, tabiri caizse Türkiye’nin geleceğini karartacaksınız, bundan dolayı da hesap vermek istemeyeceksiniz’ bu da olmaz. Kimse bunlara vesile olanlar, tabiri caizse cehenneme odun taşıyıcılığı yapan kimler varsa, bunların hepsi suç işlemiş ise bunların suçunun karşılığı neyse hukuk karşısında gidip hesap vermeliler. Suçsuz olanlar da suçlu olanlar da ayıklanmalıdır. Türkiye, böylece geçmişi ile yüzleşip gelecek nesillere müreffeh ülke bırakmalıdır. Aksi takdirde her 10 yılda bir bu darbecilerle yüzleşmek zorunda kalırız. İnşallah, Türkiye’de bu darbe dönemleri kapanmıştır ve sivil siyaset bundan sonra Türkiye’nin geleceğine hakimdir.” sözlerini ifade etti.


Editör: TE Bilisim