Yolun sonu mu? Yolun sonu mu?
Olaylı 1 Mayıs ile ilgili değerlendirmede bulunan Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) Başkanı Lami Özgen, hiç kimsenin güvenlik güçlerine saldırmadığını iddia etti. Taksim’deki çukurun valilik tarafından bahane edildiğini söyleyen Özgen, “İnşaat suni bir gerekçedir. Taksim alanı politik bir tutum olarak kapatılmıştır.” dedi. Eylemciler arasında marjinal grupların bulunduğunu kabul etmeyen Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey Üyesi Osman Öztürk, “İşçiler sendika flamalarıyla ve ceketleriyle kendini gazdan korumaya çalıştı.” diye konuştu.

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü, İstanbul Valiliği’nin yasağına rağmen Taksim’de kutlamak isteyen grupların olay çıkarması ile ilgili sendika temsilcileri bir açıklama yaptı. Şişli’deki DİSK binasında yapılan açıklamaya DİSK Başkanı Kani Beko, DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, KESK Başkanı Lami Özgen ve Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey Üyesi Osman Öztürk katıldı. Açıklamaların yapılacağı esnada sendika temsilcileri dün polisin kullandığı biber gazı fişeklerini masanın üzerine koyup, gazetecilere gösterdi.

Hiç kimsenin güvenlik güçlerine saldırmadığını öne süren KESK Başkanı Lami Özgen, olayların Beşiktaş’ta başladığını ve toplanan 10-15 kişilik gruba uyarı bile yapılmadan polisin müdahale ettiğini ileri sürdü. Günlerdir Taksim’deki 30 metrelik çukurun bahane edildiğini dile getiren Özgen, “30 metrelik çukuru kapatamayan valilik, dün kilometrelerce alanı abluka altına alabildi. İnşaat suni bir gerekçedir. Taksim alanı politik bir tutum olarak kapatılmıştır. Bundan kaynaklı yaşananların sorumlusu İstanbul valisi ve hükümetin kendisidir.” ifadelerini kullandı.

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve Başbakan ile 1 Mayıs öncesinde yaptıkları toplantılarda, önümüzdeki yıllarda 1 Mayıs’ta Taksim’in açılacağının kendilerine söylenmediğini aktaran KESK Başkanı Özgen, “Toplantılarda Kazlıçeşme’de bir meydanın olduğu, Yenikapı’ya ise büyük bir meydan inşa edileceği söylendi. Bize ileriki yıllarda buralarda miting yapabileceğimiz ifade edildi. Ertesi yıl Taksim’de yayalaştırma çalışmasının bitirilmesinin ardından Gezi Parkı’nda Topçu Kışlası inşaatının başlanacağı, yine Taksim’de inşaat olacağı ve bu sebeple seneye de Taksim’de miting yapılamayacağını bize anlattılar.” diye konuştu.

1 Mayıs’ta göstericilere orantısız şiddet uygulandığı iddiasında bulunan DİSK Başkanı Beko “Taksim İlk Yardım Hastanesi’ne polis saldırısı sonrası 10 kişi başvurmuştur. Yaralılar arasında 17 yaşındaki bir kadının durumunun ağır olduğu belirtiliyor. Şişli Etfal Hastanesi’ne 100’e yakın başvuru yapılmış. 23 kişiye ise adli rapor verilmiştir. Adli rapor alanlar polise suç duyurusunda bulunacaktır. Şişli Etfal Hastanesi’ndeki bir kişinin durumunun ağır olduğu kaydedilmiş. Haseki Hastanesi’ne başvuran bir erkeğin durumunun kritik olduğu aktarılmıştır. Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne 10’a yakın, Türkiye hastanesine ise biri ağır iki yaralının geldiği öğrenilmiştir.” dedi. 72 kişinin gözaltında olduğunu ifade eden Beko, 60 kişinin İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube’de, 4 kişinin Terörle Mücadelede Şubesi’nde, 8 kişinin ise Çocuk Şubesi’nde bulunduğunu vurguladı.

Şişli Etfal Hastanesi’nde yapılan saldırıyı kınadıklarını belirten Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey Üyesi Osman Öztürk ise, “Hiçbir gerekçeyle hastaneye saldırıyı kabul edemeyiz. Savaşta bile hastaneye saldırı yoktur. Hastaneye müdahale eden polislerin açığa çıkarılması ve yargılanması gerekir. Polis kendini savunmak için gaz sıkmadı. Bu silahlardan çıkan cisimler yakın mesafeden insana temas ederse yaralayıcı ve öldürücü etkisi vardır.” diye konuştu.

‘EYLEMCİLER ARASINDA MARJİNAL GRUP YOKTU’

Eylemciler arasında marjinal grupların bulunduğunu kabul etmeyen Öztürk, “İşçiler sendika flamalarıyla ve ceketleriyle kendini gazdan korumaya çalıştı. Son üç yıldır Taksim açılmasına rağmen hiçbir olay çıkmadı. Burada marjinal gruplar yoktu. Devlet işçilere savaş açtığı zaman, ‘Marjinal gruplar ortaya çıkıyor.’ gibi bir algı oluşturuluyor.” şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilisim