Nasıl iyi yönetiliyor muyuz? Nasıl iyi yönetiliyor muyuz?
Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Şaziye Köse, 2015 bütçesi için "Sermayeye teşvikler, vergi afları gibi uygulamalarla kaynak aktarma bütçesidir. Yağma ve talan bütçesidir. Piyasalaştırmayı, özelleştirmeyi, taşeronlaştırmayı ve iş cinayetlerini daha da artıran bir bütçedir." dedi.

KESK Eş Genel Başkanları Lami Özgen ve Şaziye Köse, 2015 yılı bütçe kanun tasarısı ile ilgili sendikanın genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Köse, bütçenin demokratik katılımcılığı esas alınmadan, toplumun en geniş kesimlerinin müzakere ve onayına başvurulmadan antidemokratik bir anlayışla hazırlandığını söyledi. Sunulan bütçenin halkı yoksullaştıran, sermayeyi kayıran bir bütçe olduğunu kaydeden Köse, "Sermayeye teşvikler, vergi afları gibi uygulamalarla kaynak aktarma bütçesidir. Yağma ve talan bütçesidir. Piyasalaştırmayı, özelleştirmeyi, taşeronlaştırmayı ve iş cinayetlerini daha da artıran bir bütçedir. Vergi yükünü doğrudan ya da dolaylı olarak emekçi sınıf ve halkların omuzlarına yükleyen bir bütçedir. Elektrik, su, doğalgaz gibi zorunlu ihtiyaçların fiyatlarını yüksek tutarak bütçe gelirlerinin yükünü halka ödeten bir bütçedir. Kaynakların içeride ve dışarıda savaşa ayrıldığı bir savaş bütçesidir. Giderek otoriterleşen bir devletin bütçesidir." diye konuştu.

'DEVLET İŞÇİLERİN 1 YILDA ÜRETTİĞİNİN DÖRTTE BİRİNE EL KOYACAKTIR'

Köse, kamu harcaması ve gelirlerine de değinerek, şunları dile getirdi: "Bütçe Kanunu Tasarısı’na göre, 2015 yılında Türkiye’de Gayri Safi Yurtiçi Hasıla 1.9 trilyon TL olacak, yapılacak kamu harcaması 473 milyar TL ve toplanacak vergi gelirleri 427 milyar TL olacaktır. Bunun anlamı şudur: Devlet işçilerin, emekçilerin bir yılda ürettikleri değerin yaklaşık dörtte birine el koyacaktır. Bütçe dışı fonlar, örtülü ödenek gibi mekanizmalarla emekçilerden aktarılan kaynak gerçekte üçte biri bulmaktadır. Bu gasp yetmezmiş gibi çift haneye yaklaşmış enflasyon karşısında kamu emekçilerine, işçilere 2015 yılı için yüzde 3’lük zam dayatılmaktadır. Bunun adı gasptır, soygundur."

'AK SARAY, 200 TAM DONANIMLI HASTANE DEMEK'

Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın maliyetini değerlendiren Köse, "Milyonlarca insanın evsiz olduğu bir ülkede Cumhurbaşkanı kendine 1.3 milyar liralık konut yaptırabilmekte, Cumhurbaşkanlığı bütçesi yaklaşık yüzde 100 artarak 397 milyar liraya çıkartılabilmektedir. Bugün 1.3 milyar’lık Ak Saray 2,5 milyon kamu emekçisine yüzde 2 daha fazla zam demektir. 1 milyon 600 bin asgari ücretlinin aylığıdır. 274 tane tam donanımlı okul, 92 üniversite, 200 tane tam donanımlı hastanedir." ifadelerine yer verdi.

'TÜRKİYE, POLİS DEVLETİ OLMA YOLUNDA'

Savunma ve güvenlik bütçesindeki artışın yarısından fazlasının tek başına Emniyet Genel Müdürlüğü bütçesinde yapılmış olduğunu kaydeden Köse, "Türkiye’nin bir süredir başta toplumsal muhalefeti baskı altına almak adına çıkarılan İç Güvenlik Yasası olmak üzere, gerek yasal düzenlemelerle, gerekse pratik uygulamalarla 'polis devleti' olma yolunda hızla ilerlediğinin kanıtıdır." ifadelerini kullandı.

'MAAŞLARIMIZDAKİ KAYIPLAR DERHAL TELAFİ EDİLMELİ'

Köse taleplerini ise şu şekilde sıraladı: "AKP-Memur Sen satış sözleşmesinden kaynaklanan maaşlarımızdaki kayıplar derhal telafi edilmelidir. Emeklilikteki sefalet ücretine son verilmeli, ek ödemeler emekliliğe yansıtılmalıdır. Bütçe, gelir dağılımını daha da bozucu değil, gelir dağılımındaki adaletsizliği giderici bir işleve sahip olmalıdır. Bütçenin hazırlanmasında demokratik süreçler işlemeli, sendikalar, demokratik kitle örgütleri bütçe hazırlık süreçlerinde yer almalıdır. Halkın bütçe öncelikleri konusunda kararlara katılımını sağlayacak mekanizmalar geliştirilmelidir."

Editör: TE Bilisim