-Mekke müşrikleri, Hz. Muhammed’i öldürmek için her kabileden bir kişi seçip, gece evinin etrafını sardılar, dışarı çıkmasını beklediler. İsteselerdi, evi içindekilerin üzerine yıkar veya içeri dalar, Hz. Muhammed’i öldürürlerdi. İçeri girelim diyen bir kişiye Ebu Cehil: Ben kendime, Ebu Cehil, Muhammed’in hanesine tecavüz etti dedirtmem, dedi.
Başkalarının mahremini gözetmek için gizli kamera kullananlar! Keşke bu konuda, Ebu Cehil kadar karekter sahibi olsaydınız!!!
-Ebu Cehil kızgınlıkla Hz. Ebubekir’in kızı Esma’ya bir tokat attığı zaman, ona yalvarmaya başladı: Ne olur bu hadise aramızda kalsın, Ebu Cehil bir kadına vurdu diye, beni rezil etme, dedi.
Keşke; hanımlarına beye başka bir kadına el kaldıranlar, bu konuda Ebu Cehil kadar hassas ve erdemli olabilselerdi...
-Ebu Süfyan, müşrik ilken bir kervanla Rum diyarına( Suriye’ye) gitmişti. Rum imparatoru Heraclius ona, Hz. Muhammed’in yalan söyleyip söylemediğini, kimseye haksızlık edip etmediğini, sordu. Ebu Süfyan; vallahi yalan söylemek ayıp ve hayasızlık olmasaydı, Muhammed’in aleyhine yalan konuşmak isterdim. Bunların hiç birisini yapmıyor, dedi.
Keşke yalan söyleyenler bu konuda Ebu Süfyan kadar dürüst ve erdemli olabilselerdi...
-Elbetteki, buradaki büyüklük, Ebu Cehil ve Ebu Süfyan büyüklüğü değildir. Buradaki büyüklük, cahiliyet döneminde bile toplumun sahip olduğu ahlaki değerlerdir.
-Bugün, haksız yere kanların akıtıldığı, ırzların tarumar edildiği, şerefsizlerin itibar gördüğü, dürüst insanların aşağılandığı, menfaatin üstünde hiç bir insani değerin kabul görmediği bir ortamda yaşıyoruz. İnsanlık, insanlığından ve evrensel değerlerinden ne çok şey kaybetti...
ان الله لا يغير ما بقوم حتي يغيروا ما بأنفسهم ...
“Bir kavim, kendilerini değiştirmedikçe, Allah onları değiştirmez.” K.Kerim.
Câbir Yıldız
Editör: TE Bilisim
