‘Türkiye Yüzyılı’ ‘Türkiye Yüzyılı’
Sevgili Rubil Kardeşim,

Kur’an 400 Bin Yıllık İslam dininin son vahyi ve kendisinden önce gelen bütün vahiylerin özetidir.
Kur’an insanları değiştirmeye geldi. Fakat insanlar Kur’an’ı istemediler.

BAŞLANGIÇTAN İTİBAREN KUR’AN’LA HEP SAVAŞTILAR.

İki türlü savaştılar:
1. Mekke’de tepedekiler savaştı Kur’an’la,
2. Medine’de içeridekiler savaştılar, yani münafıklar

Peygamber’den sonra Kuran’ı mushaflaştırıp, onun yerine paralel Kur’an’lar imal ettiler.

Emeviler İslam ile açıktan savaştı. Muaviye zamanında, paralel dinin kaynağı olarak on binlerce hadis uyduruldu. Bu rivayetlere dayalı yeni bir din uyduruldu. İndirilen din yürürlükten kaldırıldı.

Peygamberden 200 sene sonra hepsi de Horasan Bölgesinde ve Sasani orijinli olmak üzere 6 adet Hadis Külliyatı bir proje olarak oluşturuldu. Adına Kütüb-i Sitte (Altı Kitap) dendi. Yaklaşık 7000 civarında Sahih Hadisler olarak dinin temel öğretileri içinde yer aldı. Hatta ilk sıraya kuruldu; Kur’an ayetleri Kütüb-i Sitte’nin onayına sunulur hale geldi.

KUR’AN İSLAM’INDAN HADİS İSLAM’INA GEÇİLDİ.

Hâlbuki bu kitapların içinde, bırakın sahih özelliği taşımayı, dine, akla ve ahlaka aykırı, Allah Resulünün söylemeyeceği yüzlerce sözde hadis “Sahih” sıfatıyla yer almaktadır.

Dahası, aslen Arap olan İmam Malik’in üstelik bunlardan çok daha eski ve sünnetle hadisi birleştiren, daha gerçekçi ve yaklaşık 1720 hadisten oluşan Muvatta isimli eseri Sahih Hadis kitabı olarak kabul edilmemektedir.

AHMED İBNİ HANBEL (MS 780-855) Kur’an’ı anlayarak okumaya son verdi. 
Anlaşılmadan yüzünden okumanın (Tilavet, kıraat bile değil) yeterli olacağını ve bununla sevap kazanılacağını hükme bağladı.

PEYGAMBERDEN SONRA DİNİ VE KUR’AN’I ASLİ YERİNE KOYMAK İSTEYENLER TABİİ Kİ ÇIKTI.

Mesela İmam Azam Ebu Hanife (MS 700-767) bozulan dini asli yerine taşımaya çabaladı. Kendi sahalarında uzman 30 Kişiden oluşturduğu “BAĞIMSIZ HUKUK ŞURASI” aracılığıyla, 30 yıl Hocalık yaptığı okulda, 83.000 rayından çıkmış ve İslam’dan kopmuş konuyu hükme bağladı. 

Ama bu Büyük İmam’ı, Abbasi 2. Halifesi Cafer El Mansur ve takımı, işkenceyle hapishanede öldürdüler. Üstelik adına HANEFİLİK diye de bir mezhep uydurdular. Mezhebin içini kafalarına göre doldurdular. 

Onun kabul etmediği görevi Halife adına deruhte eden İmam Yusuf’u ve o tarihte 14 yaşında olan İmam Muhammed’i de İMAMEYN (iki imam) adı altında Hanefilik mezhebinin İmam Azam adına kurucu imamı tayin ettiler.

İmam Azam’ın asıl öğrencisi ve ilmiyle halefi olmaya layık İMAM ZÜFER, Halife’nin teklif ettiği görevi kabul etmedi. Basra’ya kaçarak canını kurtardı. Onun adını da zaten unuturdular.

SELÇUKLULARDA BİR DÜZELME GÖRÜLDÜ.

Akla ve bilime dayalı Hanefi-mutezile görüşü ağırlık kazandı.

Bu düzelme de Nizamülmülk tarafından saptırıldı. Mutezile mezhebi daha sonra yasaklandı.

Bu çağda 90 yıllık Danişmendiler dönemi zikre değer. Onların ayrıca konuşulması lazım…

KUR’AN’LA BU SAVAŞ NİÇİN?

Kimisi öç aldı, kimisi kendi kültür ve inancının etkisinde kaldı.

Kuran Meallerini neredeyse anlaşılması imkânsız soğuk metinler halinde sundular. Okuyanları neredeyse usandırdılar. Rabbimizle sohbetin çekiciliğini kaldırdılar.

Kur’an’la toplumun anlam bağı kopartıldı. Kuran bilgi sisteminden kopuş yaşandı. BUNUN ADI BÜYÜK KOPUŞTUR.

Kur’an’da 850 yerde akledin öğüdü geçer. Akıl ve irade isim olarak yer almaz Kuran’da, bu kavramlar durağan değildir, aktiftir. Alah aktftir, EL FAAL’DİR.
Kuran bilim kitabıdır. “Bilmiyorsanız inanmıyorsunuz” der.

Allah kulunu özgür ister. İnsanım özgürlüğü aklının, düşüncesinin ve bilgisinin özgürlüğüyle alakalıdır.  

İnsanlar köle değil, özgür kuldur, akıl ve iradelerini istedikleri gibi kullanırlar. 

Kuran emirler kitabı değil, Bizim Dostumuz Allah tarafından bize verilen sevecen öğütler kitabıdır. İnsanlar bu öğütlere uymaya mecbur değil, mesuldürler.  

SONRA NE OLDU?

Kur’an mukaddes bir metin olarak saygıyla öpüldü, kutsandı ve odanın tavanına yakın bir yerde temiz kılıflar içinde saklandı. Bugün de Kur’an duvardaki yerinde hürmet edilen bir kutsal metin olarak evi deprem, yangın ve hırsızdan koruma görevini sürdürüyor.  

AMA KUR’AN ASLA HAYAT KİTABI OLMADI.

Kur’an’la savaş bir kitap ve metin savaşı değildir. Savaş, Kur’an’ın getirdiği ilkelere karşı yapılmaktadır.

Bu savaş hala devam ediyor.

Herkesin kütüphanesinde ve evlerinde Kur’an ciltleri durmaktadır. Anlamıyla kimsenin ilgilendiği yok; ölülere okunmak için Yasin ve hatim indirme aracı olarak yılda üç beş defa ele alınmaktadır.

Artık Kur’an ölü kitabıdır, İslam ölüler dinidir.

Buyurunuz, canlandırınız…Değişik dönemlerde ve değişik idarelerde sisteme bağlı olmadan kişisel mahdut dönemlerin dışında YOK maalesef. 
İlk İslam Devleti İslamdan öç aldı. Oradaki 2 yıllık Ömer İbni Abdülaziz’i saysak ne saymasak ne. 
Abbasiler tam bir rezalet. Dicle nehri kenarında Beytül Hikme adıyla 350 üniversite kuran Halife Me’mun’un 20 yıllık dönemi bir istisna. 
Endülüs’ün bazı dönemleri gibi. 
Sonuç: Sistemi aklederek siz kuracaksınız. 

Prof Dr Orhan Aslan

Editör: TE Bilisim