Ey Gümüşhane siyasetçileri! Ey Gümüşhane bürokratları! Ey Kürtün halkı! Ey Gümüşhane siyasetçileri! Ey Gümüşhane bürokratları! Ey Kürtün halkı!
Memur-Sen Bitlis Şubesi, kamuda kılık kıyafet serbestîsinin sağlanması için Bitlis’in Tatvan ilçesinde imza kampanyası başlattı.

Tatvan Yaşam Alışveriş Merkezi'nde kurulan stantta vatandaşlardan, imza kampanyasıyla 'Kamuda kılık kıyafet serbestîsinin sağlanması' için destek toplayan Memur-Sen üyeleri, ilde 100 bin imza toplamayı hedefliyor.

Memur-Sen Üyesi Mesut Araboğa, “Türkiye genelinde olduğu gibi Bitlis ilimizde yoğun bir imza kampanyası başlatmış bulunmaktayız. Sonuç alınana kadar imza kampanyasına devam edeceğiz. İlimizde toplanacak on binlerce imzayı, ilgili kişi ve kurumlara gönderecek ve darbe dönemi uygulamalara son verilmesi talep edilecektir.” dedi.

Bitlis’te, 3 Ocak’ta başlayan ve 28 Ocak’a kadar devam edecek olan imza kampanyasına yoğun bir destek olduğunu kaydeden Araboğa, “Bu imza kampanyamız; Bitlis merkez, ilçeler ve bağlı tüm köylerde devam ediyor. Kampanyaya gerçekten yoğun bir katılım var. Bu da bizleri son derece mutlu ediyor. Türkiye’de son yıllarda özgürlüklerle ilgili önemli gelişmeler yaşandı, ancak bunun, beklenen düzeyde genişletilemediğini görüyoruz. Özellikle başörtüsü ve kamudaki kıyafet konusundaki katı uygulamaların devam ettirildiğini görüyoruz. Üniversitelerde şimdilik yüzeysel bir başörtüsü özgürlüğü olsa bile, bu hakkın artık yasal teminat altına alınması gerekir. Üniversitelerdeki başörtüsü özgürlüğü, rektörlerin inisiyatifine bırakılmış durumda. Temeli sağlam olmayan bu durumu kabul etmemiz mümkün değil. Başörtüsü özgürlüğünün artık yasal teminat altına alınmasını istiyoruz. Bunun yanında, kışla mantığı uygulamalarının, kılık kıyafet zorunluluğu üzerinden devam ettirildiğini görüyoruz. Bu anlamsız tutuma son vermek için Türkiye genelinde ve Bitlis’te imza kampanyası devam etmektedir. Türkiye genelinde kısa sürede toplanacak milyonlarca imzayı ilgili kişi ve kurumlara göndererek, darbe mahsulü 1982 model dayatmaların son bulmasını haykıracağız.” diye konuştu.

Memur-Sen Konfederasyonu olarak tek tipçilikten yararlananların oyunlarını bozacağız, bu konudaki kararlı tutumlarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz.”

Memur-Sen olarak Türkiye genelinde imza kampanyasıyla insan merkezli özgürlükler konusundaki tutumlarını devam ettireceklerini ifade eden Araboğa, şöyle konuştu: “Buradan açıkça vurguluyoruz ki sonuç alınana kadar mücadelemize devam edeceğiz. Çünkü yönetmelikle Siyer ve Kur’an derslerinde başörtüsü özgürlüğü getirildi, ancak diğer derslerde bu tutumun gösterilmediğini görüyoruz, İmam Hatip Liselerindeki kız öğrencilere, “Bu okulda olman sebebiyle istersen başını örtebilirsin’ diyen yönetmelik, o kız ticaret lisesine gittiğinde ise ‘burada örtemezsin’ diyor. ‘Siyer ve Kur’an dersinde örtebilirsin, ama matematik dersinde örtemezsin,’ diyor. Burada birey yerine derse bir özgürlük var. Doğrusu, demokratik olanı İHL’deki isteyene başını örtmeme tercihi nasıl veriliyorsa, diğer okulda da isteyene örtünme özgürlüğü verilmesi gerekiyor. Bundan daha önemlisi ise öğrenciye kısmen de olsa serbestlik verilirken, onun öğretmenini kravata mahkum ediliyor.”

Kadınları yok sayan bir anlayışın başarıyı düşünmesinin beyhude bir bekleyiş olduğu bilinmelidir, “Erkekler, kadınlara en büyük desteği onlarla omuz omuza, yan yana yürüyerek verebilirler” Fırsat eşitliğinin sağlanması, kamu alanında darbeci zihniyetin kalıntılarına son vermek için imza kampanyası başlattık. Kadının başını açması ya da açmaması kimsenin değil, demokrasinin sorunudur. Kadınların ne giyeceklerine kendilerinin karar veremediği bir toplumda, gelecek adına sağlıklı kararlar alınamayacağına inanıyoruz. Kılık kıyafetinize toplum mühendisleri karar veriyor. Üniversitede rektörün, dekanın lütfuna endekslenmiş. Onca zahmet ve zorluktan sonra memur olur ama başörtülü olduğu için bu haktan mahrum edilir. ‘Konjektürel iyilikler olmasın, özgürlükler lütfa değil, hukuka bağlı olsun.”

Editör: TE Bilisim