MHP genel merkez binasında basın toplantısı düzenleyen E. Semih Yalçın, ‘17-25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Haftası’ ile ilgili yaptığı basın toplantısında, gazetecilerin sorularını cevapladı.
Yalçın, bir gazetecinin, "Operasyon ‘twitter’ fenomeni ‘FuatAvni’ tarafından duyuruldu. Şöyle iddiada bulundu; bu operasyonun merkez medyaya yansıyacağını iddia etti. Bunun siyasi partilere de sıçrama durumu olabileceğini ima etti. sorusu üzerine bu tip operasyonların kanunsuz bir şekilde devam edeceğinin belirtilerini geçtiğimiz 17 Aralık'ta gördüklerini, şahit olduklarını belirterek, “Mesele, sadece toplumun belirli katmanlarıyla alakalı değil. Başta devletin müesseselerinden başlamak suretiyle tümünü kendilerine tabi birer kurum haline getirdiler. Yani bütün müesseseler başkalaştırmak suretiyle devletin de çivisini yerinde çıkardılar.
Gözü kararmış bir cumhurbaşkanı ve onun saltanat naibi ve ona bağlı müesseselerle birlikte kendilerine karşı gelen, kendilerine muhalefet eden herkesin Stalin vari yöntemlerle susturulması hedef alınıyor. Bu tip gelişmeleri görmemiz mümkün. Bu sürecin yaşanmaması eğer bu millet polis devlet anlayışını yaşamak ve görmek istemiyorsa, 7 Haziran da AK Parti iktidarını uzaklaştırması gerekir. Bizim de umudumuz bu yöndedir.” şeklinde ifade etti.
"İlk izlenimleriniz ve zamanlama ile ilgili olarak neler söylemek istersiniz?’ sorusuna MHP'li Yalçın, daha önce yapılan operasyonların bir benzeri olduğunu vurgulayarak, “İçerisinde basın mensuplarının olması, özgürlükler üzerinden hareket ettiğimizde kabul edilebilir bir anlayış biçimi değil. Basın özgürlüğünü bir tarafa bırakmak suretiyle bu tür kuruluşlara adeta baskın yaparcasına kabul edilmez buluyoruz.” cevabını verdi.
“77 MİLYON İNSAN MAKUL ŞÜPHELİDİR”
"Sadece basın mensupları üzerinden değil, bütün kurumlar üzerindeki iktidar baskısının mutlaka sona erdirilmesi gerekiyor." diyen Semih Yalçın, şunları dile getirdi: “Zamanlaması, yargı paketi çıktıktan hemen sonra gerçekleşti. Zamanlamasını manidar buluyoruz. Çünkü yargı paketi ile birlikte bu ülkede 77 milyon insan makul şüphelidir. Esasında asıl şüpheli, kaçak sarayda otururken vatandaşın ve milletin tümünün makul şüpheli haline getirilmiş olması anti demokratik bir uygulamadır. İleri demokrasiden bahseden bir zihniyetin bugün gelinen noktalarda kendi oligarşik yapısını kurmak suretiyle farklı bir sadet zinciri oluşturmak suretiyle kendi arkadaşlarıyla birlikte ülkeyi teslim almasıdır. Buna dur diyecek güç de mutlaka halktır.”
Editör: TE Bilisim
