MHP Camiası ve Türk milleti bu soruya cevap arıyor bütün dünya ve ilgili kamuoyu bu konu ile meşguldür. Türk milletinin en itibarlı siyasi ideolojik markası Ülkücü milliyetçi hareket tarihi bir sınav ile karşı karşıyadır. Bu sorunun muhatabı öncelikle Ülkücü kamuoyunun tartışmalıda olsa hukuk devletinde yetkilendirilmiş üst kurul delegesidir .Şahsen Ankara Polatlı önlerinde Yunanlılar ile Sakarya meydan muharebesinde bulunan rahmetli bir gazi torunu ve o hatıralar ile büyüyen birisiyim. İlk defa zafer kazandığımız kurtuluş destanını yazanların rövanşının ülkeye dayatıldığı bir süreçte oy kullanacağız.
Hassasiyetlerimizin üst düzeyde olduğu bu duygusal şartlarda MHP artık biten tükenen umutsuzluk karamsarlık sürecinde parlayan aydınlık geleceğimizin siyasi adresi olarak tek seçenek haline gelmiştir. Toplumun her kesimi bizimle ilgileniyor umutlanıyor heyecan duyuyor milli enerji birikiyor. MHP de ne parti muktediri nede muhalifinin artık hata yapma lüksü kalmamıştır. Hiç kimse ne eski imtiyazlı nede yeni imtiyazlı durumunda değildir. Herkes sürece dair eteğindeki taşı dökecek dağarcık ve dimağındaki birikimini takdim edecek karar sürecinin aktörleri olan delege kararını verecektir.
Ankara’da 19 haziranda Ülkücü delege divan başkanlığı seçiminde herkese Ülkücülük ve demokrasi dersi vermiştir. Hiç kimse oraya o sıcakta elma armut toplamaya tarla çapa yapmaya gelmediğini en az adaylar kadar mesul olduğunun şuurunda olduğunu göstermiştir. Devrim niteliğinde bir kurultay Tük demokrasisine ve siyaset kurumuna hediye edilmiştir. Bunun ne anlama geldiğini siyaset tarihçileri yarın mutlaka yazacaktır. Bugünden o kurultay toplumun gündemine oturmuştur. O sayıda delege ve milyonların değişim talebini yok saymak hakaret ile muamele etmek kurumsal markamız olan Ülkücü hareketin itibarına indirilen en büyük darbe binilen dala vurulan baltadır. Bu kurultay siyaset bilimi Ülkücü ortak akıl ve milli irade demokrasi süzgecinden geçmeden iyi okunmadan yorumlanamaz yok kabul edilemez.
Bu süreci zorunlu tartışma süreçlerine zorlama hukukun labirentlerinde heder edip milli Ülkücü enerjiyi yok saymak veya toprağa gömmek asla mazur görülemez. Şimdi artık gerdirmeden suçlamadan iftira hakaret itibarsızlaştırma tehlikeli dönemeçlerine girmeden hareket ve necip milletimiz bir kazaya kalmadan adil eşit dürüst bir yarışla muktedir veya muhalif kim kazanırsa o ekiple Ülkücüler ve Ülke yoluna devam etmelidir. Zira ülkeyi çok zor bir süreç bekliyor. Herkes çektiği ve Ülküdaşına salladığı kılıcı gömerek yada saklayarak bu millete Anadolu’da kefen biçenlere enerjisini saklamalıdır.10 temmuz aslında bayram düğün kurultay meşveret yeri cuma Arafat ruhunda Ülkücü şehitlerin hatırasına yakışır ruhlarının incinmediği bir platform olmalıdır.
Ülküdaşına kaba kuvvetle hakaretle küfürle mukabele eden bırakın Ülkücülüğü adam olamaz bu davranışın Ülküdaşlık hukukunun sevgi selinde boğularak mahkum edilen siyasi mevta tavır olacaktır. Özetle kim genel başkan olursa olsun bu hareketin ilke ülkü ve kurumsal varlığına cazibe merkezi ve tek iktidar seçeneği olmaktan hiç kimse çıkaramaz. Taşkınlık ve patavatsız komplo teorileri Ülkücülerin mahşeri vicdanından dönecek ve bu büyük sınav Sakarya meydan muharebesi gibi yeni zaferlerin miladı ve habercisi olacaktır.
Bu ruh ve mana ikliminde genel başkan kim olursa olsun milletin ve hareketin baş tacıdır. Bu sürece dair Efendi Efe’nin küçük bir kurultay yorumunu takdirlerinize arz ediyoruz ."Suçlamak yok MHP de muktedir ve Muhalif olan her aday Ülkücü MHP li ve aday olmak herkesin annesinin ak sütü gibi hakki kazanan genel başkanımız olur. Mahalleye muhtar seçecek kadar parti içi demokrasi kültürünü hazmedemeyen önce mahalle veya köy muhtarı seçiminde demokrasi dersi görsün ondan sonra MHP için ahkam kessin salavat getirerek Müslüman olmaktan MHP ye girişi aday olmayı zor hale getirirsek nasıl partiyi büyütürüz? Siyasetin kuralı başarılı olan kalır başarısız olan sorgulanır ve gider komplo teorileri ile koltuk korumak paralel suçlaması ile gerginlikle koltuk ömrü uzatmak artık hiç kimseye inandırıcı gelmiyor. Yeter sayıda delege artık değişim diyor sokaklar her sosyal taraf MHP yi iktidarda görmek istiyor. MHP yi iktidar hedefinden uzak tutarak hakkı olmayanlara başkalarının teri emeğinin karşılığı olan makamları vermek midir? Adalet hak vicdan bu devran dönmeli Ülkücüler iktidar olmalıdır"
Sabri Şenel
Editör: TE Bilisim
