Nasıl iyi yönetiliyor muyuz? Nasıl iyi yönetiliyor muyuz?
 Vekillik için yarışan en genç adaylardan birisiniz. Gençlere özel projeleriniz var mı?
Siyasete girme sebebim gençlik. Türk gençliği bana çok şey kazandırdı. Sıra geri ödemekte, hizmet etmekte, Meclis’te kendilerinden birini görmelerinde ve sorunlarına aynı pencereden bakan insanın olmasında. Siyasete girerken de uyuşturucuyla mücadele kampanyası ‘Gel Kardeşim’i başlattım. 70 can kurtardık. Bu gösteriyor ki gençlerin desteğini alabiliyoruz. 44 il 80 üniversitede 20 binden fazla öğrenci panellerimize katıldı. Türkiye ölçeğinde bir rekor. Uyuşturucu hep asayiş problemi olarak düşünüldü. Devlet projesi haline getirilmezse çözüm üretilemez, kökü kazınamaz. Bunun bir devlet politikası olması için elimden geleni yapacağım. Yeni bir hedefim daha var, çocuk istismarı.

Çalışmalara başladınız mı?

Altyapısını düzenliyor arkadaşlar, seçildikten sonra üniversitelerde ve diğer platformlarda paneller düzenleyeceğiz. Farkındalık, gündem oluşturma ve bilinçlendirme olacak amacımız.

Hedeflerinizden birini ulaşılabilir vekil olmak diye açıklamıştınız. Bunu nasıl başaracaksınız?

Siyasete zengin olmak için, makam mertebe için ya da insanlar benim etrafımda ‘sayın vekilim, sayın vekilim’ diye dolaşsın diye girmiyorum. Hatta bu hitap şeklini istemiyorum. Sosyal medyadan ulaşacaklar, 15 senedir telefon numaram aynı. Şimdi nasıl ulaşabiliyorlarsa aynı şekilde ulaşacaklar. Benim açımdan da hiçbir şey değişmeyecek.

Neden MHP?

MHP geçmişiyle Selçuklu, Osmanlı hepsini ecdat bilen, aynı şekilde Cumhuriyet’in kuruluşuna ve değerlerine sahip çıkan, bir o kadar da dini istismar etmeden yaşayan tek parti. Diğer partiler bu saydıklarımın en az biriyle problemli.

8 Haziran sabahı sizce nasıl bir güne uyanacağız?

Heyecanlı ve çok güzel bir sabaha uyanacağız yeter ki elektrikler kesilmesin. Umut dolu bir sabah olacak. Karanlık ve sis perdesi aralanacak, kafalardaki soruların giderilmesi için çaba sarf edilecek, herkesin ruhen rahatlayacağı, korku psikolojisinin yok edildiği bir sabaha uyanacağız.

Son dönemde televizyonlarda AKP’li vekillere verdiğiniz cevaplarla dikkat çekiyorsunuz.

Ben kimseye laf yetiştirme derdinde değilim o amaçla da programa çıkmıyorum. Bildiğimi konuşuyorum, gerçekleri anlatıyorum, onların sinirleri bozuluyor çünkü millete yalan söylemeye alıştılar, biz de yalanları dinlemeye alıştık. Artık onlar da doğru dinlemeyi öğrenecekler. Hayattaki en kötü şey karşındaki insanı hafif görmek.

Anketlere göre son 7 ayda AKP’den kopan yüzde 8’lik oyların büyük bölümü MHP’ye gidiyor. MHP, AKP’ye kaptırdığı seçmenini geri mi alıyor?

MHP herkesi kucaklayan bir parti. AK Parti de herkesi kandırmış bir parti. AK Parti’ye gönül vermiş insanların hepsine hırsız diyemeyiz. Adil olanlar, dürüst olanlar dönünce AKP bitecek. Ki zaten yıkılıyor içten içe.

AKP bu kaybın önüne geçmek için milliyetçi söylemlerini artıracak mı?

Deniyorlar bunu. Ama tek kelimeyle yemezler. Ağrı’da ellerine yüzlerine bulaştırdılar.

Ağrı’daki saldırı sizce de provokasyon muydu?

PKK’nın isterse gündüz gözüyle Anıtkabir’e bile operasyon yapabilecek kadar silah ve insan gücüne ulaşması tamamen AKP iktidarının vebalidir. Onların vurdumduymazlığıdır. HDP de bu örgütün uzantısıdır. Benim için de gayrimeşrudur.

Çözüm sürecini yakından takip ediyor musunuz?

Çözüm süreci yok, çözülme süreci var. Ülkeyi bölmeye yönelik, dış mihrakların Türkiye’deki piyonlarının yönettiği bir proje. MHP en başından beri buna karşı çıktı. Bu böldürme projesine karşı tutum sergiledi. Doğru bir proje olsa bu kadar saklanıp, kapalı kapılar ardında konuşulmazdı. Zamanında Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli, ‘Öcalan ile devlet konuşuyor’ dediğinde ‘konuşan şerefsizdir’ demişti. Ardından da konuşma emrini kendisinin verdiğini söyledi..

Bu süreç sonunda şehit cenazesi gelmiyor, gençler ölmüyor ama?

Yalan, kim demiş. Araştırılsın sınırdaki cinnet geçirmeler, şarampole yuvarlanan askeri araçlar. Son zamanlarda artış var. Ne oldu, düz yollar engebeli hale mi geldi? Hep şarampole askeri araçlar yuvarlanıyor, hep sınırda mı askerlerimiz cinnet geçiriyor? Bir başka boyutu da Türk gençliği ölüyor, uyuşturucu gençliğin kılcal damarlarına kadar işlemiş. Kullanma yaşı 12’ye, ilkokula düşmüş. En büyük tedarikçisi, üreticisi PKK. 2 milyar kâr elde ediyorlar. Kolombiya’yı da geçip dünya birincisi oldular. Her geçen gün gençlerimizi zehirliyorlar.

Bir gram haysiyeti olan o koltukta oturmaz

Son günlerde bir de gündemi meşgul eden elektrik kesintileri var. Kedilerin trafoya girme provası mıydı yoksa?

Bakan çıktı zamanında kedi girdi deyip hepimizi enayi yerine koydu. Siyasete girme sebeplerimden biri de bu. Artık aptal yerine konulmak istememek. YSK başkanı kedileri sakladık diye açıklama yaptı. Enerji bakanıyla alay etti resmen. Bir gram haysiyeti olsaydı o koltukta durmazdı. Ya istifa eder ya da YSK başkanından hesap sorardı. Ancak yüzlerce maden şehidine rağmen o koltukta oturan adam, söylemler üzerine gider mi?

Meral Akşener 300 erkeğe bedel

MHP’nin erkek egemen parti olduğu eleştirilerine ne diyorsunuz?

MHP ile ilgili iki tane yanlış önyargı var. Erkek egemen ve yaşlı parti olduğu. MHP, dünyanın en büyük gençlik organizasyonu olan ülkü ocaklarına sahip. 400 bin genç orada eğitim görüyor. Siyasette nicelik değil nitelik önemli. Meral Akşener, Ruhsar Demirel 300 kadına hatta 300 erkeğe bedel.

Ülkü Ocakları denince şiddete meyyal gençlerin buluştuğu kurumlar gibi algı var...

Bu bize yapılan en büyük iftiralardan biri. Ülkü ocaklarının eğitim ve kültür vakfında mühendisler, doktorlar yetişiyor. Üniversite, lise birincileri çıkıyor. Sanatçılar çıkıyor. En ufak olayı ülkü ocaklarına mal edip bir karalama kampanyası yapılıyor.

Bu algıyı kırmak için neler yapıyorsunuz?

Benim gibi onlarca genç var. Ocak başkanları (yüzde 90) üniversite eğitimini tamamlamadan başkan yapılmıyor. Ocaklar denetleniyor. Başarılı olanlar ödüllendiriliyor.

Yargıdan kaçıyorsan, demek ki darbe değil

Ülkenin şu anki gidişatında sizi en çok rahatsız eden ne?

En başta ekonomi ve yalanlar. Ekonomi çökmüş; bir kriz var ama hâlâ yalanlar söyleniyor. Sosyal kriz var; komşu komşusuyla küs, görüşmüyor. Herkes kutuplaşmış, dünyaya rezil olmuşuz. Amerika ayrı, Avrupa ayrı, Doğu ayrı ret çekmiş. Hangi vaatlerle geldilerse tam tersini yapıyorlar. Ekonomi refah düzelecek dediler; ekonomi berbat. Komşularımızla barış içinde yaşayacağız dediler; bütün komşularımızla kavgalıyız. İç huzur dediler; herkes huzursuz.

17-25 Aralık yolsuzluk soruşturması sizce de hükümetin iddia ettiği gibi darbe girişimi miydi?

Kumpas mı, darbe mi, hırsızlık mı anlamamız için yargılanması gerekiyordu. Yargıdan kaçıyorsan demek ki bu bir darbe değil.

Peki, 4 bakan ile Reza Zarrab yargılanacak mı?

Eninde sonunda 17-25 Aralık davalarında ismi geçenlerin hepsi yargılanacak. Bu ülkeye karşı dahili ya da harici müdahalede bulunmak isteyen, gayri kanuni şekilde milletin hakkını yiyen herkes hesabını verecek. MHP iktidarında, imkânsız dediğiniz insanların yargılandığını göreceksiniz.

Editör: TE Bilisim