MHP TÜZÜK KURULTAYININ ARDINDAN!

MHP tüzük kurultay sürecini doğru okuyamayan ve buradan sağlıklı öngörü yapamayanları bekleyen yeni hayal kırıklıklarıdır. Tüzük kurultayı için orada bir araya gelmek başlı başına siyaset ve demokrasi tarihine altın harfler ile geçecek örnek bir tavırdır. Ülkücüler sürprizi sever ve oyunu bozar. Orada adeta süreci yönetenler kadar Ülkücü üst kurul delegesi ortak aklı ile sürece ve kurultaya belli ölçülerde egemen olmuştur. Türk siyasetine örnek önder ve model olunmuştur. Türk milletini demokrasi özgürlükler ile oy avcılarına avlanmama kutlu ve asil isyanıdır. Siyaset yapmak isteyen her normal insan için olduğu kadar herkese devrim niteliğinde tüzük değişimi yapılarak siyaset kurumuna emsal olunmuş biraz daha nefes ve adım atılmıştır.

MHP 7 haziranda niçin koalisyona girme yada kaçak güreşen AKP yi teşhir etmeyi beceremeyip bedeli milliyetçi harekete kestirip 1 kasım hezimetine muhatap olmuştur. Bu konuda eleştiri yapan herkese önce uzlaşma birlik beraberlik ve parti içi koalisyon uyarısı yapmıştır. Uzlaşma kucaklaşma ve hoşgörü kültürü sadece hayatın değil parti içi siyasetinde parçası haline gelmesinin altı kalın çizgiler ile çizilmiştir. Ülkenin tamamını kucaklama iddiası Ülküsü olan MHP önce kendi Ülküdaşlarını kucaklayabilmelidir. Bu tüzük kurultayında şahsen sayın genel başkan adaylarına önceden kanaat olarak ortaya atılmasına rağmen fiili itibar ve kabul görmeyip kendi akıl dayatmalarına delege adeta tek liste tepkisi ile ortak akıl dersi vermiştir.

MHP değişim sürecini Ülkücü delege aklı ile yönetemeyip şekillendiremez ise yeni dayatma akıllara arena olmaktan kurtulamayız. Kurultay salonunda delege birden fazla divan listesine abartılı şovlara itiraz edip sarı kart gösterdi. Statlardaki gösterilere benzer görüntüler ile tezahürat ve tezviratlara itiraz edip salonda Ülkücü balansı yaparak uyarıyı zihinlere kazınmıştır sarı kart dikkate alınmaz ise kırmızı kart ile süreç terse dönerse sorumlusu süreci delege değil kendi aklı ile yönetmek isteyenlerdir. Yani salonun hakimi özetle Ülkücü delege olmuştur. Süreç doğru yönetilirse destek değilse köstek hatırlatılması şov yapmak isteyenleri delege susturarak göstermiştir. Orada yaşanan imza ve delege kartı curcuna ve işkencesini hatırlatmakta bir şey ifade etmez ama asıl mesele demokrasi ve siyasi özgürlük şölenini milliyetçilikle kardeş etme bayramı yeni sinsi kurnaz koltuk kapma manevraları ile tanınan bilinenlere alet edilmemelidir. Biz birbirimizi biliyoruz herkes herkesin seyrine çok rahat ulaşır gizemli talepler tartışmasız kişilikler ile hayata geçer eleştirileri dinleyip gaz alıp bildiğini okuyan mutlaka gerekli tepkiye muhatap olur.

Etrafta konu mankeni gibi dolaşan tipleri başka siyasi partilerde görürüz ama burada bu tavırların denenmesi bile can sıkıcıdır. Hiç kimse kimseye Ülkücülük üzerinden kendi yorumu ile ahkam kesemez bu algı zaten iktidar engelidir bununla tekrar sahneye çıkmak asla denenmemelidir. Parti içi Demokrasi ve özgürlük şöleninde tüzük komisyonu bile bu mantıkla kurulmalı ve demokratik esaslar ile işlevsel hale gelmeliydi .Bu kurultayı iyi okuyan ve dersine iyi çalışan ülkenin umudu haline gelen değişim talebini ortaya çıkardığı enerji ile yarınlar aydınlık olur bu fırsatı tepenleri ne tarih nede Türk milleti affetmez "ben" duygusunun mahkum edildiği süreç anca zafer ve kurtuluş getirir Türk milletinin geleceği herkesin koltuğundan çok daha önemlidir.

Sabri Şenel