Aydınlar Ocağından Gerekli Yerlere Açık Dilekçe! Aydınlar Ocağından Gerekli Yerlere Açık Dilekçe!
 Yaldızlı, edebi değeri yüksek, cilalanmış cümleler kurarak, sırt üstü yatıp padişahı rüyada görerek hiç bir dava hedefe ulaşamaz. Hemen ölelim cepheye gidelim asalım keselim diyerek ne ülke ne millet nede biz kurtuluruz.

Büyük davalar iman ister ilke, ülkü, bedel ister. Gün gelir vakit nakit bazen kan, bazen göz yaşı ister. Bazen sevinçten bazen hüzünle akıtılacak göz yaşı ile Ülke, Ülkü sulanmak ister. Bazen ter akıtmak, bazen balkonda oturmak, bazende sadece kafa yormak gerekir.

Hiç durmayacak uğraş beşikten mezara nefsin neslin devamı huzur, barış, kardeşlik için ilim tahsil etmektir. Dava adamı neyi nerede ne zaman ne şekilde yapacağı şuurunda olan insandır. Ülkü adamı yüce sevdalara tutkun kutup yıldızı yada onu işaret eden yıldızlar topluluğundan biridir. Zifiri karanlığı aydınlatan doğmaya hazırlanan güneş gibidir. Yada güneş parıltıları üzerinden yansıyan hakikatin neferidir.

Evet, elbette gerçekler güneş gibi doğmaya mecbur ve mahkumdur. Bu doğuşu engelleyen Allah'tan başka hiç bir güç olabilir mi ? Asla olamaz yalan, talan, ezen, ateş yağdıran, kandırıp aldatan, kan akıtan, katleden zalimlerin düzeni son bulacaktır.

Zalimler istemesede Allah nurunu mutlaka tamamlayacaktır. Ucuz basit ütopik konjonktürel şahıslara olaylara bağlı kurtuluş cümleleri hayaldir avuntudur. Fikir, zikir, sevgi, samimiyet yoksunu hiç bir teşebbüs başarıya ulaşamaz.

Biz hak, hakikat için ekmeye, dikmeye, vermeye giden kutlu yolun yolcularıyız sefer mecburi zafer Onun takdiri biri eker biri biçer gayrete mücadeleye devam edecegiz. Allah dilerse biz layık olursak başımıza rahmette felakette yağdırır.

Davranışlar bizim tercihimiz karne onun takdiridir. Bu samimi büyük inkılap iklimini inşa etmeden şahıslar ve olaylar üzerinden kurtuluş formülleri ilke, Ülkü, hak, adalet ve samimiyetten yoksun ise hayal kırıklıklarından öteye geçemez.

Efendi Efe
Editör: TE Bilisim