MHP'DE TÜZÜK KURULTAYI TOPLANIRKEN...!!

Rubil GÖKDEMİR

SEVGİLİ ARKADAŞLAR;
1 Kasım 2015 seçim sonuçlarının travmatik sonuçlarıyla birlikte su yüzüne çıkan ve yüksek sesle ifade edilmeye başlanan MHP'deki demokratik değişim taleplerinin gerçekleşmesi için çok önemli aşamaya biraz da sancılı olsa da gelmiş bulunuyoruz.

19 Haziran tarihinde toplanacak olan TÜZÜK KURULTAYI ve akabinde gerçekleşecek SEÇİMLİ KURULTAY'ın ülkücü hareket ve Türk Milleti için gerçek anlamda "demokratik bir devrim ve yeni ufuklara açılım hamlesine" dönüşebilmesi için, öncelikli olarak tüzük kurultayda sadece tüzüğün 63. maddesinin değil, MHP'yi gerçek anlamda milletin partisi yapacak bütün tüzük maddelerinin gözden geçirilerek, değiştirilmesi gerekiyor.

Bu amaçla demokratik değişim taleplerinin sözcülüğünü yapan genel başkan adayları ve kurmayları, 19 Haziran tarihine kadar bu konuda düşündüklerini ülkücü camia ve Türk Milleti ile paylaşmak durumundadırlar.

Milli egemenliğimiz kaldı mı? Milli egemenliğimiz kaldı mı?

Türk Milleti nezdinde hukukun üstünlüğünü ve demokratik esasları benimsediğimizi gösterebilmek, egemenliğin gerçekten millette olduğunu ortaya koyabilmemiz için, hukuki denetim mekanizmalarıyla güçlendirilmiş demokratik bir tüzük taslağını kurultay öncesi üst kurul delegeleri, teşkilatlar ve camianın önüne koymak zorundayız.

Siyaset mekanizmalarının sağlıklı işleyebilmesi için, teşkilat kademelerinden başlamak üzere, yerel ve genel seçimlerde milletin önüne çıkaracağımız adaylarımızı, sadece "temsil kabiliyeti ve liyakat" esaslarına göre seçeceğimizi, eş dost yakınlığı, sadakat gibi soyut gerekçe ve temenniler yerine işlerliği olan mekanizmalarla teminat altına aldığımızı öncelikle camiamıza, dost ve düşman her çevreye göstermeliyiz.

Siyasetin hızlı bir şekilde vasatlaşmasının veya bürokratik bir oligarşiye dönüşmesini önlemek, zengin insan kaynağımızı kadrolarımıza katabilmek için ve siyaset kanallarının açık tutulabilmesi amacıyla gerekli tedbirleri tüzük kurultayında gerçekleştireceğimiz değişikliklere garanti altına almak mecburiyetindeyiz.

Tüzük kurultayı ile gerçekleştireceğimiz değişikliklerle, Türk siyasetine açacağımız yeni pencere ile diğer partilere de örnek teşkil edecek şekilde siyaseti; çözüm üreten, yeni kalkınma hamlelerinin ortaya konulduğu, yeni heyecanların odağı haline getirildiği ve dünyayla gerçekten rekabet edebileceğimiz enerji kaynağına ulaşmış bir kurum haline getirmek gibi bir yükümlülük altındayız.

Bu amaçlar doğrultusunda gerekli değişiklikleri gerçekleştiremez isek, aylardır yürütülen mücadele ile milletin ümidi haline gelmiş hareketimiz, telafi edilemez yeni hayal kırıklıkların muhatabı olacaktır.

Ey değişim hareketinin genel başkan adayları, kurmayları, üst kurul delegeleri, MHP teşkilatları, ülkücü camia ve milletin geleceğinde söz sahibi olma heyecanıyla aylardır tam bir samimiyetle emek sarf eden Türk Milliyetçileri; sorumluluğumuzun farkında mıyız? Çıktığımız yolun bir partinin iç işleri kapsamında; "mevcutlar başarısız, biz başarılı olacağız" şeklindeki bir iddiadan ibaret olmadığını düşünüyor muyuz ? Milletin heyecanının bu kapsamı aşacak şekilde, bir umut hareketine dönüştüğünün farkında mıyız? Bu talebin bize yüklediği ağır sorumluluğunun idraki içinde miyiz? Siyasetin statü dağıtmak, rol sahibi olmak dışındaki, büyük fedakarlık sınavına muhatap olmak yönünü de iliklerimize kadar hissediyor muyuz ?

Türk ve İslam dünyasının mazlum milletleri bizlerin bu büyük mesuliyetimizin yerine getirilmesini, onlar için "rol modeli" olabilecek ve milletin ortak enerjisinden doğmuş yeni bir medeniyet tasavvuru olarak ortaya konulmasını, bu fırsatın heba edilmemesini bekliyorlar.

Gelişmiş, kalkınmış, Türk insanının mutluluğu ve aidiyetini artırmayı hedefleyen, sivil, demokrat, hukukun üstünlüğünü ve milletin rızasını esas alan bir siyaset projesiyle yola çıkabilmek için, tüzük kurultayından başlamak üzere, bu büyük hedefe uygun bir yürüşüyüşü başlattığımızı herkese göstermek gibi tarihi bir sorumluluğumuzu ülkücüler yerine getirecektir inancındayım.

Islah ve iflah olmaz bir iyimser olarak, bu rüyanın gerçekleşmesi için elimizden geleni yapacağız ve çıktığımız bu yolun hizmetkarları olarak bizlerin vazifeli ve nasipli kılınmamız için Cenab-ı Hak'ka dualarımızı eksik etmeyeceğiz.


YA RABBİ, LÜTFET VE DUALARIMIZI KABUL BUYUR.

Editör: TE Bilisim