Mehmet Doğan'ın anlattıkları:
"Partinin Genel Başkanı'nın bineceği bir arabası dahi yoktu.
Tarih: 26.08.1971'di,
Anadolu'nun fethinin 900. Yıl dönümünü kutlamak için Malazgirt'te gidecektik. Teşkilâta, özellikle yakın illere tamim çıkardık. 'Malazgirt'te buluşalım' dedik, ama oraya gidecek vasıtamız yoktu.
Gün Sazak Bey'in arabası vardı kaza yapmıştı.
Sadi Somuncuoğlu
ve İbrahim Metin tuz ticareti yapıyordu, Nuh nebiden kalma tuz taşıma minibüsleri vardı.
Gün Sazak Bey'le konuştuk. Dedeman Oteli'nin altında bulunan Ersan Taksi'ye gittik, 1966 model Şavrole impala bir araba kiraladık. Kilometre üzerinden pazarlık yaptık. Gece kalışları için de 75 lira ödemek koşuluyla anlaştık. Partide ödeyecek para yoktu. Arabanın gidiş geliş ücretini Gün Sazak Bey'le birlikte ödemek üzere anlaştık.
20 Ağustos günü Genel Başkan'la yola çıktık. İkimiz yalnızdık. Kaman, Kırşehir, Kayseri, Göksun güzergâhından Kahramanmaraş'a indik. Kahramanaraş'ta bir gün bir gece kaldık. Ertesi gün 23 Ağustos Kahramanmaraş'tan yola çıktık. Adıyaman'dan yola devam edip Malatya, oradan Elazığ'a uğradık. Elazığ'da parti bir gece tertiplemiş, geceye konuşmacı rahmetli
Arif Nihat Asya, yine rahmetli Yıldırım Niyazi Gençosmanoğlu, Mehmet Göktürk Uytun'dan oluşan şairler topluluğu katıldı. Geceyi izledik ve sabah erken Bingöl'e geçtik. Bingöl'de birkaç ay evvel deprem olmuştu. Valiyi ziyaret ederek geçmiş olsun dileğinde bulunduk. Buradan Muş'a hareket ettik. Malazgirt'e vardığımızda bizim teşkilâtlardan henüz gelen olmamıştı.
Halk Eğitimi Müdürü bir genç bizimle ilgilendi. Efendim eğer isterseniz sizi evimde misafir edebilirim dedi. Tek katlı, 3 odalı bir evi tamamen bize tahsis etti. Ertesi gün rahmetli Gün Sazak Bey ile Turan Koçal Bey'i kadroya dâhil ettik, 2 gece bu evde kaldık. Malazgirt Zaferi'nin 900. yıldönümünü o günkü imkânlarımız içinde parti ve gençlik olarak en güzel şekilde kutladık.
27 Ağustos günü Malazgirt'ten ayrıldık. Saat 22.00'de Ankara'ya ulaştık. Yolculuk bir hafta sürmüştü. Bunca tehlikeli bölgelerden, yollardan geçtik. Yanımızda ne koruma vardı ne silâh. Aklıma geldikçe hâlen düşünürüm ama başka çaremizde yoktu. Koruma taşıyacak araba nerde? Zaten tek arabayı zor kiralamıştık. Arabanın kira bedeli 3500 TL tutmuştu. Yarısını Gün Sazak Bey, yarısını da ben cebimden ödedim. Kaba tabirle söylersek sağdan say 3, soldan say 5 kişi. Bir avuç inanmış insandı ama hepsi kararlı, azimli, muvaffak olacağından emin kişiliğe sahipti.
29.08.2017
Röpertajı yapan:
Arslan Tekin
Editör: TE Bilisim
