AKP’den kaçarken CHP’ye mi tutulduk? AKP’den kaçarken CHP’ye mi tutulduk?
MHP, 1 Kasım seçimlerinde 2002 yılından bu yana en düşük oy oranını aldı. O günden bugüne de parti içindeki muhalifler ve istifalarla gündeme geldi. Basın üzerinden verilen demeçler ve sert mesajlar üzerine tüm gözler MHP'ye çevrildi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, daha önce Meclis Başkan Vekilliğine taşıdığı Meral Akşener'i 1 Kasım seçimlerinde aday göstermedi. Muhalifleri ise her fırsatta sert sözlerle eleştirdi.

7 Haziran'da yüzde 13,01 oranında oy alarak 80 milletvekiliyle meclise giren MHP'nin 1 Kasım genel seçimlerinde yüzde 11,9 oy alarak 40 sandalye kazanmasının ardından muhaliflerin eli güçlendi. Özellikle 
Meral Akşener'in ismi gündeme geldi. Partinin olağanüstü genel kongreye gitmesi gerektiği yönünde muhalif eğilimler artış gösterdi.

Devlet Bahçeli'ye karşı genel başkanlığa adaylığını açıklayan Sinan Oğan, 
Meral Akşenerve Koray Aydın 15 Ocak'ta 543 delegenin imzasını, noter onayı eşliğinde olağanüstü kongre talebiyle Genel Merkez'e teslim ettiğini duyurdu.

Parti tüzüğünde, toplanan imzaların değerlendirilmesine ilişkin süreyi belirten bir madde bulunmadığı için 
MHP Genel Merkezi, olağanüstü kongre talebiyle ilgili açıklama yapmadı. Daha sonra yaptıkları açıklamalarda da muhalefetin taleplerine sert cevaplar oluşturdu.

Tartışmalı süreç, MHP'deki muhalif il başkanlarının 15 Ocak'ta olağanüstü kurultay talebiyle parti genel merkezine başvurmasıyla başladı. Bu talebe genel merkez yanıt vermedi, bunun üzerine muhaliflerin avukatları 5 Şubat'ta 
Ankara 12. Sulh HukukMahkemesi'nde dava açtı. Böylece MHP olağanüstü kurultayı Türkiye'nin gündemine oturmuş oldu.

Ankara 12. Sulh 
Hukuk Mahkemesi 8 Nisan'da " Çağrı Heyeti" oluşturularak MHP'nin kurultaya götürülmesine karar verdi. Kapatılan Aksaray İl Başkanı Ayhan Erel, Kurucular Kurulu üyesi Ali Sağır ve Bursa Üst Kurul delegesi Mehmet Bilgiç'ten oluşan 3 kişilik heyet kuruldu.

Mahkeme gerekçeli kararını 11 Nisan'da yazdı. Kararda, 1232 delegeden 531'inin olağanüstü kurultay istediği ancak 
MHP Genel Merkezi'nin bu çağrıyı yerine getirmediği belirtildi. Tüzüğe göre üye sayısının 1/5'inin talebi kurultay için yeterli olduğu vurgulandı.

MHP yönetimi mahkemenin kararını 5 Nisan'da Yargıtay'a taşıyarak temyiz etti. 
Yargıtaysüreci devam ederken, çağrı heyeti 19 Nisan'da bir toplantı yaptı ve kurultay tarihini 15 Mayıs olarak belirledi. MHP yönetimi jet bir yanıtla bu kararı tanımadığını açıkladı.

Tam da bu anda büyük bir hukuki tartışma başladı. 
MHP Genel Merkezi'nin hukukçuları kurultay için Yargıtay'ın vereceği kararın beklenmesi gerektiğini öne sürdü. Muhaliflerin hukukçuları ise mahkeme kararının tedbir niteliğinde olduğunu belirterek Yargıtay'ın beklenmesine gerek olmadığını savundu.

Bu tartışmalar sürerken, bazı 
MHP ilçe başkanlarının başvurusu üzerine karar alanGemerek ve Tosya asliye hukuk mahkemeleri, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin kararını Yargıtay süreci sona erene kadar durdurduklarını açıkladı.

Bu kararlarla birlikte yeni bir tartışma başladı. 
Gemerek ve Tosya'daki mahkemelerin 'görevsiz' ve 'yetkisiz' olduğu, bu nedenle kararın 'yok hükmünde' olduğu öne sürüldü. Kurultay tarihi olarak belirlenen 15 Mayıs yaklaşırken, Ankara 25. İcra Dairesi, Tosya'yı değil ama Gemerek'teki mahkemenin kararını uygulamaya aldı.

İcra Dairesi'nin kararı doğrultusunda, MHP'li muhaliflerin 15 Mayıs'ta 
Büyük Anadolu Oteli'nde yapmayı planladığı kurultay Ankara Valiliği tarafından engellendi. Güvenlik güçleri bölgeye girişleri kesti, kurultay toplanamadı. Gergin günün ardından muhaliflerYargıtay kararını bekleyeceklerini açıkladı.

Tüm bunlar yaşanırken, genel başkan adaylarından 
Meral Akşener, çeşitli illerde toplantılar yaparak tabanın kendisinden yana olduğunu göstermeye çalıştı.

Diğer yandan Yargıtay, 
MHP Genel Başkan Adayı Sinan Oğan'ın ihracıyla ilgili kararını verdi. MHP Genel Merkez'in temyiz talebi reddedildi. Yargıtay 18'inci Hukuk Dairesi, Oğan hakkında "partiye geri dönüş" kararı veren mahkeme kararını temyize götüren MHPGenel Merkezi'ne ret yanıtı verdi.
Yargıtay 18. Hukuku Dairesi, MHP'de Genel Başkan Devlet Bahçeli'ye karşı muhaliflerin istediği olağanüstü kurultaya gidilmesini kararlaştırdı. Muhalifler 15 Mayıs'ta yapılamayan kongre için yeni tarih belirledi.

Yargıtay kararının ardından 
Çağrı heyeti hukukçularla da yaptığı geniş istişareler sonrasında 19 Haziran'da MHP olağanüstü tüzük kurultayının Ankara Büyük Anadolu Oteli'nde toplanmasına karar verdi. 

MHP ise yaptığı açıklamada, 
Çağrı Heyeti'nin kararını tanımadıklarını ve kurultayın 19 Haziran'da değil, 10 Temmuz'da Ankara Arena yapılacağını duyurdu.

MHP'yi olağanüstü Tüzük Kurultayına götürmek üzere mahkeme tarafından yetkilendirilen çağrı heyeti genel merkez yetkilerine haiz değil. 
Çağrı heyetine mahkemece verilen yetki MHP’nin olağanüstü tüzük kurultayına götürmesi yetkisidir. Ancak, kayyum sözü ile MHP yönetiminin sanki kayyum tarafından yönetildiği algısı da bu kargaşada oluştu.

ŞİMDİ NE OLACAK ? 

Çağrı heyeti, 19 Haziran'da ilan ettiği 
MHP Tüzük Kurultayını Ankara Büyük Anadolu Oteli'nde gerçekleştirecek. Bu kurultaya delegelerin çoğunluğu katılım gösterdiğinde ve tüzük değişikliği gerçekleştiğinde, muhalefetin eli güçlenmiş olacak. Genel Merkezin delegenin de desteğini alamadığı algısı ile partinin artık yeni bir genel başkan seçmesi gerektiği savı işlenecek.

Bu durumda, muhalif hareket 
MHP Genel Merkezi'nin duyurduğu 10 Temmuz AnkaraArena'da yapılacak genel başkanın belirleneceği kurultaya rahatlıkla uyacak. Çünkü bu kurultayda muhalefet daha önce desteğini aldığı delegenin gücü ile varlığını gösterecek.

MHP Genel Başkanı Devlet 
Bahçeli için bu yüzden 19 Haziran da yapılacak Tüzük Kurultayı önemli. Delegeler MHP yönetimini kimin eline teslim edeceğine bu kongrede karar vermiş olacak.
Editör: TE Bilisim