Asimilasyona yatkın olan Türk'ler için bunların bir önemi var mı? Asimilasyona yatkın olan Türk'ler için bunların bir önemi var mı?
 I. Dünya Savaşı'nın son yıllarında Yozgat mutasarrıfı ve Boğazlıyan Kaymakamı  olan Mehmed Kemal Bey,  işgalci devletlerin baskısı ve Damat Ferit Paşa Hükümeti’nin kararıyla, tehcir sırasında Ermeni ahalinin ölümünden sorumlu tutularak Divan-ı Harb-i Örfi'de yargılanmış ve idama mahkûm edilmiştir.  Dönemin padişahı Vahdettin idam kararını ülkede olaylar çıkabileceğini gerekçe göstererek onaylamaz ve dönemin şeyhülislamından fetva ister. Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi'nin verdiği fetva ile infaza karar verilmiştir. 

 Kararın tebliğinin ardından doktor muayenesinden geçirilen Kemal Bey, abdest alıp namaz kıldıktan sonra infaz alanı olan Bayezid Meydanı’na götürülmüştür. Kemal Bey, meydanı dolduran kalabalığın önünde hakkında okunan idam fermanını sükûnetle dinlemiş ve usulen son sözü sorulunca da halka hitap etmeyi tercih etmiştir. Kendisinin bir Türk memuru sıfatıyla aldığı emri yerine getirdiğini, vicdanen müsterih ve masum olduğunu vurgulamış ve “Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer buna adelet diyorlarsa kahrolsun böyle adalet!” şeklinde haykırarak sözünü “Yaşasın millet” diyerek bitirmiştir. Kemal Bey, çocuklarını millete emanet ettiğini söyleyerek, vasiyetnamesini ilgililere vermiştir.

  Kemal Bey’in infazı  bundan 102 yıl önce 10 Nisan 1919 tarihinde akşam üstü saat 17.20’de  37 yaşında İstanbul Beyazıt Meydanı'nda gerçekleştirilmiştir. Kemal Beyin son sözleri ve ardından idamı, meydanı dolduran Türklerin üzüntüsüne, Ermenilerin ise sevinç gösterisine yol açmıştır. Kemal Beyin idamı, Türk milletinin cezalandırılması gibi bir duyguya yol açmış ve milli kahraman olarak nitelendirilmiştir. Bu yüzden cenazesini yalnızca ailesi değil, bütünüyle Türk halkı sahiplenmiştir. Cenazesi, önce Kadıköy’e götürülmüştür. Ertesi gün tabutu Türk bayrağına sarılarak, cenazesi aralarında askerlerin ve üniversite öğrencilerinin de bulunduğu kalabalık bir halk kitlesi ile kaldırılmıştır. Mecidiye Dergâhı Şeyhi Münib Efendi tarafından idare edilen cenaze töreninde, Tıbbiyeli öğrenciler tarafından hararetli konuşmalar yapılmış ve Kemal Beye lâyık görülen âkıbet kınanmıştır. Cenaze, heyecanlı kalabalığın eşliğinde Kadıköyü Kuşdili Çayırı’ndaki Mahmud Baba Türbesi’nde defnedilmiştir.     

 İtilaf Devletleri ve azınlık kesimin yargı sürecine tesiri, hızla verilen ölüm cezası bütün vatanseverleri içten yaralamıştır. Kemal Bey'in şehadeti, İstiklal Harbinin uyanışında büyük bir adım olmuştur. Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal Bey, 14 Ekim 1922 tarihinde Bakanlar Kurulu Kararıyla “Milli Şehit” ilan edilmiştir. 

 Milli Şehidimiz Boğazlıyan Kaymakamı  Kemal Bey’i rahmetle, minnetle ve şükranla anıyoruz. Hatırasını unutmayacağımızı ve unutturmayacağımızı bir kere daha ilan ediyoruz.

Sakin ÖNER

Editör: TE Bilisim