Türkiye sahip olduğu siyaset ve fikir dünyasının kalelerini birer birer kaybediyor. Son kayıp rasyonel düşüncenin en önemli isimlerinden biri olan Prof. Dr. Mümtaz Soysal.

Hafızalara 'hocaların hocası" olarak kazınan Soysal, mülkiyelilerin yenilmez armadası ve Cumhuriyet tarihinin önemli bir figürüydü.

Türk siyaseti, SHP Milletvekili olarak parlamentoya girdiği ve Dışişleri Bakanı olarak görev üstlendiği dönemde Mümtaz Soysal'dan fazlasıyla istifade etti. 

Tavizsiz bir şekilde savunduğu düşünceleri ve dik duruşuyla da dirençli bir mücadele adamıydı. 

Aynı zamanda bir Hukuk dehası olan Mümtaz Soysal, 1961 Anayasası'nın mimarlarından biridir. 

Kıbrıs Davası'nda 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın yanında olmuş, Milletlerarası arenada Kıbrıs Türklerinin istiklali ve kazanımlarının korunması konusunda Denktaş'a Danışmanlık yapmıştır.

Prof. Dr. Mümtaz Soysal'la yollarımız DSP Zonguldak Milletvekilliği döneminde kesişmişti, ikinci birleşme noktamız ise BCP (Bağımsız Cumhuriyet Partisi) oldu. 

Soysal, Ecevitlerle fikir ayrılığına düşerek 1998 yılında partiden istifa etmiş yeni bir siyasal hareketin maddi zeminini oluşturuyordu. 

1999 seçimlerine Gaziantep 3. sıra milletvekili adayı olarak girdiğim seçimi, partinin Ankara kliğinin ve yereldeki işbirlikçilerin organize çalışması sonucu kaybettirilmiştim. 

Genel seçimlerin ardından kurulan Koalisyon hükümeti döneminde DSP'deki eksen kayması, "15 günde 15 yasa" ve "Ulusal Program" gibi Batı Emperyalizmine teslimiyeti öngören iç siyasetteki manevraları ilkesel olarak reddettiğim için 1999 yılında Mümtaz Soysal'la aynı gerekçelerle partiden ayrıldım.

Gümüşhane’de iktidar ve muhalefet Yeşilyurt sakinlerinin maden mücadelesi için birleşti Gümüşhane’de iktidar ve muhalefet Yeşilyurt sakinlerinin maden mücadelesi için birleşti

Bu kopuş 2. kez Mümtaz Soysal'la yollarımızın kesişmesine neden olmuştu. 2000 yılında başlayan Bağımsız Cumhuriyet Hareketi’ne (BCH) katıldım.

Partileşme sürecine her alanda katkı sağlayarak 2002 yılında Prof. Dr. Mümtaz Soysal, Prof. Dr. Sina Akşin, Prof. Dr. Cevat Geray, Prof. Dr. Birgül Ayman Gürel, Gazeteci Ayla Yılmaz ve Emekli General Aytekin Ziylan gibi Türkiye kamuoyunun yakından tanıdığı isimlerle Bağımsız Cumhuriyet Partisi'ni (BCP) kurduk. 

Mümtaz Soysal'ın önderliğinde kurulan partinin kurucular kurulunda Gaziantep'ten Coşkun Koçak ve M.Kemal Öztürk’le birlikte görev alan üç kişiden biriydim. 

Kuruluş aşaması ve ilkelerin belirlenmesi ile ilgili olarak öncelikle Harb-İş'te, sonrasında Mülkiyeliler lokali çalıştaylarında bulundum.

Yine o yıllara ait gülümseten küçük bir anıyı bir anekdot olarak paylaşmak istiyorum.

Partinin kuruluş dilekçesi İçişleri Bakanlığına verilirken, Kurucu listesinde soyadı, sırası esas alındığı için 1. sıradaydım.

İçişleri Bakanlığına göre ise 1. sıra parti Genel Başkanı sayıldığı için Mal varlığıyla ilgili beyanda bulunmam istenmiş. Genel Merkezden aranarak, böyle bir talepte bulunulduğunda, genel başkanın Prof. Dr. Mümtaz Soysal olduğunu, dolayısıyla her ikimizin de ayrı ayrı beyanda bulunmamıza lüzum olmadığını belirtmiştim.

Daha sonra basılan Tüzük kitabında kurucular listesi 1. sıra Mümtaz Soysal, 2. sıra Tamer Abuşoğlu olarak düzeltildi. 

24 Temmuz 2002 yılında kuruluşunu ilan eden Bağımsız Cumhuriyet Partisi (BCP) kamuoyunda Profesörler partisi olarak nitelendiriliyordu. 

Bu söz konusu profesörlerden biri de İstanbul'dan kurucu üye olan hemşehrimiz Prof. Dr. Naci Kepkep'ti. 

Yani o yıllarda  Gaziantep'ten 3, İstanbul'dan 1 üye vererek "Kurucular Kurulu'nda görev üstlenen dört Gaziantep kökenli üye olmuştuk.

Daha sonra Parti Meclisi ve Merkez Yürütme Kurulu’nda da (MYK ) görev üstlendim. 

Soysal çetin mücadelelerle geçirdiği 90 yıllık ömrüne çok şeyler sığdıran, siyasal literatüre kazandırdıklarıyla da daima yaşayacaktır. 

Sadece Türkiye için değil, Kıbrıs davası için verdiği amansız mücadele içinde anılmaya devam edecek. 

12 Eylül darbesine kadar Denktaş'a verdiği Danışmanlık hizmeti sürmüştü. Daha sonra yeniden Kuzey Kıbrıs'a ve Denktaş'a katkı sağlayan Mümtaz Soysal ne gariptir ki, bu kez de AKP'nin AB'ci anlayışına takılıyordu. 

Denktaş'a yapılan 'yanındakinden kurtul" telkini Mümtaz Soysal'ı adres gösteriyordu. 

Hayatı filmlere konu olacak kadan hareketli, teori ve pratiği birlikte yaşayan bir düşünce adamı olan bu bilge kişilikle bir dönem kurul arkadaşlığı yapmanın gururu içindeyim. 

Geride bıraktıklarıyla sonsuza kadar yaşayacak olan Prof. Dr. Mümtaz Sosyal'ı saygıyla selamlıyorum.

Tamer Abuşoğlu

Editör: TE Bilisim