Andımız'dan Anayasa'ya... Andımız'dan Anayasa'ya...
 Zaman gazetesi her Pazartesi yayınladığı "Pazartesi Konuşmaları" köşesine bu hafta Milliyetçi Hareket Partisi milletvekili adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nu konuk ederek Mısır'ın devrik lideri Muhammet Mursi hakkında verilen idam kararıyla ilgili neler yapılabileceğini İhsanoğlu'nun yorumuyla sütunlarına taşıdı. MHP'nin adayı, Türkiye'de "çatı aday" olarak tanınmasına rağmen yıllardır Ortadoğu'da yaptığı çalışmalar ve İslam Konferansı Teşkilatı'nın 10 yıl boyunca genel sekreterliğini yürütmesi sayesinde bölgede tanınan ve hatrı sayılır bir kişilik. Navaz Şerif'in 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in sayesinde Pakistan'daki darbe sonrası hayatının kurtulduğunu örnek veren İhsanoğlu, bu durumun Mursi için de uygulanabileceğini belirtti.  Önümüzdeki süreçte İhsanoğlu'nun Mursi'nin idam kararından kurtarılması için devreye girme ihtimali çok yüksek. İşte Zaman gazetesindeki o söyleşi ve İhsanoğlu'nun Mursi ve Ortadaoğu'ya yönelik Türkiye'nin dış politikasıyla ilgili yorumları: Türkiye, Mursi’ye verilen idam kararını seçim malzemesi olarak kullanmaktan öte bir şey yapmıyor. Ortadoğu ve İslam dünyasını en iyi bilenlerden Ekmeleddin İhsanoğlu buna itiraz ediyor. “Maksat Mursi’nin canını kurtarmaksa bunun yolları çok.” diyen İhsanoğlu, Pakistan’ın devrik Başbakanı Navaz Şerif’in kurtarılmasını örnek gösteriyor. Türkiye’nin son dönemde en başarısız olduğu alanlardan biri olarak dış politika gösteriliyor. ‘Arap Baharı’ sürecindeki Ortadoğu politikası, özellikle Mısır ve Suriye’de hayal kırıklığı ile neticelendi. Mısır’ın devrik lideri Muhammed Mursi hakkındaki idam kararının tartışıldığı şu günlerde, 10 yıl İslam Konferansı Teşkilatı’nın (İKT) genel sekreterliğini yapan Ekmeleddin İhsanoğlu ile bu konuları konuştuk. Türkiye’nin bölgesel güç olmasını tarihi ve coğrafi realite olarak gören İhsanoğlu, “Önemli olan bunun davul zurnayla mı yoksa ince sazla mı yapılacağıdır. Davul zurnayla yaparsanız herkes sizden uzaklaşır.” dedi. İKT’deki görevinin son döneminde Mısır krizinde arabuluculuk yapma fırsatı doğduğunu, ancak AKP iktidarının sert açıklamalarıyla bunun engellendiğini belirtti. Türkiye’nin maksadı Mursi’nin idamına engel olmaksa bunun için yapılabilecek çok şey olduğuna dikkat çeken İhsanoğlu, Demirel örneğini verdi: “General Müşerref, Pakistan’da darbe yaptığı zaman, Cumhurbaşkanı Demirel kendisiyle görüşerek devrik başbakan Navaz Şerif’in canına kıymasını engellemiştir.” Arap kavgalarında taraf olmamayı ‘altın kural’ diye niteleyerek, “Taraf tutarsanız iki tarafı da kaybedersiniz. Türkiye şu an bu durumda.” diye konuştu.



Ekmel Bey’in dış politika tecrübesine dikkat Türkiye ‘çatı aday’ olarak tanıdı ama, muhafazakar camia kendisini 35 yıldır Osmanlı tarihi, medeniyeti hakkında ciltler dolusu kitap yazan bir entelektüel olarak yakından tanıyordu. 25 yıl İslam Tarih Sanat ve Kültür Araştırmaları Merkezi (IRCICA) başkanlığı yapan Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu 2004-2014 arasında İslam Konferansı Teşkilatı genel sekreteri olarak İslam dünyasının başkentlerinde mekik dokudu. Buna rağmen cumhurbaşkanı adaylığı sürecinde dindarlığı hatta Müslümanlığı sorgulandı. MHP’nin bu seçimdeki en büyük sürprizi Ekmel Bey ile partisinin dış politika vizyonunu ve seçim döneminde maruz kaldığı ‘iftira kampanyası’nı konuştuk. MHP seçim kampanyalarını genellikle terör ve ülkenin bölünmezliği gibi temalar üzerine kuruyor. Dış politika çoğunlukla geri planda kalıyor. MHP Türkiye’nin önündeki bölgesel sorunlara, mesela Ortadoğu’ya nasıl bakıyor? Sayın Bahçeli’nin 3 Mayıs’ta açıkladığı seçim beyannamesi ki ben onu aynı zamanda hükümet programı olarak da görüyorum, çok kapsamlı bir vizyon çiziyor. Türkiye’nin “bölgesel güç ve küresel aktör” olarak rolü çok geniş bir şekilde ele alınıyor. Bunun icrası çok yönlü adımların atılmasını gerektirmektedir. Türkiye’nin bölgesel güç iddiası bir retorik mi yoksa reel karşılığı var mı? Türkiye’nin bölgesel güç olması tarihi ve coğrafi bir realite… Jeo-stratejik bir realite. Sağcı da solcu da olsanız, nasyonalist de olsanız bu değişmez. Ama bu eldeki hazır imkandan nasıl yararlanırsınız ve hangi enstrümanları kullanırsınız, esas önemli olan husus budur. Bunu davul zurnayla mı yapacaksınız, yoksa ince sazla mı yapacaksınız? Yani keman ya da kemençe çalar gibi mi yapacaksınız, ney üfler gibi mi yapacaksınız? Davul zurnayla yaparsanız herkes sizden uzaklaşır. Doğru enstrümanları kullanırsanız etrafınızda dost kazanırsınız. 


Editör: TE Bilisim