Osmanlı’nın Kürtleştirdiği  Türkler! Osmanlı’nın Kürtleştirdiği Türkler!
Birilerinin arkasında medya, birilerinin arkasında hükümet, birilerinin arkasında büyük şirketleri vardı. Allah'a şükür 24 yıldır sahnelerde arkamızda yalnız ve yalnız vatan ve millet aşkıyla dolup taşan korkusuz yürekler, riyasız gönüller ve eğilmez kafalar siz gönüldaşlarımız oldu. Çeyrek asırdır ilk günden bugüne kadar gömlek değiştirmeden, eğilmeden, yutkunmadan ve en önemlisi adres değiştirmeden bugünlere geldik. Yazılı ve görsel medyanın yavaş yavaş sosyal medya karşısında kan kaybetmesi bugüne kadar yalan dolan 3 günde boyalanmış, cilalanmış bir magazin oyunu içerisinde millete sunulan sözde sanatçılar sosyal medyanın gücü ile son buldu. Artık sahte bombalar patlatılmıyor, gerçekler ortada.

Facebook ve twitter milletin sansürsüz ortamı
Facebook sayfamız 500 bin üyeyi buldu. Hepinize sonsuz teşekkür ediyorum. Yöneticilerimi kutluyorum. Gerçek sevenlerimize baktığımız zaman büyük bir rakam değildir. Bence milyon ve milyonlar olmalı. Gerçek gücümüz bu sayının kat kat fazlasıdır. İnşallah yakında o da olacaktır.

Bugüne kadar siyasi düşüncesini bile açıklarken korkan, suya sabuna dokunmadan sanatını icra etmeye çalışanların bugün yürütülen sürece destek vermeleri manidardır. 

Bazı sanatçılar geçmişin günahını çıkartmak için sıraya girmişlerdir. Allah'a şükür hiçbir zaman gücün ve güçlülüğün yanında olmadık. Biz inandığımız değerlerin, ülkülerin sözcülüğünü yaptık ve yapmayada devam edeceğiz. Güç emanettir, yarın başkaları o güçte olacaklardır. Bu sahte papağanlar yarında o gücün şemsiyesi altına girecektir. Benim gönüldaşlarım bilirler ki "güçlü olan bir tek Allah'tır"... Bu sahte papağanlar güce hizmet ederler ama biz gönüllere ve beyinlere ipotek edilmemiş kafalara hizmet ederiz. Kafa deyince cumhuriyetmizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün bir anısıyla sizlere saygı ve hürmetlerimi sunuyorum.

Mustafa Kemal Atatürk ile Samsun'a çıkan 3. ordu müfettişi Hüsrev Gerede anlatıyor; "Karadenize çıkmak üzere iken vapurumuz durdu. Bir motor ile yanaşan işgal devletleri zabitleri güverteye çıktı.
Biz ne oluyor, bunlar ne istiyor? diye bakınırken Mustafa Kemal kaptana sordu;
-"Bu herifler niçin gelmişler?"
Kaptan;
-"Efendim silah ve cephane arıyorlarmış" deyince Mustafa Kemal güldü
-"Sersem herifler! Cephane ve silah değil, biz kafa götürüyoruz.

MUSTAFA YILDIZDOĞAN'I FACEBOOK SAYFASINDAN TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYIN

Editör: TE Bilisim