Bazı CHP belediyeleri oyuna mı geliyorlar veya oyuna mı ortak oluyorlar acaba? Bazı CHP belediyeleri oyuna mı geliyorlar veya oyuna mı ortak oluyorlar acaba?
 Avrupa’da dini kimlik olan Hıristiyanlık, milli kimliğin alternatifi değildir. Herkes gururla Alman, İtalyan, İngiliz veya Fransız olduğunu söyler ama Türkiye’de “Türküm” desen ırkçı olarak suçlanır hatta iftiraya uğrar, anında hemen siyasi linç edilirsiniz.

Bunu da komünisti de dincisi de duruma göre yapar. 12 Eylül öncesinde o linç şeklini, imtiyazlı komünistler ve hamileri yapardı. Bunun o konjonktürdeki karşılığı,“Halklara özgürlük” adı altında etnik Kürtçülük ve mezhepçilikti. Bölücülük ve ihanet tezgahını etnik Kürtçülük ile mezhep kesimlerine kurmuşlardı.

DİN TERCİH, TÜRKLÜK KADERDİR
Artık şimdi aynı etnik bölücülük dini ambalaja sarılarak yapılıyor. Ne fark eder ki? Biri Komünizmi kullanarak birileri de dini kullanarak bölücülük yapıyor. Atatürk’ün “Ne mutlu Türküm diyene!”” sözü hemen “Ne Mutlu Müslüman’ım diyene!” sözüne evrilerek sinsi ve gizli bir Türk düşmanlığının maskesi altında mübarek dinimiz istismara alet edilir. Art niyetliler, o maskeyle gizlenir, saklanırlar. Halbuki Ülkeyi kuran Mustafa Kemal Atatürk, kıblesi Kabe olanları da “Türk” kabul etmiştir. Bu uygulama ile soyca Türk olmayan mümin kardeşlerimiz Türkiye’ye gelerek Türk vatandaşı olmuştur. Soyu Türk olan sayısı meçhul Hıristiyanlar da mübadele ile gönderilmiştir. Peki  kimdir bu gidenler ve gelenler? Bunlar Boşnak, Arnavut, Arap, Çerkez ve benzeri milletlerdir. Yunanistan’a giden Hıristiyanların birçoğu maalesef Türk’tür. Keşke bunun yolu bulunsaydı ve soydaşlarımız gitmeselerdi. Bu konuda hata yapıldığı kanaatindeyiz. Gagavuzlar, Macarlar ve benzeri Hıristiyan Türkler, Suriye operasyonlarında çok anlamlı diplomatik tavırla yanımızda oldu. Müslüman bildiğimiz dağlara ise kar yağdı. Artık bu gerçeği bilme, anlama ve gereğini yapma zamanı gelmemiş midir? 

Bunu idrak edip göremeyen Türk ve Atatürk düşmanları operasyon yapmaya devam  ediyor. Her çocuk İslam fıtratı üzerine doğar. Çocuğun soyunu değiştirmek mümkün değil ama ailesi isterse çocuğu Mecusi, Putperest, Hıristiyan veya başka bir inanca mensup hale getirebilir. Hoca Ahmet Yesevi’nin ifadesi ile “Din tercih Türklük kaderdir.” Hiç kimse ailesi, akraba veya millet aidiyetinden dolayı suçlanamaz. Türklük, soy, kan hatta gen ötesi milli kimlik ve millet adımızdır. Özetle ne milli kimliğimiz dinimizin ne dinimiz milli kimliğimizin alternatifi değildir. Ne Türk’e düşman Müslüman ne de Müslüman’a düşman Türk olamaz. Her etnik kimlik mezhep veya inanç aidiyetine saygı duyarız; suçlamak hiç kimsenin ne hakkına ne de haddinedir. 

BU İĞRENÇ UTANCI TERK EDİN
Binlerce yıldır muhteşem Tarih yolculuğunun sonsuza giden adı Türk milletidir. Bu değiştirilemez kaderdir. Siz kadere karşı mı geliyorsunuz? Sahi siz kimsiniz? Ve Neyin peşindesiniz? Türkü sevmiyor olabilirsiniz. Bu belki tedaviye muhtaç bir hastalıktır ama saygı göstermek aklın, bilimin, hukukun ve demokrasinin gereğidir. Daha fazla bu asil milletin saf, temiz duygularını aptallık olarak değerlendirmeyin. Yüzünüze bile tükürmeye değmez gün gelmeden bu iğrençliği utancı terk edin Lütfen!

Editör: TE Bilisim