YAD Tonyukuk Danışma Kurulu bildiri yayınladı YAD Tonyukuk Danışma Kurulu bildiri yayınladı
Terör örgütüne eleman kazandırdığı suçlamasıyla yargılanan sanığa 8 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Örgüt üyeliğinden 2 sanığın da 7,5 yıl ceza aldığı davanın gerekçeli kararında, Türkçe bilen sanıkların Kürtçe taleplerinin terör örgütünün stratejisi doğrultusunda olduğu gerekçesiyle reddedildiği vurgulandı.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada örgüte eleman kazandırma ve örgüt üyeli suçlamalarıyla yargılanan 4 sanıktan 3’ü ceza aldı. Terör örgütünün dağ kadrosuna eleman gönderdiği belirtilen sanık Sefer Baysal, 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Sanıklar Yusuf Keskin ve Sinan Özkaya’ya örgüt üyeliği suçundan 7 yıl 6’şar ay hapis cezası veren mahkeme, diğer sanık Turgut Temel’in örgüt üyesi olduğuna dair delil bulunmadığı gerekçesiyle beraatine karar verdi.

'ÖRGÜT STRATEJİSİ DOĞRULTUSUNDA KÜRTÇE SAVUNMA İSTEDİLER'

Davanın gerekçeli kararında sanıkların Kürtçe savunma taleplerinin reddedilmesi kararına açıklama getirildi. Mahkeme, sanıklar ve avukatlarının terör örgütü PKK’nın ana dilde savunma yapma stratejisi doğrultusunda Kürtçe savunma yapmak istediklerini vurguladı. AİHS’de konuyla ilgili maddeye atıfta bulunan mahkeme, tercümandan yararlanma hakkının sanıkların mahkemenin kullandığı dili anlamadığı veya konuşamadığı durumlarda geçerli olduğunu belirtti. Mahkeme, “Savunmanın yeterince anlaşılabilmesi ve gereğince değerlendirilebilmesi için kovuşturmanın diğer sujelerinin Türkçe’yi anlayıp konuşabilen sanıkları mahkemenin dilinde aracısız olarak dinleyebilmeleri, yüz yüzelik ilkesinin de tamamlayıcısı olan bir gerekliliktir.” dedi.

Sanıkların önceki ifadelerinde ve mahkemedeki bazı ifadelerini Türkçe yaptıklarını kaydeden mahkeme gerekçeli kararda, “19 Nisan 201 tarihli duruşmada sanığın Kürtçe konuşmaya devam etmesi üzerine mahkeme başkanının ‘sizi anlamam için Kürtçe mi öğrenmem gerekiyor?’ uyarısı karşısında ‘gerekirse öğreneceksiniz, siz AK Parti’nin memurluğunu yapıyorsunuz’ şeklinde heyete yönelik aynı içerikli sözleri Türkçe tekrarlayan sanıkların kovuşturma aşamasında da Türkçe dilini anlamak ve konuşmakta bir engelinin bulunmaması ve meramlarını anlatabilecek ölçüde Türkçe bildiklerinin anlaşılması karşısında bu hususlara ilişkin itirazlara itibar edilmemiştir. Bu durum mahkemece savunma hakkının kısıtlanması olarak değerlendirilmemiştir.” ifadelerine yer verdi.

Editör: TE Bilisim