Yeni siyasi aktörlere veya muhataplarına duyurulur! Yeni siyasi aktörlere veya muhataplarına duyurulur!
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile..
“Vücudun” ve görünüşün "Ruhundan" önemli olsaydı,
Ruhun gökyüzüne yükselmez,
Bedenin'de toprağın altına gömülmezdi...
Sûret dünyanın,sîret âhiretin imtihanıdır..
Hal Dili...
Muhammed Ali Raşvan 1956 Kahire doğumlu judocu. Ülkesini 1984’te ABD Los Angeles yaz olimpiyatlarında judoda temsil etti.

Judo final müsabakasında minderde rakibi Japon Yasuhiro Yamashita ile karşılaştı. Yamashita müsabakalar sırasında sağ ayağının kasları yırtıldığı için final karşılaşmasına yaralı olarak çıkmak zorunda kaldı. Yamashita sol ayağıyla yürüyor ve sağ ayağını peşinden sürüklüyordu. Rashwan için kolay bir final olacağı tahmin ediliyordu.

Müsabaka sırasında Muhammed Ali’nin antrenörü kenardan sürekli halde bağırıyordu: “Sağ bacağına oyna! Sağ bacağına vur!” Muhammed’in rakibinin sağ ayağına bir defa vurması yetecekti. Fakat yapmadı. Yenildi ve gümüş madalya ile yetindi.

Müsabakadan sonra etrafını saran bütün gazetecilerin sorusu aynıydı: “Niçin yapmadın?”

Şöyle cevap verdi: “Benim dinim insana zarar vermeyi yasaklar. Eğer o durumdayken yüklenip oraya vursaydım, ömür boyu engelli kalabilirdi. Bir madalya için bunu ona yapamazdım.”

Muhammed Ali Raşvan’ın bu tavrı ayakta alkışlandı ve Uluslararası Fairplay Komitesi onu “1984 Fairplay Ödülüne” layık gördü.

Daha sonra gittiği Japonya’da da bir kral gibi karşılandı. O sene binlerce kişinin onun bu tavrından etkilenip, İslam’ı inceleyerek Müslüman oldu! Hatta Bunlardan birisi olan Japon Riko Hanım ona âşık oldu ve onunla evlendi.

Muhammed, kimseye “Müslüman olun” demedi. Müslüman olmaları için de fazladan bir çaba sarf etmedi; sadece Müslüman gibi davrandı ve bu da yeterli oldu.

Muhammed eşiyle birlikte İskenderiye’de yaşıyor ve judo hakemliği yapmaya devam ediyor.
Kendin için çalış!
Ammâ gayretin daha çok insanlar için olsun.
Zirâ biz bu dünyaya, şahsî zevk ve menfaatlerimiz için gönderilmedik.
Hayâtımızda başkalarının hissesi vardır. Onun için âilesine, çevresine ve îmânına hizmet eyleyen, bahtiyarlardan olasın!

Dürüst, iffetli, güzel ahlaklı, ferâgat ve fedâkarlık sâhibi kimseler; dünyanın en zengin ve bahtiyar insanlarıdır.

Şu halde tükenmez bir hazîne olan, fâzilet ve meziyet sâhibi olmakta etrafınla yarış et.
Lâkin iyi olmak husûsundaki gayretlerine, gurur ve benlik karıştırma!
Zîrâ kuluna, "Hayır" işlemek nasîbini veren Allah'tır. Sen bir vâsıtadan ibâretsin. 
| Sâmiha Ayverdi |

umarım dilinizi konuşan birini bulursunuz, ve bu yüzden ruhunuzu tercüme etmek için bir ömür harcamak zorunda kalmazsınız..
HUZURLU VAKİTLER...

Editör: TE Bilisim