İyi Parti'de neler oluyor? İyi Parti'de neler oluyor?

"Vanıköy"de ki yalımızda ben, dünyayı ilk görüp anlamaya başladığımda, aile doktorumuzun adı Andonaki idi. Eczacımızın adı Petraki idi, babamın sarrafı Artin idi. Bakkalımız Bodoski, terzimiz Karniz, kuyumcumuz Garpis, berberimiz Yani idi.
Yalımızın önünden kayıkla geçen tefeci Mişon, gevrekçimiz Yanko, yemişçimiz Vasil bize hergün mal satarlardı. Yalıda sandalcımız Dimitri idi. Ayvaz'ın adı İstefan, eve gelen bohçacı kadın Mannik dudu idi.
Çünkü, İstanbul'un Türkleri arpalık parası alan başı sarıklılardan yahut maaşlı kalemlerdeki memurlardan yada zabıtlardan ibaretti.
İstanbul Türkleri hep hazır yiyiciydi. Anadolu'dan ve Rumeli'den gelen Türkler ise, hamal, küfeci ve rençberlikten ileri geçemezlerdi. Ve bu zavallılara "Kaba Türk" derlerdi.
Boğaziçi'nden İstanbul'a bizi indiren vapurların kaptanlarından hiçbiri Türk değildi. Tren idarelerinde, bankalarda, karantına ve fener idarelerinde tek bir Türk görülmüş değildi..."
"Gazetecilik, kitapçılık ve matbaacılık dahi herşey gibi Türk olmayanların elinde idi.
Günlük gazetelerin sahipleri , Çirçil, Philip, Mihran. Nicola idi. Mecmuaları da karabetler, Gasparlar ve Ohannesler çıkarırdı.
Bizim bu körlüğümüzden istifade edenlere kızmadan önce, bizi yönetenleri sorumlu tutmalıyız. Burada kızılacak bir şey varsa o da Emperyalist devletlerin başımızda zorla tuttukları kapitülasyon rejimi(Düyun-u Umumiye vs) idi.
Şimdi bu beladan, milli mücade yoluyla Atatürk sayesinde kurtulunmuştur. Artık Levanten takımının eli böğründe kalmışır."
AHMET İHSAN TOKGÖZ- Matbuat hatıralarım 1931-İstanbul
(S-110/114.ıı.cilt)
Kanuni Sultan Söleyman zamanında, Fransa kralına verilen küçük bir imtiyaz, Osmanlı ülkesinde asırlarca hüküm süren kapitülasyonların ilk adımıydı. Osmanlı Devleti'nin güçlü bir döneminde gönül rızasıyla verilen imtiyazlar, zamanla hükumetlerin zayıflamasıyla giderek çoğalmış ve genişlemişti.
1880'li yıllara gelindiğinde Osmanlı devletinin iktisadi yaşamında Türk halkının herhangi bir varlığı kalmamıştı.
Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerini yaşamış olan Türk aydınlarından Ahmet İhsan Tokgöz 1880 li yıllarda Osmanlı Devleti'ndeki Ticaret ve Sanayi hayatını bizzat yaşayarak hatıralarında böyle anlatmıştır.
KENAN ÖZEK

Editör: TE Bilisim