Prof.Dr. Acar, “Kurtuluş Savaşı'nın ardından ekonomik başarılarla kendini göstermek isteyen bir ülkenin var olma mücadelesi İzmir İktisat Kongresi ile başlamaktadır. 1923’teki İktisat Kongresi bağımsızlığımızın imzası niteliğindedir. O tarihlerde, ekonomik geri kalmışlık, Osmanlı borçlarının yönetimi ve kapitülasyonlar gibi sorunların üstesinden gelmek için İktisat Kongresi yapılırken; bugün o süreçlerin çok ötesinde gelişmiş ülkeler arasında yer almanın, böylece var olmanın, dünyanın en gelişmiş 10 ekonomisinden biri olmaya aday bir ülke olarak bir kongre yapmayı planlıyoruz. Türkiye'nin bugünkü konumu, gelecek hedefleri, projeksiyonlarının neler olduğu gözler önüne serilecek.” diye konuştu.
"DAVOS BENZERİ BİR TARTIŞMA PLATFORMUNA DÖNÜŞMELİ"
Dekan Prof.Dr. Acar İzmir İktisat Kongresi, Davos benzeri bir tartışma platformuna dönüştüğü takdirde kongrenin amacına ulaşacağını söyleyerek, bu kapsamda bilinen kongre uygulamaları ve rutinin dışında değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Prof.Dr. Acar, “Bu kongrede Türkiye’deki sosyo- ekonomik yapıyı sorgulamak istiyoruz. Ülkenin konumu, tehdit ve fırsatları veya Türkiye nereye gidiyor? gibi soruların cevaplanacağı bir kongre olmalı. Bu soruları siyasete yön veren politikacılar, devlet adamları, dünya çapında ünlü ekonomistler, fütüristler, medya mensupları ile birlikte tartışmalıyız. Bu şekilde üst düzey tartışmaların olduğu ortamda İzmir İktisat Kongresinin amacına ulaşacağını söyleyebiliriz. Bu anlamda bu kongre Davos benzeri tartışmaların yapıldığı mekan haline dönüşmelidir. O zaman 'olur': Bu sese herkes kulak verir dolayısıyla İzmir üzerinden Türkiye’ye ve dünyaya bakmaya dönüşebilir.” şeklinde konuştu.
Editör: TE Bilisim
