Rektör Laçiner, ÇOMÜ'nün 2012 yılını değerlendirmek için Anafartalar Kampüsü'nde bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıdan önce ODTÜ'deki olayları değerlendirerek, ÇOMÜ'nün de aralarında bulunduğu bazı üniversitelerin yayınladığı bildiriye açıklık getirdi. Askerî darbeye varan olayları hatırlatan Prof. Dr. Laçiner, Türkiye'nin bunlardan çok çektiğini söyledi: "Türkiye Cumhuriyeti üniversiteleri, öğrenciler arasındaki kutuplaşma ve şiddet içeren olaylardan çok çekmiştir. 1970'li yıllarda Türkiye'nin askerî darbeyle sonuçlanan sıkıntılarının bir boyutunda da üniversitelerimizde yaşanan şiddet vardı. 27 Mayıs askerî darbesini hazırlayan, meseleyi Türkiye'nin başbakanı ve bakanlarının idamına kadar götüren olayların en önemli mazeret ve gerekçelerinden biri de üniversitelerimizde yaşanan şiddet oldu. Gençlerimizin heyecanı ve iyi niyeti, bazı mihraklar tarafından istismar edilmiştir. Gençler çarpıştırılarak Türkiye'nin gelişmesi, kalkınması ve huzuru bozulmuştur. Bu konuda Türkiye yeterince tecrübeye sahiptir. Olayları çıkaranların sadece birkaç kişi olduğu, sayılarının 100'ü dahi geçmediği görülmektedir." dedi.
'AYNI SENARYO DEVREYE SOKULUYOR'
Son günlerde yaşanan olayların geçmiştekilerle benzerlik taşıdığına dikkat çeken ÇOMÜ Rektörü Laçiner, radikal, marjinal hiçbir seçimde oya dönüştüremeyecekleri ideolojilerini, ülke insanını çarpıştırarak siyasi ranta çevirmeye çalıştıklarını söyledi. Sedat Laçiner, olayları şöyle değerlendirdi: "ODTÜ'de yaşanan olaylara çok az sayıda öğrencinin katıldığı, diğer 20 bin civarında öğrencininse katılmadığı görülmekte. Bizimki de dahil olmak üzere çeşitli üniversiteler, bu konudaki kaygılarını ifade etmiştir. Ne yazık ki bazı basın yayın organları, meseleye farklı açıdan ve kanaatimce doğru olmayan açıdan bakmış, açıklamaları ODTÜ'nün kınanması gibi yansıtmışlardır. Bu açıklamaların hiçbirinde ODTÜ'nün, idare ve kurum olarak geçmediği görülür. Burada yapılan açıklamaların hiçbirinin, ODTÜ'yü eleştirme ve kınama içermediği görülmektedir. Tam tersine ODTÜ, bu ülkenin gözbebeği bir üniversitedir. Onun iyi olması, bizim iyi olmamız anlamına gelir. Bu açıklamaların tamamı, 1970'li yıllarda yaşanan ve tekrarını hiçbirimizin istemediği olayların cereyan etmemesi için bir uyarıdır. Üniversitelerin böyle bir sorumluluğu da vardır. Ne yazık ki bazı kişi ve guruplar kendi beceriksizliklerini, yeteneksizliklerini, yetersizliklerini öğrenciler üzerinden rant sağlayarak kapatmaya çalışıyor. Radikal, marjinal hiçbir seçimde oya dönüştüremeyecekleri ideolojilerini, ülke insanını çarpıştırarak siyasi ranta çevirmeye çalışıyorlar. Türk gençleri de, Türk bilim insanları da, Türk üniversiteleri de artık yeterince tecrübeye sahiptir, buna müsaade etmez. Bu bilinç ve farkındalığı arttırabilmek için bu açıklamaların yapıldığını düşünüyorum."
'ÇOMÜ İLE HALK KARŞI KARŞIYA GETİRİLMEK İSTENİYOR'
Bazı grupların önderliğinde yarın ÇOMÜ'ye karşı düzenlenecek mitinge de değinen Rektör Laçiner, üniversiteyle halkın karşı karşıya getirilmek istendiğini söyledi: "Çanakkale halkı ve ÇOMÜ, bunları görmeyecek kadar basiretsiz değildir. Art niyetler, çok açık şekilde görülmektedir. Bizler ÇOMÜ olarak, Çanakkale halkıyla kucaklaşıyoruz. Bundan rahatsız olanlar olabilir, geçmişi özleyenler olabilir ama artık yeni şeyler söylemek lazım. ÇOMÜ artık Çanakkale'nin gelişme lokomotifi olmuştur, hayat damarı haline gelmiştir. Bu lokomotifi hiç kimse durduramaz, buna Çanakkaleliler ve ÇOMÜ'lüler izin vermez. Üç kişinin biraraya gelerek kurduğu dernekler veya siyasi yelpazenin en uç noktasında kendine militan roller benimseyen başarısız yapılar ve kişiler, Çanakkale'nin çıkarlarına zarar verme pahasına kentin kalkınma ve gelişme motoru olan ÇOMÜ'ye saldırmaktan bir an önce vazgeçmelidir."
Editör: TE Bilisim
