Siyasal ve düşünsel bir hesaplaşma! Siyasal ve düşünsel bir hesaplaşma!

Rusya  Ukrayna devletine ait Kırım'ı önce işgal etti sonra ilhak.

2014 yılından günümüze kadar diğer dünya devletleri gibi Turkiye'de hak ve hukuktan yoksun ilhakı kabul etmediğini en yüksek seviyeden dile getirdi.

Rusya ve Ukrayna SSCB'nin mirascılarıdır.

SSCB dağılırken cumhuriyetlerin diğerinin toprak bütünlüğüne  ve sınırlarına saygı göstereceği kayıt altına alınmıştır.

Ancak bu anlaşmaya Ermenistan ve Rusya  baştan beri uymamıştır.

Rusya Gürcistan'a ait Ahbazya ve Osetya'yı, Ermenistan Azerbaycan toprağı Karabag'ı işgal etmişlerdir.

Emperyal politikalarına devam eden Rusya 2014 yılında Kırım'a ilaveten Ukrayna''nın doğu bölgesi Donbas'ı da işgal etmiştir.

Rus ve Ermenilerin işgal gerekçesi bu topraklarda kendi soydaşı olan insanların yâşamasıdır.

Bu mantıga göre Rusların Tambov'un kuzeyine çekilmeleri,Ermenistan'ın ise bugün yaşadıkları cografyayı terk etmeleri,Yunanistan'ın Batı Trakya'dan çekilmesi, Çin'in kadim Türk yurdu Doğu Türkistan'da ki işgale son verip Çin seddi'nin öbür tarafına çekilmesi,Romanya'nın Karpatları boşaltması, yani buraların asıl sahibi olan Türk Milleti'ne terk etmesi gerekirdi.  

Kaldı ki Kırım Rus toprağı değil.
İşgal etmekle kalmamış asıl sahibi Türkleri bölgeden sürmüş, daha doğrusu soykırım uygulamıştır.

Türkiye Cumhuriyeti dış işleri Bakanlığı olayın yıl dönümünde;"1944 yılının 18 mayıs gecesi 250 bin Kırım Tatar Türkü soydaşımız insanlık dışı koşullarda  sürgün edilerek anavatanlarından koparılmışardır.
Bu elim hadisede Kırım Tatar Türklerinin büyük kısmı hayatlarını kaybederken sağ kalanlar anavatan hasretiyle yaşamaya mecbur bırakılmışlardır.
Türkiye sürgünden 77 yıl sonra Kırım'ın yasadışı ilhakından doğan zorluklarla  sınanmaya devam eden  Kırım Tatarlarının mağduriyetlerinin giderilmesi,kimliklerinin korunması,refah ve esenliklerinin sağlanması için soydaşlarının yanında olmayı sürdürecektir" sözleri ile sürgün faciasını ve soykırımı dile getirmiştir.

Bu açıklamadan sonra Rus dış işleri bakanlığının hiç hakkı olmadığı halde   "Türkiye'de etnik,dilsel ve dini nitelikli çözülmemiş sorunları var" ifadeleri ile Türkiye'nin içişlerine burnunu sokacağı imasında bulunması hadsizliktir.

Ayrıca Rusların yakın çevremizde yıllardır neler çevirdiği de ortadadır.

Ruslarla Ermeniler doğal müttefiktir.
Suriye'nin kuzeyindeki ypg/pyd ile dayanışma içerisindeler.pkk'yı terör örgütü olarak kabul etmiyorlar.Suriye'nin kuzeyindeki Tel Rıfat başta olmak üzere Türkiye'ye atılan füzelerin Rus korumasında yapıldıgı da bir gerçektir.  

Lavrov ise Türkiye'nin Ukrayna'ya SİHA satışını "Türk SİHA'larının Dombas'da uçmasından  mutlu degiliz" ifadelerini kullanmakla kalmamış "uyarma" densizliginde bulunmuştur.

Bir kere Kırım ve Donbas Rus toprağı değildir.
Ayrıca Türkiye Rus işgalini kabul etmemiş ve etmemekte kararlıdır.

Diger yandan Türkiye'nin sattığı SIHA'ların uçtuğu Donbas'da Ukrayna toprağıdır.

Rusları esas rahatsız eden Türk yapımı SIHA'ların Donbas'da Rus silah ve askerlerini tespit etmesidir.

Oysa Ruslar Donbas'da silah ve askeri olmadığını hep inkar ediyordu.

Rusların Türkistan,Balkanlar, Kafkaslar ve son olarak Hocalı'da yaptığı  katliamlar halen Türk Milleti'nin hafızasındadır.

Binlerce vatandaşımızın Rusların verdiği silahla ermeni terör örgütü pkk tarafından  katledildigi ise hiç unutulmadı.

Daha dün andığımız 33 silahsız askerimizin Rus silahları ile kalleşçe şehit edilmesini de hiç unutmayacağız.

Mehmet Topalgökceli

Editör: TE Bilisim