Yerel seçime bir hafta kaldı! İşte detaylar.. Yerel seçime bir hafta kaldı! İşte detaylar..
Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı ve Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın 14 Aralık operasyonunda gözaltına alınmasına sanat dünyasından sert eleştiri geldi. Ortada bir hukuk skandalı olduğunu ifade eden sanatçılar, dizi üzerinden yapılan yargılamanın bundan sonra herkesin başına gelebileceğinden endişeli.

Özgür basına operasyon kapsamında 14 Aralık’ta gözaltına alınan Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca ile dizi senaristleri ve yönetmenlerinin de aralarında olduğu 31 kişinin gözaltına alınmasına sanat dünyasından sert tepki geldi. www.cafesanat.com’a konuşan sanatçılar tepkilerini dile getirdi.

MUSTAFA AVKIRAN: HERKESİN ÜZERİNE YAPIŞAN BU KORKUDAN KORKUYORUM

Ünlü oyuncu Mustafa Avkıran, “Türkiye’de bir süredir sap ile samanı birbirinden ayıramadığımız zamanlar yaşıyoruz. Hukuki ve etik olarak da neyin doğru olduğunun şaştığı bir ortamdayız. Ortam çok puslu. İtiraf ederim ki neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt edecek kadar bir hukuk bilgimiz de yok. Burada ‘Tek Türkiye’ dizisinin nasıl bir dizi olduğunu tartışmak kadar manasız bir şey olamaz. Çünkü o bir kurmaca. Kurguya dayanan bir öykü. O tip dizilerin neye hizmet ettiği, niçin yapıldığı ayrı bir tartışma konusu. Tartışmayacağımız bir tek konu vardır ki o da sanat bağımsız ve özgürdür. Medya da bağımsız ve özgür olmalıdır. Bunun tartışıldığı bir ortamda olmaktan çok mutsuzum işin doğrusu. Hiçbir şey yapamayacak ve konuşamayacak olmaktan çok mutsuzum. Herkesin üzerine yapışan bu korkudan korkuyorum. Korkudan korkuyorum.” dedi.

BÜLENT ÇOLAK: ÇOK GÜLÜNÇ DURUMDALAR ASLINDA

Oyuncu Çolak da dizilerle ilgili gözaltına alınanlara destek çıktı. Çolak, “Bu gün bir dizi olur, yarın edebiyat olur, sonra başka bir alan olur hiç fark etmez. Bu, tahakküm uygulayanların bahanesidir bence. Toplumun bütün katmanları böyle bir şeye ‘hayır’ diyebilmeli. Birbirimizi desteklemezsek başımıza daha çok şeyin gelebileceğini düşünüyorum. Çünkü bu durum hepimizin canını yakıyor. Herkesin canını yakmaya devam edecek. Çok kaygı verici buluyorum. Dizinin senaryosunu yazanlar, diziyi yönetenler, çekenler sektörden arkadaşlarımız.” diye konuştu.

Bunun bir drama olduğunu ifade eden Çolak, şöylem devam etti: “Hayali kahramanlar. Bununla İnsanları cezalandırmak çok saçma. Aynı zamanda, bu yaşadığımız süreci çok trajik-komik buluyorum. Trajik tarafı, ceza kesilen taraf, masum insanlar. Komik tarafı ise iktidarın uyguladığı politika. Çok gülünç durumdalar aslında. Çok korkmuşlar demek ki. Bu malum günlerde operasyonların yapılması her şeyi açık açık gösteriyor. Operasyon, özgür sanata yapılmıştır bence. Bu nedenle de herkesin herkesi kucaklaması gereken bir noktadayız. “Şu zamanda da onlar bize destek vermemişti” gibi durumlar yaşamamalıyız. Yıpratıcı şeyler düşündüğünüz zaman kafada kurup duruyoruz. Böylece iktidarın ekmeğine yağ sürüyoruz. Artık bizim bunlardan bir ders almamız lazım.”

ATALAY TAŞDİKEN: HUKUKA AYKIRILIĞI OLSAYDI, RTÜK GÖRMEZDEN GELMEZDİ

Yönetmen Atalay Taşdiken de dizi özelinde bir tutuklama ve gözaltını yanlış bulduğunu söyledi. Taşdiken, “Sanatın, kültürün bu tür şeylerden uzak olması lazım. Sözü edilen dizileri açıkçası hiç izlemedim ama sonuç olarak bir dizinin içeriği ne olursa olsun Türkiye’de RTÜK denilen bir kurum var. Bu kadar yıl yayınlanmış bir dizide gerçekten hukuka ve ülke bütünlüğüne aykırı bir durumu olsaydı herhalde RTÜK bunu görmezden gelmezdi. O işle ilgili müeyyidesi neyse, bunu uygulayacak olan RTÜK’tür diye biliyorum. Yıllarca yayınlanmış dizi, RTÜK’ten bir uyarı almamış. Dizi yapanlar yasaklara dikkat ederek işlerini yaparlar. Buna rağmen gözden kaçan bir şey olursa RTÜK zaten gereğini yapar. Senaristen yönetmene kadar uzanan böylesi bir operasyon herkeste tedirginlik oluşturacaktır.” ifadelerini kullandı.

ALİN TAŞÇIYAN: BU TÜR SUÇLAMALAR DEMOKRASİ YOLUNDA BÜYÜK ZARAR GETİRİR

Sinema yazarı Alin Taşçıyan, bir kurmaca ile ilgili olarak fikir üreticisinin tutuklanmasını mantıklı bulmadığını söyledi. Taşçıyan, düşüncelerini şöyle dile getirdi: “Ben çok ciddiye almıyorum. Türkiye’de daha önce de eski, polis kayıtlarına dayanarak filmlerin yasaklandığına tanık olmuştuk. Uzunca bir süredir böyle uygulamalara rastlamıyorduk. Tekrar kurmaca yapıtları üzerinden suçlamalar getirilmesi, ilerlemekte olduğumuz demokrasi yoluna büyük zarar getirir. Kurmacaların hiç masum olduğunu düşünmüyorum. Masum olsaydı Hollywood bu kadar propagandist olmazdı. Ama önemli olan burada ifade özgürlüğüdür.”


Editör: TE Bilisim