Ülkü ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz'un yanı  sıra Ankara Ülkü Ocakları Başkanı Mehmet Onur Kasım, MHP Sincan İlçe Başkanı Veysel Alkan ile birlikte çok sayıda ilçe yöneticisi, Taş Medreseli Ülkücüler, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de düzenlenen programa katıldı.

Gecede açılış konuşması  yapan Sincan Ülkü Ocakları Başkanı Habip Bağış  “Uzak ülkelere döndüm seferden; yaralarım ağır, fakat mestim zaferden; zafer ümit kaynağının bir çeşmesidir zafer bir çok gönüllerin birleşmesidir. Gönülleri birleşenler! Selam sizlere! Ülkü ocakları olarak, Liderimiz Devlet Bahçeli’nin gösterdiği hedefte kararlılıkla yürümeye devam ediyoruz. Türk gençliğinin yegane adresi olan Ocaklarımızın, davamıza yakışır şekilde tütmesi için ülküdaşlarımızla birlikte çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Milli kimlik sahibi, imanlı ve ahlaklı gençler yetiştirmek en büyük amacımızdır. Gençliğin alkol, uyuşturucu, kumar ve sair kirli yollara düştüğü, kültürünü ve inançlarını kaybettiği bu çağda Ülkü Ocakları milli ve manevi değerlerimizi yaşatmak için elinden geleni ortaya koymaktadır." dedi. 

 Ülkü ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz iftar programında bir konuşma yaptı. Olcay Kılavuz yaptığı  konuşmada:

Çok kıymetli ülküdaşlarım,

Muhterem misafirler,

Hepinizi Yüce Allah’ın selamıyla selamlıyorum, hoş geldiniz, şeref verdiniz.

Rahmetin bir sağanak gibi boşaldığı

Bu mübarek aya erişmenin sevinci içerisindeyiz. İbadetlerimizin büyük bir şevkle yerine getirildiği 11 ayın sultanına bizleri eriştiren Rabbimize hamd-ü senalar olsun.

Ülkü Ocakları olarak yurdumuzun her bir köşesinde iftar sofraları kuruyor, ülküdaşlarımızla, şehitlerimizin aileleriyle, mücadele gazisi ağabeylerimizle ve halkımızla bir araya geliyoruz.

Bu programı düzenleyen başta Sincan Ülkü Ocakları başkanımız Habip Bağış’a, çok kıymetli yönetimine, maddi manevi destek sağlayan herkese teşekkürlerimi, tebriklerimi sunuyorum.

Temennimiz bu kutlu günlerin sizlere, ailenize, ülkemize, milletimize ve bütün dünyaya iyilik ve güzellikler getirmesi yönündedir.

Gönül ister ki, insanımız aç  kalmasın,işsizlikle boğuşmasın, sefaleti yaşamasın.

Gönül ister ki, memleketimiz huzur ve sükun içerisinde bulunsun.

Gönül ister ki, milletimiz coşkuyla ve güvenle yarınlara bakabilsin.

Gönül ister ki, zalimlerin ve hainlerin tuzakları başlarına geçsin.

Gönül ister ki, Kaşgar’da, Grozni’de, Kerkük’te, Tebriz’de, Halep’de, Kabil’de, Kudüs’te, Keşmir’de çocuklar gülen yüzlerle iftar sofrasına otursun.

Ama gelin görün ki, gerçekler tam aksi yönde hayat buluyor. Ülkemiz, bölgemiz ve muhtelif bazı  diyarlar da kargaşa ve güvensizlik atmosferi hüküm sürüyor. Devletimizi ve milletimizi bölmek isteyen hainler, isyan provaları düzenliyor. Bölücü başı büyük bir pişkinlikle keyfi isteklerde bulunuyor ve isteklerinin gerçekleşmemesi halinde tehditler savuruyor. Irak ve Suriye’de yaşanan kaos ortamı, bölgemizin istikrarsızlığa sürüklenmesine neden oluyor. Bu ülkelerde yaşayan soydaşlarımız etnik katliamlara maruz kalıyor.

Doğu Türkistan’da soydaşlarımızın dini ibadetler için bile bir araya gelmesine engel olunuyor.

Yanı başımızdaki Türkmeneli Kerkük’te daha birkaç gün önce yaşanan bombalı saldırıda 10 soydaşımız daha şehit edilmiştir. Türk beldelerindeki bu terör olayları Mübarek Ramazan ayında da canımızı yakmaya devam etmektedir. Savaşın ortasında varlık mücadelesi veren Suriye Türkmenleri’nin durumu ise günden güne kötüye gitmektedir.

Arakan’dan zaman zaman gelen katliam haberleri ,Filistin’de devam eden abluka ve zulüm, Mısır’da darbecilerin namaz kılan sivil halkı kurşuna dizmesi ve pek çok İslam ülkesinde dökülen kan,Ülkücü hareketi derinden üzmektedir. Tüm bu gelişmeler yaşanırken, AKP hükümeti ilkesiz, omurgasız ve gayrı milli bir tutum sergiliyor. Bu gafleti, delaleti, ihaneti görmemek için ya akıl yoksunu ya da kör olmak lazımdır.Ancak iktidar, çok pişkince,ince siyaset üslubunu kullanarak vebüyük medya gücünü de her yönüyle seferber ederek milletimizi aldatmaya çalışıyor.

Gelinen bu noktada, en büyük görev Türk milliyetçilerine düşmektedir. Bizler, yaşanan tüm bu gelişmelerin vatandaşlarımıza doğru bir şekilde aktarılmasını sağlamalıyız. AKP’nin yaratmış olduğu bilgi kirliliğini, bizlerin gayretleri dağıtmalıdır. Bizim kendi maddi-manevi durumlarımızdan fedakarlık ederek, Türk milletini uyandırma görevini yerine getirmemiz gerekmektedir. Bunun içinde tüm ülkücülerin birleşmesi ve bütünleşmesi elzemdir. Yolları imanda, Kur’an’da birleşen;  secde-i rahmanda birleşen Türk Milliyetçileri’nin  birleşmesi mukadderdir.

Ülkücü Hareket olarak düsturumuz şudur ki : “Ayrılıkta azap, birlikte rahmet vardır. ”Allah’ın rahmeti ve yardımı davamızın üzerindedir. Küslükleri ve kırgınlıkları bir kenara bırakarak, hareketimizin gelişmesi için çalışmalı ve ülkemizin bekasına yönelen tehditleri def etmek için son derece dikkatli ve şuurlu bir şekilde hareket etmeliyiz. Zorluklar karşısında yılmadan, yorulmadan milletin ve devletin bekası için var gücümüzle mücadele etmeliyiz. Ülkücüler, iktidarın uygulamaya koyduğu“neme-lazımcı” politikanın asla muhatabı değildir.

Türkiye ve dünya gündemindeki olayların yakınen takibindeyiz. Yeri geldiğinde hainlerin yüzlerine çarpılan ve çarpılacak bütün ihanetler hafızamızdadır. Her bir ülküdaşımız da üstüne düşen sorumluluğun bilincinde olmalı, çalışma azmini kaybetmemelidir. İçinde bulunduğumuz süreçte yaşanan çözülmelerin karşısında duran yalnızca Ülkücü Milliyetçi Hareket’tir. Türk milliyetçilerinin gücünden korkan iç ve dış ihanet odaklarının en büyük çekincesi bizlerin bir arada ve kararlılıkla harekete hazır halde olmasıdır. Birliğimizi bozmak için aramıza fitne ve nifak ekmeye çalışacaklar, dedikodularla bizleri yıpratmak ve bölmek isteyeceklerdir.

Tüm bu oyunlar karşısında son derece dikkatli olmamız gerekmektedir. Bunun yolu da teşkilatlarımıza sahip çıkmak ve olaylar karşısında ortak hareket etmektir.

Disiplinli ve teşkilatlı bir güç olduğumuz takdirde, Allah’ın izniyle hiç kimse bizi akamete uğratamayacaktır.

Bizim bu gücümüzden düşmanlarımız  ürkecek, dostlarımız ise bize daha fazla güven duyacaktır.

Siyasal ve düşünsel bir hesaplaşma! Siyasal ve düşünsel bir hesaplaşma!

Ülkücü-Milliyetçi Hareket, bu toprakların mayasıdır, son direniş hattıdır.

Ülkücü hareket aşılmadan bu topraklar üzerinde hiçbir oyun oynanamaz Allah’ın izniyle.

Hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyor, Ramazan ayının hayırlara vesile olmasını Allahü Tealadan niyaz ediyorum.

Sağ olun, Allah’a emanet olun.” dedi. 

Editör: TE Bilisim