Eski Demokrat Parti Genel Başkanı, yeni AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu’ya göre Türkiye net bir şekilde başkanlık sistemine ihtiyaç duyuyor ve Başbakan Erdoğan da ‘Türkiye’nin ilelebet ve ebedi başkanı’…

Malatya’da AK Parti İl Danışma Meclisi toplantısına katılan Süleyman Soylu gündemi değerlendirdi. Başkanlık sistemi tartışmalarına yeni bir boyut kazandıran Süleyman Soylu, mevcut parlamenter sistemin Türkiye’nin ayak bağı olduğunu iddia etti.

‘VALLAHİ DE BİLLAHİ DE…’

Süleyman Soylu, “Türkiye’de Tayyip Erdoğan, başkanlık sistemini kendisi için istememektedir. Vallahi de billahi de istememektedir. Türkiye’nin geleceği için istemektedir. Onun karizması, onun yaptığı hizmetler onun Türkiye ve milletle birlikte bütünleşmesinde Başkanlık sistemine zaten ihtiyaç yoktur ki. Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin ilelebet ve ebedi başkanıdır" diye konuştu.

“ALLAH’A YEMİN EDERİM Kİ…”

Süleyman Soylu, "Allah’a yemin ederim ki, Türkiye’deki bütün meselelerin çözülmesinde en yetkili lider Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bu millet kararlıdır. Dün bu milletin Menderes’ini aldınız, dün bu milletin Özal’ını aldınız, Vallahi de, billahi de, tallahi de, bu millet size Erdoğan’ı vermeyecek, sahip çıkacaktır" ifadelerini kullandı.

Birkaç yıla kadar AKP muhalifi olarak siyaset yapan Soylu, özellikle Demokrat Parti Genel Başkanlığı döneminde, bugünkü partisi ve lideri Erdoğan için çok çarpıcı açıklamalarda bulunmuştu.

İşte Soylu’nun geçmişte yaptığı açıklamalardan bazıları;

20 NİSAN 2008: İZMİR ALİAĞA: Türkiye’nin 1923′ten 2002 yılına kadar 220 milyar dolar borcu vardı. AKP iktidarıyla birlikte bu borç 6 yılda 260 milyar dolar daha artarak 480 milyar dolara ulaştı.

Bu ülkenin herkese çatan ve kaos yaratan bir Başbakanı var ki, akşam evine gittiğinde karısına ve çocuklarına boynu bükük kalan esnafın, çiftçinin yerine kendini koymuyor. Kendisi evindekilerin yüzüne nasıl bakıyor. AKP iktidarından önce işsizlik yüzde 6′ydı bugün 11.3′e çıktı. Başbakan at üstünde durmayı nasıl beceremediyse, ülke yönetmeyi de aynı şekilde beceremedi.

10 ARALIK 2008: İZMİR: 29 Mart yerel seçimlerinde halk AKP hükümetine sarı, DP ise kırmızı kart gösterecek. AKP hükümeti, yanlış ekonomi politikası sonucu bayramları da millete zehir etti. İnsanlarımız gülmeyi unuttu. Beceriksizlik ve yetersizlikle, Türkiye’yi krizle karşı karşıya bıraktılar. Paçalarından yolsuzluk akıyor. Türkiye’de ihale ve yandaş belediyeciliği yapılmaktadır.

25 ŞUBAT 2009 KOCAELİ: Halk 29 Mart’ta hükümete zıkkımın kökünü gösterecek Her üç gençten birisi işsizlik girdabı içinde. Son 5 ayda 650 bin insanımız işsiz kaldı. Fabrikalar kapanmış, vergisini, elektrik, doğalgazını ödeyemeyen esnaf kepenk kapatıyor. Bu hükümet 6.5 yılda 220 milyar dolar borçtan 507 milyar dolar borca çıkarttı.

25 ŞUBAT 2009 DERİNCE: Yolsuzluklarla mücadele edeceğim diyen hükümet, Türkiye’yi yolsuzluk çukuru içine batırdı. Tüyü bitmemişin hakkını yedirmeyeceğim dediler. Her gün tüyü bitmemiş yetimin üzerinden siyaset yapıyorlar. Bu ülkeyi rant ülkesi yapmayacağım dedi sayın Başbakan, rantın babasını getirdi. Bunlar yarım doktor, yarım hoca.

Şimdi Dilipak.. Şimdi Dilipak..

14 MART 2009 KASTAMONU: Seçim sürecinde Türkiye’de çok manidar işler oluyor. AKP mensupları uzun zamandır genel başkanları ve başbakanlarını, Başbakan da kendisini padişah olarak görmek istiyor. Ülkemizde sadaka kültürü var. Türkiye’de 3 kişiden biri fukaralık sınırının altındadır. Eleştirilmesi gerekenler insanları bu duruma düşüren hükümettir.

Editör: TE Bilisim