Bağış, İstanbul Ticaret Odası (İTO) ile İstanbul Sürücü Kursları Konfederasyonu'nca İTO'da ortaklaşa düzenlenen "Sürücü Kurslarının Sorunları ve Beklentileri" panelinde yaptığı konuşmaya, vefat eden gazeteci Mehmet Ali Birand'ı anarak başladı.
İstanbul'da sürücü olmanın zor ama sürücüleri yetiştirmenin daha da zor olduğunu belirten Bağış, buna rağmen iki kıta arasında araç kullanmanın da herkese nasip olmayacağını aktardı.
Bağış, İstanbul'da sürücü kurslarının bir araya gelerek sorunlarını tartışmasını, bu sorunlara çözüm üretme çabasını takdirle karşıladığını dile getirerek, "Sürücü kurslarımızın sorunlarının olması aslında sorunlu bir trafiğin olduğunu, sorunlu bir trafiğin olması ise insan hayatının tehdit altında olduğunu gösterir" diye konuştu.
"Trafik kazalarının yüzde 90'dan fazlasının sürücü hatasından kaynaklandığını çok iyi biliyoruz. Sizlerin sorunlarını çözmek, Türkiye'nin daha emniyetli, güvenli, yaşanabilir bir ülke olması açısından çok çok önemli" ifadelerini kullanan Bağış, sürücü kurslarını sadece vatandaşların trafikte nasıl davranması gerektiğini öğreten kurslar olarak görmediklerini dile getirdi.
Bağış, şöyle devam etti:
"Sizin kursunuza gelip belge almaya hak kazanan her bir kişinin, kurallara riayet etmekle, can ve mal güvenliğine saygı duymakla, toplum huzurunu sağlamakla mükellef bir birey olduğu bilincine kavuşması çok ama çok önemli. Bu bilinci, bu ortak anlayışı hep birlikte savunmalı, çok önemli bir misyonun paydaşları olduğumuzu hiçbir zaman unutmamalıyız. Bir trafik kazası haberi duyduğunuzda, trafikte kurallara uymayan bir sürücü gördüğünüzde, her birinizin içinin cız ettiğinden eminim. Bunun ülke ekonomisine, imajına ve kalkınmasına olan etkilerini de düşünürseniz aslında bizim çok önemli bir milli görevimiz olduğunun da farkına varırız."
Türkiye'de yaklaşık 3 bin 300 sürücü kursu olduğunu kaydeden Bağış, "Bu sürücü kurslarımızın her biri, aynı zamanda Türkiye'nin AB müzakere heyetinin bir doğal üyesidir" diye konuştu.
Bağış, Avrupa'da trafik kurallarına uyma konusunda daha dikkatli davranıldığına vurgu yaparak, kendi yaşamından trafikle ilgili anekdotlar aktardı.
İki taraf, birbirinin emniyet kemeri
Türkiye'nin AB için, AB'nin de Türkiye için önemli olduğuna dikkati çeken Bağış, iki tarafı birbirinin emniyet kemeri olarak tanımladı.
Bağış, AB süreci sayesinde birçok tabunun yıkıldığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Rahmetli Özal da söylemişti. 'AB süreci Türkiye için uzun ince bir yol olacaktır' demişti. Gerçekten o vizyoner liderin ne kadar haklı olduğunu gördük. Bu yol kolay bir yol değil. Bu yolda önümüze engeller konuluyor, bize havlu attırmak isteyenler var ama biz inadına reform, demokrasi, kardeşlik diyeceğiz ve bizi bize kırdırmaya kalkışanlara da hep birlikte omuz omuza çok net bir direniş sergileyeceğiz. İşte o tümsekleri de, engelleri de bizler, 'demokrasi otobanımızı' sağlamlaştırarak, hep birlikte daha hızlı bir şekilde hedefe ulaşacağız. Trafik kurallarına uyalım, uymayanları uyaralım. AB standartlarına uyalım, uymayanları uyaralım. Hatalı sollama ölüm, hatalı oylama zulüm getirir."
Ehliyeti bakkaldan alma' tabirini tarihe gömmek zorundayız
Bağış, Türkiye'de trafik ve sürücüler konusunda farklı deyimler olduğunu hatırlatarak, "Sizlerle el ele verip, bu ülkenin literatürüne girmiş olan 'Ehliyeti bakkaldan alma' tabirini tarihe gömmek zorundayız" dedi.
"Trafik terörü" ve "trafik canavarı" kavramlarının da ortadan kaldırılması gerektiğini vurgulayan Bağış, sürücülerin, radara yakalanmama konusunda gösterdikleri hassasiyeti kurallara uyma konusunda da göstermesi gerektiğini aktardı.
Türkiye'nin her alanda AB standartlarını yakalamaya çalıştığını belirten Bağış, trafik standartlarını da yakalaması gerektiğini söyledi.
Avrupa'nın sorun çözme ehliyetini kaybettiğini ifade eden Bağış, Türkiye'nin ise ehliyetlerini AB standartlarının üzerine çıkarma konusunda adımlar attığını dile getirdi.
Bağış, Türkiye'nin "hasta adam" olarak tanımlandığı durumdan, Avrupa'ya reçete yazacak duruma geldiğini söyledi.
İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dursun Topçu ise Türkiye'de yol ve araçlar konusunda yaşanan gelişmelerin sürücü davranışları konusunda gerçekleşmediğini belirtti.
Topçu, direksiyon eğitimine önem verilmesi gerektiğini aktararak, sadece hak eden kişilere ehliyet verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
İstanbul'daki sürücü kursu sahiplerinin bir araya geldiği panelde, kurs sahipleri, sorunlarını ve Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliği hakkındaki düşüncelerini paylaşma imkanı buldu.
Toplantıda daha sonra söz alan özel eğitim kurumları genel müdürü Mehmet Küçük sürücü kurslarının kuruluş öyküsünü ve yaşanan sıkıntıları uygulamaları slayt gösterisiyle katılımcılara sunmuştur. Sürücü kurslarnda ki yoğunlaşan teftişlerin sektörün resmini çekmeye yönelik olduğunu sorunların tespitini yapmak için buna mecbur olduklarını ifade etti. Stajyerlik sürücü belgesi uygulamasının yasal bir çalışma olduğunu bu konuda ki düzenlemeyi meclisin yapacağını kendilerinin yönetmelik değişiklikleriyle mevcut uygulamnın daha verimli olmasını sağladıklarını ifade etmiştir. Sürücü kursları altındaki sorunların kurs sahipleri tarafından sorulan sorulara cevaplar vermiştir. Beğeni toplanan konuşması katılımcıların kafalarındaki sorulara cevap olmuştur.
Editör: TE Bilisim
