Karabağ'da, Putin Türklerin ilerleyişini durdurduktan sonra Ermenistan'ın, Azerbaycan'ı Nahçivan'dan ayırmak için İran sınırına kadar uzatılan kolu üzerinde, Türk ülkelerine doğrudan ulaşacağımız bir "Turan yolu" açılacağı söylenmesi çok insanı heyecanlandırdı.
Ermeni'ye "Ermeni" derken, Türk'e "Türk" demekten itinayla kaçınan siyasî İslâmcıların pek itibar ettiği Selahaddin E. Çakırgil hemen kaleme sarıldı: "Bazılarının 'Panturanist' hayallere kapılarak yazdıkları makalelerin, kuzeyde Rusya'yı da, güneydeki İran'ı da rahatsız edeceği unutulmamalıdır. Etnik beraberlik hayalleri yerine, bu çağda da bir 'religio-politik' (din-inanç merkezli) bir dünyada olduğumuzu son gelişmeler bize bir daha öğretmiş olmalıdır."(Star, 17 Kasım 2020)
R. T. Erdoğan'ın, Bakü'de okuduğu mısralar, İran'da lüzumsuz infiale yol açınca, yine Selahaddin Eş Beyimiz özne Reis Bey olduğu için kesin redle beraber, "Turancılık" üzerine daha yumuşak geldi:
"Yani, 'bütün turanî kavimlerin, yani ana dilleri türkçe olan kavimlerin birliği' idealine veya hayâline verilen isim olan 'turancılık' öyle sanıldığı kadar basit bir konu değildir. / Ayrıca, unutmayalım ki, Sovyet Rusya'dan ayrılan ve 'türkçe konuşan ülkeler' diyen anılan Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Azerbaycan'ın liderleri, yüksek bürokrat ve askerleri toplandıklarında, birbirlerinin türkçelerini anlayamıyacak kadar lehçe farklılıkları yüzünden konuşmalarını rusça yapıyorlar. / Osmanlı'nın son üç çeyrek asrında, İslâm'a karşı uzak duran okumuş kesimlerin içine düştükleri 'Turancılık, pantürkizm' idealinin, sadece heyecan istemediği üzerinde, akl-ı selimle durulmalıdır. / Kan soyu akrabalığını veya ağızdaki dilin sağladığı birlik imkânlarını küçümsemeden, asıl olan, kalb diliyle birlik olabilmektir." (Selahaddin E. Çakırgil, Star, 'Turancılık..' heyecanlı bir hayâlin ötesinde..", 14/12/2020)
Selahaddin E. Çakırgil, "Turancılık"ı eski Sovyetçiler gibi anlıyor. DTCF Akademi'nin 186 imzalı "Turancılık Bildirgesi"nden haberi olmaması mümkün değil. İçlerinde akademisyenlerin, yazarların, askerlerin, eğitimcilerin bulunduğu Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nin belli dönem mezunu aydınları Turancılık'ı bildirilerinde çok öz izah ettiler. (buradan okuyabilirsiniz: www.dtcfbirlik.com) Kimse kimsenin toprağına göz dikmiyor. ("Kökümüz Bir" toplantıları düzenleyen liderlerden birinin Nazarbayev olduğunu hatırlatırım.) Bütün Türk ülkelerinde dayanışma talebi içten içe vardır. "İslamcılar" bile Türklerin dayanışmasını, İslâm birliğine giden yol olarak görüyorlar. Okuyun Yeni Şafak'tan Ergün Yıldırım'ın "Turancılık ve İslâmcılık" (20/11/2020) yazısını, Turancılara gelebilmek için, havayı yumuşatmada biraz aşırıya kaçsa da "Turancılık İslâm birliğidir." demeye getiriyor. Hakan Albayrak Karar'da, daha açık yazıyor "İslâmcılık için Turancılık gerek.", diyor. ("İslâmcıyken Turancı mı oldun' diyenlere", 7/12/2020).
Sovyetler yıkıldıktan sonra bütün Türk ülkelerinin aydınları, sık sık bir araya geldiler. Bunlar sınırları yıkalım, devletlerle savaşalım mı, diyorlar? Türk Konseyi kuruldu. Maksadı ne? Macaristan bile gözlemci.
Selahaddin Eş Bey! Tırnağının ucu kadar sevmediğin M. Kemal'ın Turancılık hakkında söylediklerinden haberin var mı? "Turancılık" iddiası yok. Sizin gibi düşünüyor desem, benzetmeye bile razı gelmezsin. Vazgeçtim. M. Kemal'in Nutuk'unun Osmanlı yazısıyla ("Osmanlı yazısı" deyince içiniz titremiş, gözleriniz yaşarmıştır şimdi!) yayınlanmış baskısından aktardığım sözlerini girip okuyabilirsiniz. ("M. Kemal ve Turancılık", Yeniçağ, 3 Eylül 2017)
Hâsıl-ı kelâm Turancılık, "İslâmcılık" için de bir zarurettir
