İstanbul'da iki bakanlık karşı karşıya geldi... İstanbul'da iki bakanlık karşı karşıya geldi...

Türkiye Iran ne zaman güç durumda kalsa hep yardımcı olmuştur.

Özellikle batı kaynaklı ambargolara karşı çıkmış, bu konuda risk aldığı zamanlar dahi olmuştur.

Buna karşılık İran Fars rejimi hep Türkiye'ye husumet içinde olmuştur.

Bazan o kadar ileri gitmistir ki hasım olduğu ABD,AB,İsrail,Suud ve B.A.E.gibi ülkelerle aynı saf da yer almaktan geri durmamıştır.

Türkiye'nin terörle mücadelesine batılı ülkelerin gözüyle bakmayı alıskanlik haline getirmiştir.

Bugün de Karabağ konusunda tarafsız görünmleri samimi değildir.

Türkiye'nin ambargosunu delmek için  Ermenistan'ı Basra Körfezine bağlayan karayolunu açık tutmakla yetinmemiş, birde demiryolu inşasına bağlamıştır.

Suç teşkil ettiği halde işgalci Ermenilere gelen silah yardımına hava sahasını açmıştır.

pkk terör örgütüne yataklık yapmış,  göçmen kaçakçılığı konusunda Türkiye'yi sıkıntıya sokacak girişimlere göz yummuştur.

Simdi de "Sabrımızın bir sınırı var" diyerek Azerbaycan sınırına asker ve savaş malzemesi yığıyor.  

Oysa Azerbaycan ordusu İran sınırını kurtardı. Artık kuzey istikametinde, yani Iran sınırının tam tersi yönde ilerliyor.Daha açıkçası artık İran sınırında bir çatışma olmuyor.

O zaman İran Fars rejiminin sabrını taşıran ne?

Azerbaycan'ın isgal altındaki topraklarını kurtarması mı?

Azerbaycanlı kardeşlerimiz 1990'lı yıllarda Ermenistan karşısında güç durumda kaldığında, toprakları işgale uğradığında "Fars rejiminin sabrı taşmamıştı".

Anlaşılan Türkiye ve Azerbaycan'ın güçlenmesi ve başarısı sadece emperyalistleri rahatsız etmiyor.

Ümmetten zannettiğimiz Fars rejimi de rahatsız oluyor.

"Türk'ün düşmanı dostumdur" anlayışını kendisine ana politika yapan Fars rejimi aklısıra bölgede "tampon bölge" kurmayı amaçlamaktadır.

Türkiye'de meşhur bir söz vardır.

"Gecti Bor'un pazarı"

ALINTI

Editör: TE Bilisim