Andımız'dan Anayasa'ya... Andımız'dan Anayasa'ya...
Başbuğ Türkeş 12 eylül duruşmasında  cuntaya adeta ders vermistir.

"Bu iddianame baştan aşağı yalan ve iftiradan ibarettir.

Siz bizi yargılıyorsunuz.Tarih ise bizi oldugu gibi sizi de yargılayıp hükmünü verecektir.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bağımsızlığını,ülkesi ve millitiyle bölünmezliğini savunma yolunda her gün bir kaç arkadaşımızı şehit vererek mücadele verdik.

Bu iddianame ile biz suçlanmak istenirken,Malesef Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluş felsefesi olan Türk Milliyetçiliği  suçlanmış ve Türk Milliyetçiliği sanık sandalyesine oturtulmuş,dava edilmiştir.

Esefle belirtmek isteriz ki,Turk Milliyetçiliğinin tarihi topyekun suçlu sayilmaktadır.

Bu dava Türk Milleti'nin  ve Türk Devleti'nin hayatında, ölümcül bir yara açmıstir.

Bu yaranın yetkililerce en kısa zamanda tedavisinin,çaresinin bulunmasını canı yürekten temenni ediyorum"

Cunta Devletimizin mahkemesinde ve milletimizin vicdanında yargılanmış ve suçlu bulunmuştur.
 
Ancak darbenin magduru Ülkücülerin yarası 40 yıl geçsede ailelerinin ve bizim kalplerimizde halen kanamaya devam ediyor.

Devletimizin de bu yarayı sarma zamanı bir an evvel gelmeli artık.

Alıntı

Editör: TE Bilisim