Fotoğrafta ucuz ıstakoz kuyruğundaki yerel halkı görmektesiniz Fotoğrafta ucuz ıstakoz kuyruğundaki yerel halkı görmektesiniz
Türkiye, rotasını kaybetmiş bir gemiye döndü, rastgele sürükleniyor.

Yönetim, her alanda kontrolü kaybetmiş durumda.

Dış politikadaki yanlışlardan dolayı  çok ağır bedeller ödemek zorunda kalabiliriz. İçeride ise piyasa başıboş, sokaklar güvensiz, ırz düşmanları adeta fazla mesaide. Kadına şiddet, almış başını gidiyor.
İnsanımızın yaşam hakkı, her yönden tehdit altında.
Covid 19'dan kurtulan, "Şeyh 19"a yakalanıyor.
Açlıktan kurtulan, gece zamlarına yakalanıyor.
Müjde rüzgarlarını, yalan rüzgarları izliyor.
Öyle ki, Karadeniz'de doğalgaz bulduk diye müjdeyi alıp tam "doğalgazda indirim" bekliyorsunuz, geceyarısı %15 zamla karşılaşıyorsunuz. Demek ki, "Türkiye GAZ değil, yolunacak KAZ bulmuş meğer" demekten kendinizi alamıyorsunuz!
Yaratılan yeni ve ideolojik bir “tarih modeli” ile insanımız “hayal aleminde” yaşatılıyor.   
Hangi konuyu ele alsanız, müthiş bir bilgi kirliliği ile karşı karşıyasınız. Yetkililerin bir dediği diğerini tutmuyor.
Büyüme rakamlarımız şüpheli, iç-dış borç rakamlarımız şüpheli, üretim rakamlarımız, ihracat rakamlarımız, enflasyon rakamlarımız şüpheli, hasta ve vefat sayılarımız bile şüpheli. Resmi açıklamalara artık kimse inanmıyor.
Gerçek olan durumlar da yok değil. Mesela, gençlerimizin yüzde yetmişi, fırsat bulsa, gidip bir başka ülkede yaşamak istiyor. Acı ama gerçek…
Bütün bu iç karartıcı tablo karşısında, iktidarın önerebildiği önlemlere bakacak olursak;
Tecavüz mü, kadın cinayetleri mi arttı? çözüm; yayın yasağı!
Salgın mı arttı? çözüm; kural dinlemeyenleri değil,  çocuk, genç ve 65 yaş üstünü cezalandır!
Kasada para mı bitti? çözüm; bir liralık araçtan üç lira vergi al !
Hastaneler dolduysa çözüm; "evinde bekle!" Ama en lüzumlu ilaçları, evinde bekleyen hastaya, üç gün, beş gün gecikmeyle ulaştır.
Bu mantığın adı, “ölen ölür, kalan sağlar bizimdir. Ne haliniz varsa görün ey millet!" mantığıdır.
Marifet, yasak koymak değil denetlemektir.
Marifet, kural koymak değil, uygulamaktır.
Marifet, eleştirmek değil, çözüm önermektir. 

Türkiye'nin çok acil bir "zihniyet devrimi"ne ihtiyacı vardır.

İşte bu nedenlerden dolayı, halkımızın hiçbir siyasi partiye inancı ve güveni kalmamıştır.

Oysa, çözüm yine millette ve meşru siyasi zemindedir. Demokrasiden taviz verilmeden doğrular aranacak, bulunacak ve uygulanacaktır. 

Sözümüz Var Hareketi'nin doğuş ve varlık nedeni de budur.

Yolumuzu biliyor, amaca doğru ve sağlam adımlarla yürümeyi sürdürüyoruz.

Bu zor günlerde, vatandaşlarımızı yurdumuzun dört bir yanında Sözümüz Var Hareketi ile buluşmaya ve birlikte çalışmaya davet ediyoruz.
Saygılarımızla.  

Sözümüz Var Hareketi İcra Kurulu
#SözümüzVarHareketi

Kocaeli / 06.Eylül.2020

Editör: TE Bilisim