Gazeteci Kenan Aydoğdu ve eşi Emine Hanım, korona virüse yakalandılar. Aydoğdu, "geçmiş olsun" mesajıma şöyle cevap verdi:

"Çok sağ ol dostum… İlk gün, 1 kutu hap verdiler. 10 gün boyunca kimse eve uğramadı. Sadece mahallemizin imamı Muharrem Hoca bir kez telefonla arayıp 'Covit Takip Merkezi adına arıyorum. Şayet bir sorun yaşarsanız 112'yi arayın' dedi.

14 gün bir aileyi eve hapsediyorsunuz ama 'bunlar ne yer, ne içer, temizlik maddesine ihtiyaçları olur mu?' diye soran yok. Kendin almaya çıkarsan 3150 lira cezası var. Bu sistem iflas etmiştir."

***

Hastalara, genellikle Faripiravir veriliyor. Bu konuda Prof. Dr. Cankat Tulunay'ın uyarıları var. Tulunay, klinikfarmakoloji sitesinde yayınlanan yazısında, Japonya'da geliştirilen Faripravir'in deney aşamasında olduğunu belirtti ve ilacın yan etkilerini şöyle saydı:

"Testislerde patolojik değişiklikler, sperm hasarı, şok, anaflaksi, pnömoni, fulminan hepatit, sarılık, toksik epidermal nekroliz, Stevens-Johnson sendromu, akut böbrek hasarı, löksit-nötrofil ve trombosit sayılarında azalma, şuur bozukluğu, anormal davranışlar, deliryum, halusinasyonlar, delüzyon, konvülzyonlar, hemorajik kolit."

***

Şimdi buradan, sözü hiç uzatmadan Varlık Fonu'na ve Katar ile yapılan anlaşmalara geçeceğim. Çünkü bu fonun da tıpkı Faripiravir gibi çok ciddi yan etkileri var!

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Varlık Fonu ve Borsa İstanbul'un yüzde 10 hissesinin Katar'a satılmasıyla ilgili soruya, "Türkiye'deki varlıkları Küresel anlamda farklı bir yere oturtmak istiyoruz" cevabını verdi. Erdoğan, Kanal İstanbul projesine hem yerli, hem küresel taleplerin arttığını açıkladı...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise İsmail Küçükkaya'ya "Varlık Fonu'nu niye kurdular? Kime, neyi nasıl satarız diye. Neden borsanızı satıyorsunuz? Katar gelsin borsada hisse senedi alsın. Memlekette satmadığınız yer kalmadı. Kimin malını satıyorsunuz? 83 milyonun malını satıyorsunuz kaça sattığınızı açıklamıyorsunuz. Borsa İstanbul'u niye satıyorsunuz? Saray'ın yarısını bile Katar'a satsalar şaşırmayın. İktidarda kalmak için satmayacakları hiçbir şey yoktur. Cumhuriyet'in bütün fabrikalarını sattınız, ne yaptınız bu parayla?" diye konuştu.

***

Bir de Celal Eren Çelik'in haberalternatif.com'daki "Katar Katar Kuşatma" başlıklı yazısını okumak gerek. Çelik, özetle diyor ki; "Katar adına satın almaları, Katar Yatırım Otoritesi yani Katar Varlık Fonu yapıyor. Bu fonun ortaklarını incelediğimiz zaman hepsinde Rothschild bağlantısı bulunduğunu görüyoruz. Bundan da İngiltere'nin, Katar üzerinden Türkiye'nin varlıklarını satın aldığı sonucu çıkıyor. ABD'nin Suudi Arabistan darbesine İngiltere böyle cevap veriyor…"

Türk üniversitelerinde Suriyeli ve “vatansız” istilası! Türk üniversitelerinde Suriyeli ve “vatansız” istilası!

***

Peki Kanal İstanbul kimin olacak? Erdoğan açıkça, "Türkiye'deki varlıkları Küresel anlamda farklı bir yere oturtmak istiyoruz. Kanal İstanbul projesine hem yerli, hem küresel taleplerin arttı" dediğine göre Kanal İstanbul da Katar üzerinden Rothschild'lere, devlet olarak da İngiltere'ye tescillenecek!

Sonuçta "Türkiye ekonomisi" dediğinizde, Türklerin elinde ne kalacak?

Türklerin sermayesi kediye yüklenmiş… Kuyumcu kalfası, her gün bir altını kediye bağladığı kurdelenin içine sarıp dışarı gönderiyormuş. Sonunda bu altınlarla bir dükkân açmış! Burada ise Türkiye'nin mal varlığı, her gün üçer beşer, Rothschild'lere tapulanıyor!

Berat Albayrak, bu satışlara imza atmak istemediği için mi "Allah sonumuzu hayretsin" diyerek istifa etti acaba? Öyle ya, adı tarihe geçecek...

* Faripiravir, belki ciğerleri temizliyor ama vücutta büyük hasarlar bırakıyor. Vücut, bu hasarları telafi edebilir mi?

* Türkiye, kaybettiği varlıklarını bir daha geri alabilir mi?

Kaynak Yeniçağ: Arslan BULUT

Editör: TE Bilisim