DEM Partili belediyenin ilk toplantısında İstiklal Marşı krizi! DEM Partili belediyenin ilk toplantısında İstiklal Marşı krizi!

Uygur Söylencesinde Alp Er Tonga ile ilgili anlatmalardan üçüncüsü beşiğin ortaya çıkısıyla ilgilidir: “Eskiden beşik yokmus. Efrasiyap dönemine gelindiğinde çocuklar çoğalmaya başlamış. Anneler çocuklara bakmak için çok cefa çekmişler.

Bu günlerden birinde Efrasiyap’ın eşi “Böşük Anne” bir seferde üç çocuk doğurmuş. Padisahın sarayı büyük sevince boğulmus ve üç çocuğa nasıl bakacakları konusunda çesitli yollar göstermişler. Çünkü o dönemde padisahın çocuklarına öz annelerinin bakması ve büyütmesi âdeti varmıs.

Ancak Efrasiyap’ın devletinde o döneme kadar hiçbir kadın birden fazla çocuk doğurup büyütmemiş. Efrasiyap, çocuklara bakma konusunda çok düşünmüş. Sonunda en büyük çocuğuna öz annesi bakmıs. İkinci çocuğuna ahlaklı, faziletli ve temiz kalpli bir kadın bulmuslar ve çocuğa sütanne olmuş. Üçüncü çocuğuna bir ağaç karyola yaparak onun üzerinde belemiş ve bu küçük ağaç karyolaya (çocuğun) annesinin adını (Böşük) vermis.

Böylece beşik dünyada var olmaya başlamış.” Bu anlatmada hem besik kelimesinin kökeni hem de besiğin ortaya çıkısı anlatılmaktadır. Tarihi kaynaklarda Alp Er Tonga’nın babası ve çocukları hakkında bilgiler yer alırken, eşinden bahsedilmemektedir. Bu anlatma da ise Alp Er Tonga’nın eşinin adının “Böşük (Beşik)” olduğu ve üçüz bebek doğurması sonucunda bebeklerden birini ağaçtan yapılan beşikte avutmasından dolayı da beşiğin onun ismiyle adlandırıldığı belirtilmistir.

Özetle Uygur Türkleri arasında beşiğin icadı, sütannenin tutulması ve ilk kez üçüz bebeğe sahip olunması Alp Er Tonga döneminin olayları olarak nakledilmektedir.

Editör: TE Bilisim