Bazı CHP belediyeleri oyuna mı geliyorlar veya oyuna mı ortak oluyorlar acaba? Bazı CHP belediyeleri oyuna mı geliyorlar veya oyuna mı ortak oluyorlar acaba?
Kimya sektöründe faaliyet gösteren sanayiciler, Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Necati Beşirli ile öğretim üyeleriyle toplantı yaptı. Toplantıda Bursa kimya sanayisinin geleceği ve Uludağ Üniversitesi’nin üstleneceği sorumluluklar tartışıldı.

    Türkiye’nin 2023 vizyonunda 500 milyar dolarlık ihracat hedeflediğini, kimya sektörü içinse gelecekte ihracat rakamlarının 55 milyar dolara yükseltilmesinin ön görüldüğünü belirten BTSO Meclis Üyesi ve MÜSİAD Kimya Sektör Kurulu Başkanı İlker Duran, bu hedeflere ulaşılabilmek için öncelikle sektörde alt yapıların hazırlanması gerektiğinin altını çizdi.

    İlker Duran, sanayi şehri Bursa’nın sektörde üniversite-sanayici işbirliğini kurumsal ve sistematik bir yapıda ele alması halinde kimya sanayisinde de yıldızını parlatacağına dikkat çekerek, “Üniversite-sanayici işbirliği sayesinde Bursa, kimyada inovatif çalışmaların yapıldığı kimya üssü haline gelebileceği gibi, sektörde Türkiye’nin 55 milyar dolarlık hedefine de ciddi katkı koyacaktır. Bu sorumluluk sadece sanayicinin değil; AR-Ge desteği ile geliştirilecek ürünler ile de aynı zamanda Bursalı akademisyenlerimizindir.” dedi.

    Kimya sektörünün son dönemde sanayi ve teknoloji ağırlıklı ilerlemesi ile az insanla kıymetli işlerin yapıldığı bir sektör haline gelindiğini belirten İlker Duran, Türkiye’nin kimya sanayindeki mevcut durumu hakkında bilgi verdi. Duran, “Şu an 2012 yılı itibari ile kimya sanayinde 230 bin çalışanımız bulunmakta. Yani bu da istihdamın yüzde 8’ine tekabül ediyor. Sektörün yüzde 83’ünü ise KOBİ’ler oluşturmakta. Bursa özeline baktığımızda ise sektörde çeşitli kollarda irili ufaklı 600 civarında kimyayla ilgili şirket faaliyet göstermekte.” diye konuştu.

    Türkiye’nin 2012’de kimya sektöründe 18 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştirdiğini hatırlatan İlker Duran, “2023 hedefine baktığımız zaman sektör olarak daha çok çalışmamız gerekiyor. Ancak, bir önceki yılın ihracat rakamlarına göre kimya sektörü ihracatında yüzde 20’lik bir artış gözüküyor. Bu artış sektör olarak 2023 hedefini gerçekleştirme anlamında bizi ümitlendiriyor.” şeklinde konuştu.

    MEVZUATLAR, KİMYA SANAYİSİNİN BELİNİ BÜKÜYOR

    Kimya sektörünün sıkıntılarına da değinen Duran, şunları kaydetti: “Bizim en büyük sıkıntılarımızdan bir tanesi alt yapı anlamında mevzuat ve yönetmelikler. Çünkü bu yönetmelikler ve mevzuatlar AB uyum yasaları ile ilgili çok detaylı ve ayrıntılı olmasının yanında ciddi anlamda geniş yaptırımlar da içermekte. Ülke olarak Avrupa'daki gibi bu mevzuatlara uygun bir alt yapıya sahip değiliz. Bu mevzuatlarla ilgili bizim önerimiz yumuşak bir geçiş yapmaları yani bununla ilgili bir ara uygulama yapılsın istiyoruz. Ara uygulamayı yazarken de masa başında değil; sahaya inerek bizlere danışılarak hazırlansın. Yumuşatılmış ara geçiş AB uyum yasalarında geçişte genel ve yerel yönetimlere rehber olsun. Kimya sektöründeki bir diğer sıkıntımız ise sigortacılar. Kimyevi iş yaptığımız için sigortacılar sektörümüzü yüksek risk grubu olarak değerlendirip anlaşmaya yanaşmamaları bizleri sıkıntıya sokuyor.”

    "TOPLUMUN KİMYASALA OLAN OLUMSUZ ALGI KIRILMALI"

    Genel olarak toplumda kimyaya yönelik kötü bir algının olduğunu ve bu algının kırılması gerekli söyleyen İlker Duran şunları kaydetti: “Bir üründe kimyasal olmasın; olduğu zaman kötü bir şey olarak algılanıyor ve organik diye de bir yol tutuluyor. Kimyanın olmadığı bir şey olabilir mi? Mümkün değil olamaz. Bugün günlük hayatta tükettiğimiz ürünlerin yüzde 33 kimyasal maddelerden yapılmış ürünler oluşturuyor. Belki bu yönde yapılacak en iyi uygulama kararınca uygun, kaliteli ürün ve ham madde ile üretim yapmak olmalıdır. Toplumda oluşan negatif algıyı kırmak adına gerek biz sanayicilere ve siz değerli akademisyenlere büyük görev düşüyor.”

    Sanayici olarak İlker Duran’ın fakültelerine gerçekleştirdiği ziyaretten memnuniyet duyduklarını dile getiren Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Naci Cangül, Uludağ Üniversitesi Kimya Bölümü’nün laboratuvar ve teknik donanım anlamında Türkiye’nin ilk 3 üniversitesi arasına girebileceğinin altını çizdi. Prof. Dr. Cangül, “Sanayici-üniversite işbirliği, sanayi şehri ünvanını kazanmış Bursa’da gerçekleştirilemiyorsa bence başka hiçbir yerde hayata geçirilemez. Kimya sanayisinde çalışan 600 firmanın içinde yer alacağı sistematik kurumsal işbirliğini somutlaştırmalıyız. Çünkü düne kadar sanayici-üniversite çalışmaları hep bireysel başvurular şeklinde gerçekleşti. Bursa kimya sanayisinin üniversite ile sistematik ve kurumsal bir işbirliğine girmesi Türkiye’de belki de bir ilk olacak. Bu sanayicinin üretimini arttırması ve çeşitlendirmesi ile maddi kazanç elde ederken, biz üniversitelerinde eksik alt yapılarını tamamlamalarına ve geliştirmelerine olanak sağlayacaktır.” ifadelerini kullandı.

    İlker Duran’ın Bursa’da Kimya Organize Sanayi Bölgesi kurulması adına attığı adımın çok yerinde bir adım olduğunu vurgulayan Uludağ Üniversitesi Kimya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Necati Beşirli ise “Bursa’da böylesi bir organize sanayinin gerçekleşmesi halinde, kimya OSB’si içinde bir kimya kampüsünün de kurulması gerekir. Sanayici-üniversite işbirliğinde, bu kampüs içinde akademisyen ve öğrencilerin, sanayici ile yakın olması Bursa kimya sanayisine ciddi katkı koyacaktır.” dedi.

    Prof. Dr. Beşirli, Merinos’ta yapılması planlanan kimya müzesi ile ilgili de ellerinden gelen her türlü katkıyı koymaya hazır olduklarını sözlerine ekledi.

Editör: TE Bilisim