Haberini İstanbul'da; tam da Kadir gecesi için Sultanahmet Camiine giderken aldım. Tarih 07 Şubat 1979'du...Yıkıldım.. Beyazıt Meydanında taşlara vurdum kendimi... abimdi o benim. Aslan gibiydi. Ne zaman başım sıkışsa hızır gibi yetişirdi.
Tam komünistlerle çatışmaya gireceğiz, baskın yemişiz.. bir bakardım motoruna atlamış, uçarak gelmiş...
Gelişi bile yeterdi köpekleri dağıtmaya... it gibi korkarlardı ondan.
En zayıf zamanında, Kadir gecesinde evinin önünde pusu kurdular. Ben o sıra Gaziantep'te ölüm listelerine alınınca ve evim de riskli bölgede olunca, İstanbul'a sığınmıştım.
Ama o, kalmıştı.
Keşke birlikte geleydik.
Nur içinde yat Ali Çetiner abi... ruhun şad olsun şehidim.
Sevgili Ali abi..
Şu Kadir gecesinde, hatıran için Kadir gecesinde ölenlerin şiirini yazıyorum.
Allah gani gani rahmet eylesin. Mübarek gecenin hatırına senin ve tüm Ülkücü şehitlerimizin kabrine nur yağsın.
Tüm Ülküdaşlarımın da mübarek Kadir gecesi kutlu olsun.
...
Bir Leyle-i Kadirde düşen din için yere
Şu matemli kalbimden o Ülkücü şehide
Saldırtmadın sağ iken mübarek ma’betine
Uzanan el kırılır bu kutsal dine
Yemin ettik Ülküdaş yolumuz yolun olsun
İmansız alçaklardan zafer kimin haddine
Bakma gözlerimize gözden değildir o yaş
Neden ağlayayım sen ölmedin ki Ülküdaş
Övmeyeceğim seni çünkü övgü az sana
Sen ki bayrağım gibi bulandın bir al kana
Düğün gecesi demişti bu ölüme Mevlana
Bir Leyle-i Kadirde kavuştun sen Mevlana
Omuzlarda gitse de Al bayrakta ki naaş
Sana öldün diyemem ölmedin ki Ülküdaş
Seninle din yolunda olmuştuk biz yoldaş
Sen bizi geçtin ama yetişiriz Ülküdaş
Ne tez geldi yiğidim genç yaşta sana hazan
Şehide su ısıttı aklaştı kara kazan
Senin baş ucunda taş bizim gözümüzde yaş
Sen borcunu ödedin sıra bizde Ülküdaş