Suriyeli ve İranlıların nasıl üniversite hocası yapıldığı ortaya çıktı Suriyeli ve İranlıların nasıl üniversite hocası yapıldığı ortaya çıktı
Kimler göçüne benzettim. Millet, kitleler halinde Whatsapp’tan ayrılıp, başka mesajlaşma platformlarına göçüyor.
Sebep?
Whatsapp artık güvenli değilmiş!
65 yaşında bir akrabam arkadaş grubunda bu konuyu tartışmış. Bana soruyor, hangi platform daha güvenli?
“Hayırdır” dedim, “çok mu gizli konular dönüyor sizin grupta?”
“Yok emekli kadınlarız hepimiz, ne gizli konumuz ne olacak?” dedi.
Ben de onu merak ediyorum.

YEMEK TARİFİNİN GÜVENLİK SORUNU
Mesela bir kurumun şoförleri kendi aralarında Whatsapp grubu kurmuşlar, yeni sözleşme teklifini görünce oradan ayrılmaya karar vermişler. Araba sevk ve idaresini Telegram’dan yapacaklarmış artık. Daha güvenliymiş!
Pasta ve yemek tarifi yaptıkları grupta durumu tartışan komşumuz da, kapıda beni görüce fikrimi aldı: “Signal mi, Telegram mı daha iyi?” dedi.
“Valla Signal yemek tarifi konusunda daha iyiymiş” dedim!
Kadıncağıza ne diyeyim, Telegram Rus firmasıymış, sizin yemek tariflerinizi çalabilir mi deseydim !?
Sanırsınız ülkenin yarısı Whatsap’ta özel istihbarat çalışması yapıyor, diğer yarısı devlet işlerini oradan yönetiyor, bir kısmı da nükleer bomba tarifini burada konuşuyor da, bir anda güvenlik açığı ile karşı karşıya kaldılar. Bir panik, bir panik sormayın!

WHATSAPP NASIL PARA KAZANIYORDU MERAK ETTİNİZ Mİ?
Yahu bu Whatsapp bugüne kadar oradaki yazışmalarımızı, paylaştığımız görselleri, bizim kişisel bilgilerimizi sır gibi saklıyordu, hiçbir datamızı kaydetmiyordu, ne oldu da birden böyle bir hainlik yaptı ki bize?
Öyle bir şey yoktu aslında. Whatsapp hep verilerimizi kaydediyordu, bunları satıyordu. Sadece şimdi Whatsapp’ı daha önce satın alan Facebook ile bu verileri paylaşacakmış da onun için yeni sözleşme yapmak istedi. Dürüst çocuklar...
Pardon da hiç aklınıza şu soruyu sormak gelmedi mi? “Yahu bu whatsapp bedava. Reklam da almıyor. Dünyada 2 Milyar insan kullanıyor. Bunca insanın mesaj ve görselini dünyanın her yanına dağıtmak için akıl almaz bir teknolojik ağ, bilgileri saklamak için çılgın depolama sistemleri lazım. Bunlar ne yiyor ne içiyor, parayı nasıl kazanıyor?
Ee senin, benim verilerimi satarak para kazanıyordu.
“Vayy yandık o zaman” diyor şimdi bir kısım insan. Allah bilir neler paylaştılar!

HER YER VERİLERİNİZİ KAYDEDİYOR
Sadece Whatsapp değil ki verilerimizi kaydeden.
“Kim Kardashian son fotoları?” diye sorduğunuz Google, Adana dürüm ve şalgam sipariş ettiğiniz sepet, iki çorap ve bir tişört aldığınız alışveriş siteleri, oyun oynadığınız yerler, hep gülerek selfi paylaştığınız İnstagram ve sahte isimle ona buna küfür ettiğiniz Twitter da dahil, dijital tüm platformlar, siteler, uygulamalar verilerinizi kaydeder.
Anlamadım ben nereden kaçıp, nereye sığınıyorsunuz?
Whatsapp sizin ‘yemek tarifinizi’ görüyor da, Signal, Telegram görmüyor mu sanıyorsunuz?
Tabi her şirket size “vallahi billahi kaydetmiyoruz” deyince inanıyorsunuz sanırım.
Böyle olmadığını, Trump’ın başkan olduğu seçimlerde, sosyal medya verilerinin nasıl illegal ve gizliden satıldığını bir öğrenin. Bununla ilgili Cambridge Analytica isimli şirketin yediği haltları anlatan, “The Great Hack” isimli bir belgesel var Netflix’te, onu izleyin. Bu arada Netlix’te verilerinizi kaydeder!

TELEFONUNUZ KAPALIYKEN SESİNİZ DE DİNLENİYOR
Diyeceğim şu ki, dijital ortamda çıkan her ses, görüntü ve data bir iz bırakır, kaydedilir, depolanır ve bir istatistiğin parçası olur.
Bu şuna benzer: Dünyanın yeni petrolü veri depolamadır. Şimdi bir petrol şirketi, yerden çıkan bir petrolü depolamıyoruz dediğinde nasıl inandırıcı gelmiyorsa, veri depolamıyoruz diyen şirket de aynıdır.
Sadece verileriniz değil, sesleriniz de dinleniyor ve analiz ediliyor. Hatta bunun için telefonla konuşmanıza da gerek yok.
Başıma geldi. Üsküdar çarşısında eşim ben ve küçük kızım yürüyoruz. Eşim dedi ki, “tost makinesi alalım, çocuk tost seviyor”. Bunu konuşurken o esnada telefonuma bir SMS düştü. “Arçelik tost makinelerinde % 30 indirim”. “Aa bak indirim varmış, hemen alalım” dedim. Ve Arçelik bayine girip aldık. Jeton evde tost yerken düştü: Bizi dinliyorlarmış.
Google’ı cep telefonunuza yüklerken yüzlerce sayfalık bir kullanım sözleşmesi sunuyor size. İçinde, mikrofonunuza erişim hakkı ve verilerinizi iş geliştirmede kullanma hakkı isteyen madde de vardır. Siz de “hay hay ne demek kabul ediyorum” diye bir tuşa basarsınız.
İşte o andan itibaren Google sizin telefonunuz kapalı olsa da mikrofondan konuşmalarınızı dinler, orada geçen kelimeleri analiz eder ve bu veriyi satar. Arçelik böyle tost makinesi sattı bana.
Bu duyulunca, Google bir açıklama yaptı, “evet dinliyoruz ama kaydetmiyoruz İsa adına yeminle.” Tabi biz de, “Noel babanın külahına anlat sen onu” demeliyiz bu durumda.

VERİ KAYDETMEYEN ÖNEMLİ PLATFORMLAR
Yazı uzadı bak görüyor musunuz?
Şunu diyeceğim son olarak, sakin olun. Paylaşımlarınız başınızı derde sokacak şeyler değilse panik yapmayın.

Hangi platforma giderseniz gidin, durum değişmeyecek. Sadece biri daha az güvenli, diğeri bi tık daha güvenli olabilir. Sonuçta sizin attığınız bir mesaj, telefonunuzdan çıkıp, o platformunun sunucularına girmeden, dumanla gitmiyorsa, mesajınız bir yerde kaydediliyor demektir.
Kaçacak yer yok, boşuna uğraşmayın.
Size bir jest yapayım, veri kaydetmeyen platformları söyleyeyim:
Bilgi edinmek-Kitap
Mesajlaşma-Mektup
Alışveriş-Bakkal
Görüntülü konuşma-Yüz yüze
Oyun-Sokak
Müzik dinleme-Radyo
Film izleme-Sinema

 KEMAL ÖZTÜRK 

Editör: TE Bilisim