DİZBOYU ALÇAKLIK
Atina'daki Sintagma Meydanı ve Yunanistan parlamentosu önündeki meçhul asker anıtında gerçekleştirilen törenlere geleneksel kıyafetler giymiş iki Pontus kökenli kişinin de eşlik ettiği görüldü. Gösterinin ardından anıta ‘353 bin’ yazılı çelenkler bırakıldı. Hazırlanan afişlerde de Lenin’le yan yana gösterilen Mustafa Kemal fotoğrafının üzerine çarpı işareti atıldı.
PKK/PYD/HDP ORADA
HDP’lilerin de desteklediği Yunan yalanlarının gündeme getirildiği törenlere PKK ve PYD’den de katılım sağlandı. Türklerin Anadolu’daki Rumlara ‘soykırım’ uyguladığının öne sürüldüğü etkinliklere Syriza Milletvekili ve Parlamento Başkanı Zoi Konstantopulu’nun yanı sıra Turizm Bakanı Elena Kuntura, Ermenistan meclis başkan yardımcısı ve Atina'da görev yapan Ermenistan, Çek Cumhuriyeti ve Kıbrıs Rum Yönetimi elçileri de katıldı. Sintagma Meydanı'nda kurulan anma çadırında da 1914-1923 arasında 353 bin Pontuslu Rum’un soykırıma tabi tutulduğu iddia edildi. Yunan Parlamentosu, 24 Şubat 1994’TE 19 Mayıs'ı sözde ‘Pontus Soykırımını Anma Günü’ ilan etmişti.
O RAPORLAR AÇIKLANSIN
Yunan işgali esnasında batı şehirlerimizde yüz binlerce masum Anadolu köylüsünün Yunan işgal güçlerince camilere doldurularak canlı canlı ateşe verilmesi, hamile hanımların karınlarının yarılması gibi Yunanlıların işlediği insanlık ve savaş suçlarını araştırmak üzere İsmet İnönü tarafından görevlendirilen Halide Edip hanım ve ekibinin hazırladıkları raporların Türkiye düşmanlarına verilecek en güzel cevap olduğu düşünülüyor.
YUNAN ZULMÜ
Halide Edip’in Başkanı olduğu araştırma komisyonunda Yusuf Akçura, Yakup Kadri ve askeri uzmanlar da yer almıştı. Bir de fotoğraf uzmanı bulunan ve Yunan mezaliminin görüntülerle de belgelendiği komisyonun raporlarının bugün Genelkurmay arşivlerinde bulunduğu sanılıyor. Genelkurmay’ın, söz konusu raporların uygun bölümlerini bir an önce dünya, Batı ve Türkiye kamuoyu ile paylaşması bekleniyor.
İNÖNÜ İSTEMİŞTİ
Zira komisyonu kuran İnönü de, büyük bir acı içerisinde, “Birliklerden gelen bilgiler çok üzücü… zulme uğramış köyleri dolaşın, sağ kalanları dinleyin, ayrıntılı bir rapor hazırlayın. Batı dünyası, Anadolu'yu uygarlığa açmak için geldiğini iddia eden şu haydut sürüsünün neler yaptığını öğrensin” demişti.
VAHŞETİ AŞMIŞTI
Önceleri “Suçlu millet yoktur, suçlular vardır..” şeklinde düşünen Halide hanım, ‘faciayı çok tarafsız ve sakin incelemek’ istediğini söylemiş; ancak şahit olduğu ‘vahşet’ karşısında yine ilk patlayan kendisi olmuştu. Halide Edip, incelemeleri neticesi, “Yunanlıların hareketleri, aklını kaçırmış insanların hareketleri gibiydi... Tutumları bütün vahşet ölçülerini aşmıştı. Yunan ordusu, Sakarya'nın doğusunda bulunduğu her yeri çöle çevirmiş, kana boğmuştu” fikrine gelmişti.