Eski ATO Başkanvekili Mehmet Aypek koruması tarafından öldürüldü Eski ATO Başkanvekili Mehmet Aypek koruması tarafından öldürüldü
‘ETNİK VE MEZHEPSEL AYRIŞTIRMA’

Sadece sonuçlarına bakarak söyleyelim:
Ülkede son 14 yıldır Kürt ve Alevi kimliklere vurgu yapılıyor; bu yetmiyor Ermeni, Nasturi, Süryani, Keldani… diye sıralanıyor… Ve her fırsatta ileri demokrasi örtüsüyle bu vurgu güçlendiriliyor.
Strateji dilinde bunun adı; Etnik ve mezhepsel ayrıştırmadır!

‘KAPİTÜLASYONLAR’

Yine ülkemizde… Bankalar satılıyor, toprak satılıyor, fabrikalar satılıyor, madenler, limanlar, yollar, köprüler satılıyor… Ve satışı yapılan kaynakların yönetimi %51 hisse devriyle bir şekilde yabancıların eline geçiyor…
Ekonomide bunun adına, Türk tarihi açısından, kapitülasyon denir!

‘DEVŞİRME ZİHNİYETİ’

Ve yine ülkemizde… Özel okullar açılıyor, ta anaokulundan üniversitelere kadar…
Özel okul açmak için özel vakıflar kuruluyor… Ve bu özel okullar eliyle çocuklar zekasına göre seçiliyor, en zekileri burslu olarak alınıyor… Devlet okullarına ise geri kalanlar gidiyor…
Yani eğitim ve öğretim milliden çıkıp özelleşiyor…
Eğitim ve öğretim stratejisinde bunun adına; gelecek nesillerin akıl yönetimini ele geçirmek denir!

‘BORÇLANDIR VE YÖNET’

Öte yanda… Bankalar yabancılara satılıyor… Ve halk rengarenk kredi kartlarıyla hatta bir zamanlar bakkal dükkanları önünde serbest dağıtılan kredi kartlarıyla borçlanmaya teşvik ediliyor… Bu yabancı bakanların karı milyarlarca doları aşıyor, buna karşılık halk milyarlarca dolar borçlandırılıyor…
Sosyo-ekonomik stratejide bunun adı; önce borçlandır sonra yönet’tir!

‘KİMLİKSİZLEŞTİRME’

Dahası…
Ülkenin anayasası var… Bu anayasaya göre milletin adı: Türk! Ama… Son 14 yıldır ülkede Türk ulus-devlet kimliği tartışmaya açılıyor… Türk demeyelim, ‘Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı’ diyelim ya da kısaca ‘Türkiyeli’ diyelim lafları boyu aşıyor…
Siyasi stratejide bunun adına; bir ulusu ‘kimliksizleştirmek’ denir!

‘KORKU İLE SİNDİRME’

Ve dahası…
Ülke 30 yıldır terörün pençesinde inliyor… Adı PKK olan bu küresel yapı en başta ABD, yanında AB ve yanında Rusya ve derken Barzani ve PYD ile ittifak kuruyor…
Bu yapının ta başından beri bu küresel ilişkileri biliniyor… Bu yapının yeri, ini, medyası, siyasi ve mali ayakları, hepsi biliniyor… Ama ülkede siyaset bu işi kökten çözmek yerine, bu küresel yapıyı muhatap alıyor… Pazarlık yapılıyor…Ve terör yine de son hızla devam ediyor…
Bunun adına stratejide; korku ve endişe ile halkı sindirmek denir!

‘ÖRTÜLÜ İŞGAL’

Dahası…
Kıbrıs’ta Türkler unutuluyor ama Rumları AB üyesi yapan anlaşmanın altına imza atılıyor…
Yunan, Ege’deki adalarımızı işgal ediyor ama siyaset bu işgali görmezden geliyor…
Ülkede evlerin altında kilise ve havralar açılırken, tarihi harabeler büyük paralarla restore edilip ayinlere ev sahipliği yapılırken, ‘mütekabiliyet’ deyip hemen yanıbaşımızdaki Yunan’da aynı işlerin yapılması için harekete geçilmiyor…

‘CUMHURİYET VE ATATÜRK’

Ve Atatürk…
Cumhuriyet’in kurucuları ülkede tartışmaya açılıyor… Cumhuriyet’in tapusu senedi Lozan tartışmaya açılıyor… Cumhuriyet’e karşı isyan edenlerin ise heykelleri dikiliyor…
İnanınız… Tüm bunları baştan beri yaşadığımız tarihsel olaylarla yan yana getirdiğimde görebildiğim; bu siyasetin bire bir İsrail- ABD plan ve projeleriyle örtüştüğüdür!
Bu siyaset, Haçlı-Sion siyasetiyle bire bir örtüşüyor…

‘HAÇLI SİON DARBESİ’

Size iki yüzyıllık küresel bir siyaseti tek sayfada açık açık anlattım.
Geldiğimiz bu noktada mutlaka Allah’ın insanoğluna bahşettiği en büyük lütfu olan aklın olduğu her bir insanımızın bu yaşanılan hakkında elbet bir düşüncesi vardır, olmalıdır da…
Önümüzde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin varlığını ve bekasını hedef almış bir küresel siyaset var. Bu küresel siyaset iç mihraklar eliyle kendine destek bulmaktadır. Bu iç mihraklar çökertilmeden dış mihraklarla mücadelenin hiçbir etkisi olmayacaktır.

Bu gerçek şu anda apaçık karşımızda duruyor…
Şimdi bana sorsanız, Türkiye’de gelmiş geçmiş en büyük darbe budur, Haçlı-Sion gölgesinde hala devam ediyor… İşte bu Haçlı Sion ittifakına da evanjelizm diyorlar…

Erdal Sarızeybek




Editör: TE Bilisim