AKP VE DEMOKRASİ SINAVI

Yıllarca vesayette savaş açtığını ilan ederek geniş kitleleri arkasına sürükleyenler -kaderin cilvesi- bugün kendi içlerinde pos-modern darbeyle hükümeti devirebiliyorlar. Hem de halkın iradesiyle büyük başarı kazanarak gelen bir genel başkanı devirerek yapılıyor. Bunun neresinde demokrasi teamülleri, halkın iradesine saygı ve kuvvetler ayrılığı vardır?  Bu ülkede yıllarca üniversitelerin hukuk fakültelerinde kuvvetlerin ayrılığı prensibinin modern devletlerin neden vazgeçilmez ilkesi olduğu hep işlendi. Hukuk fakültelerini de bu saatten sonra kapatalım derim.

AKP iktidarı sayesinde devlet mekanizması tam anlamıyla çökmüştür. Sayın Cumhurbaşkanının halkın iradesiyle seçilmesi birçok şeyi alt üst etti.(Her şeye karışma anlamında dedim) Artık yürütme erki ve AKP aleni bir şekilde Sayın Cumhurbaşkanının tasarladığı yapılara dönüştü. Pos-modern darbelere tepki gösterenlere sormak lazım Ahmet Davutoğlu’na istifayı sunduran zihniyet ile 28 Şubat sürecinin jakobenci anlayışı arasında ne fark vardır? Yoksa “bizim çocuklar yaptıysa iyidir” diyen zihniyetle aynileştik mi?

Evet, AKP hükümetine Beştepe ayarı ile bir darbe yapılmıştır. Herhangi bir tevil bu durumu ortadan kaldırmayacaktır. Hükümetin işleyişi ya da Hükümet ile Beştepe arasındaki sıkıntıları tartışmıyoruz. Mutlaka her iki tarafında kendilerine göre haklılık yönleri olabilir. Ama biz bu yapılanın şekil bakımından modern bir devlette olmaması gereken bir darbe olduğunu vurguluyoruz.

Sonuç itibariyle Sayın Ahmet Davutoğlu kabinesine darbe yapılmıştır.

 

MHP VE DEMOKRASİ SINAVI

MHP yönetimi, uygulamaları ve duruşu ile demokrasinin bütün kültürünü yerle bir etmiştir. Sayın Bahçeli parti kurullarının bütün yetkisini eline alarak zaten demokrasiyle bir bağının olmadığını göstermiştir. Ülke hergün yeni ve sarsıcı olaylarla karşılaşırken şöyle bir Sayın Bahçeli’nin uygulamaları konuşmaları ve duruşuna bakın! Hangisinde ülke ile ilgili bir mesaj duruş ya da çözüm getirici öneri vardır?

Türkler kakafoniyi sona erdirmelidir! Türkler kakafoniyi sona erdirmelidir!

Son seçimden sonra bir sefer dahi kurullarını toplayıp hezimeti değerlendirmeyen, ondan kaçan ve var olan sürdürülemez durumu eleştirenleri hain ilan eden bir ruh hali var karşımızda. Sayın Bahçeliye göre onun hezimetlerini kabullenmeyen, onun gaflet derecesindeki uygulamalarına karşı çıkan herkes haindir. İyi de sen ne yapıyorsun diye sormazlar mı? Ey Sayın Bahçeli! Ülkücüler alanda camiayla bütünleşirken sen nerede ve kiminle bütünleşiyorsun?

Yazmamak için çok direndik, yanlışta olsa “kol kırılır yen içinde” dedik yaptıklarını yuttuk artık yeter!

Ülkücü camiaya 12 Eylül yönetiminin bile yapamadığı çileyi, hezimeti, ötekileştirmeyi, hakareti ve aşağılamayı ülkücü iradenin vermiş olduğu yetkiyle yaptın. Biz kahredende budur.

Rahşan Ecevit’in davamıza hakaretini yutarak camiamızı herkesin önünde küçültün, tepside sunulan Başbakanlığı elinin tersiyle iterek Rahşan’ın saldırısına bizi maruz bıraktın, Bebek katili ve meşhur af yasasıyla temel dinamiklerimizi sarstın yetmedi Ali GÜNGÖR gibi bir ülkü devini harcadın. O çıkardığın afta ülkücüler değil marksistler çıktı. Yine davaya değil başkalarına icraatların yaradı. Cumhurbaşkanlığı seçiminde daha sonra size Anayasa kitapçığını fırlatacak şahsiyeti tercih ettin.

Kurultayları, konserleri, seminerleri yasaklayarak bu davaya en büyük darbeyi vurdun. Allah aşkına MHP düşmanı bir hareket MHP’ye saldırsa sizin verdiğiniz kadar zarar verebilir mi?

Kötü ve beceriksiz yönetim anlayışlarınıza karşı çıkanları paralelci, hain ajan provokatör ila ettiniz. Şuan bile o mekânı terk etseniz dahi bu camia yaptıklarınızı hiç ama hiç unutmayacaktır. Bundan emin olun.

Aksiyoner bir davayı refleks harekette dönüştürdünüz mutlu musunuz?

Size rağmen bu hareket, bu camia kendi milli dinamikleri üzerinde bu kutsal davayı temsil etmeye ve layık olduğu yere getirecektir.

Türk milliyetçiliğinin öznesi Türk milleti iken sizin sayenizde Türk milliyetçiliği kapalı kapılar arkasında yoz stratejilerin malzemesi oldu. Demokrasi insanoğlunun aklıyla ulaştığı en ideal sistem iken siz demokrasiyi MHP kurullarından atarak keyfi ve monokrasi denilen bir yönetim anlayışını camiaya dikte ettirmeye başladınız.

Türk milliyetçiliği şahıslara, yönetimlere endekslenmeyecek kadar derinliği olan büyük bir davadır. Bu dava bu camia bu badireleri de aşacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

AKP yeni bir durumla karşı karşıyadır. Büyük ihtimalle kabine değişecek ve yazın baskın bir seçim olabilir. Sayın Bahçeli acaba AKP iktidarının pekişmesi için  MHP’yi böyle dağınık ve zayıf durumda mı seçime götürmek istiyor? Sormadan duramıyoruz,  Yapılanlar bizi böylesi düşüncelere sevk ediyor maalesef.

Editör: TE Bilisim