Gerekçe olarak, Erdoğan'ın hastalığı ve Abdullah Gül'ün prensip kararı gösteriliyor.
Cumhurbaşkanı son Diyarbakır mitinginde ses kısıklığı yaşıyordu, hastalığı mitinge katılmasını engellemiş olabilir. Şimdi herkes bu günlerde Cumhurbaşkanının herhangi başka bir etkinliğe katılıp katılmayacağını merak ediyor. Eğer katılırsa hastalık nedeniyle Kayseri'ye gitmeme kararı soru işaretleri doğuracak.
Öte yandan Abdullah Gül cephesinde ise, prensip olarak siyasi toplantılara katılmama kararı aldığı gerekçe gösterilerek memleketindeki mitinge katılmayacağı belirtiliyor. Ancak hemen her açılış programında yer alan Gül'ün büyük siyasi şovlar yapıldığı halde bu toplantılara katılıp, şimdi prensip kararı aldığını belirtmesi zihinlerde soru işareti doğurdu. Üstelik, basına yansıdığı kadarıyla en son Binali Yıldırım'ın düzenlediği referandum ile ilgili "görüş alma" toplantısında, Abdullah Gül, Bülent Arınç ve Cemil Çiçek gibi isimlerin önerilen sisteme muhalif oldukları ifade edildi.
Abdullah Gül'ün kalesi sayılan Kayseri'de referandum mitingine katılmaması hangi gerekçe ile açıklanırsa açıklansın, Kayseri'deki Evet oylarına olumsuz yansıyacaktır değerlendirmesinde bulunuldu. En azından referandumun AKP'nin tezinde olduğu gibi hayati bir beka meselesi olduğuna dair Abdullah Gül'ün yerleşik bir inancının olmadığının göstergesi gibi duruyor. Yoksa ne yapar yapar katılırdı. Eğer denildiği gibi hayat memat meselesi ise, prensip kararları bozulabilirdi. Böyle bakınca AKP'de derin bir çatlağın oluştuğu izlenimi doğuyor.
Editör: TE Bilisim
