Akşener, Başbakan Erdoğan'ın bir tarafta bir grubu terör örgütü olarak nitelerken asıl terör örgütü ile sarmaş dolaş olduğunu savunarak,"Hani Apo ile görüşme yapmak şerefsizlikti? Hani Apo ile görüşme yapan şerefsizdi? Ne diyeceğiz biz şimdi sana? Bir tarafta Abdullah Öcalan 'ın, bebek katilinin "anlaştık biz 10 bin kadro istiyorum büyük şehirlerden" diyen ses kayıtları. 10 bin kadro. 10 bin kadro neye tekabül ediyor biliyor musunuz? Kandil'de ki 10 bin kişiye tekabül ediyor." dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İstanbul Milletvekili, eski İçişleri Bakanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Meral Akşener seçim çalışmaları kapsamında seçim bürosu açılışı için Zonguldak'ın Ereğli ilçesine geldi. Yoğun katılımın gerçekleştiği halk mitinginde halka hitap eden Akşener, Hizmet Hareketi'ni terör örgütü olarak tanımlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'a Abdullah Öcalan görüşmesini hatırlattı. Akşener, "Tutturdu bir paralel. İnsana sormazlar mı kardeşim 11 yıldır uyudun mu? Sen bostan korkuluğu musun? 11 yıldır bu ülkeyi yönetiyorsun. Türkiye' de paralel yapı varmış. Türkiye'de terör örgütü varmış. Bir tarafta bir grubu terör örgütü olarak nitelerken asıl terör örgütü ile sarmaş dolaşsın. Hani Apo ile görüşme yapmak şerefsizlikti? Hani Apo ile görüşme yapan şerefsizdi? Ne diyeceğiz biz şimdi sana? Bir tarafta Abdullah Öcalan'ın, bebek katilinin "anlaştık biz 10 bin kadro istiyorum büyük şehirlerden" diyen ses kayıtları. 10 bin kadro. 10 bin kadro neye tekabül ediyor biliyor musunuz? Kandil'de ki 10 bin kişiye tekabül ediyor. Dün dedi ki, görüşen şerefsizdir, bugün diyorsun ki, devlet görüşür. Yarın bu 10 bin kadro için ne diyeceğini, bu millet merakla bekliyor. Şimdi Ereğli'de oy kullanacaksınız, 30 Mart'ta. Bir tarafta BDP eş başkanları, her gün 31 Mart'tan itibaren özeklik ilan edeceklerini anlatıyorlar. Çıt yok, çıt yok." diye konuştu.
30 MART SEÇİMLERİ ERDOĞAN YÜZÜNDEN KORKU FİLMİNE DÖNDÜ
30 Mart seçimlerinin Türkiye için Sayın Başbakan'ın eliyle korku filmine döndüğünü belirtene Akşener konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sayın Başbakan'ın meydanlarda ki konuşmalarını, sesinin tonunu, bağırışını, her gün birisini azarlayışını her gün toplumun bir kesimini azarlayışını izlettirin çocuklarınıza, izlettirin küçük çocuklara, inanın ağlıyorlar. Korkuyorlar ve ağlıyorlar. Şimdi, bir ülkenin başbakanı, bu ülkenin refahından sorumludur.
Bu ülkenin kardeşlik hukukunun, muhafazasından sorumludur. Bu ülkenin, gençlerine iş bulmaktan sorumludur. Bu ülkenin güvenliğini sağlamaktan sorumludur. Bu ülkenin insanlarının can güvenliğini sağlamaktan sorumludur. Bakın, bakayım yapıyor mu? 17 Aralık hırsızlık ve yolsuzluk soruşturmasından itibaren işler, endazesinden çıkmıştır. 17 Aralık'ta hırsızlık ve yolsuzluk soruşturmasının ortaya saçtığı o ses tapeleri, ses kayıtları ve konuşma tapelerine baktığınız zaman, her birinin bir de üstüne üstlük hakim kararı ile dinlenmiş bu hırsızlık ve yolsuzluk eylemlerinin gereğini yapmak yerine Sayın Başbakan, polisleri savcıları çil yavrusu gibi dağıtmakta çareyi bulmuştur." şeklinde konuştu.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İstanbul Milletvekili, eski İçişleri Bakanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Meral Akşener, konuşmasının ardından partililerle selamlaşarak ilçeden ayrıldı.
CİHAN
Editör: TE Bilisim
