“Gümrüğe beyan edeceğiniz mal var mı?” diye sorarlar, “yok” der.
Alman polisleri, bizim havalimanı polisleri gibi sırıta sırıta hatıra fotoğrafı çektirelim mi abi demezler, “bavulu aç” derler.
“bavulu aç” derler.
İki tane Rolex çıkar.
50'şer bin eurodan iki Rolex.
Şırrak…
Kaçakçılıktan gözaltına alınır!
Deliller incelenir.
140 gün hapis cezası verilir.
“İstersen gir içeri 140 gün yat, istersen paraya çevirelim” derler.
“Para cezası olarak ödeyeyim” der.
“Hay hay” derler, “kaç para maaş alıyorsun, günlük gelirin kaç paraya denk geliyor?” diye sorarlar.
Günlük gelirini 1785 euro olarak beyan eder.
1785 euroyu 140'la çarparlar.
250 bin euroyu geçirirler efsaneye!
Saatler 100 bin euro.
Cezası 250 bin euro.
Neyse, 250 bini öder, “artık gidebilir miyim?” diye izin ister.
“Dur hele bakalım” derler.
“Sen bu saatleri kaç paraya satın aldın?” diye sorarlar.
Faturayı göstermesini isterler.
E fatura yok.
“Hediye edildi” der.
“Şeyh verdi” der.
E iyi yapmış derler.
Almanya özgür bir ülke.
20 bin eurodan pahalı hediyeye yüzde 30 vergi ödemek zorundasın.
Ödemeyeni oyuyorlar, hepsi bu.
Bi 30 bin euro da burdan geçirirler milli efsaneye!
Onu da öder, “artık gidebilir miyim?” diye izin ister.
“Dur hele bakalım” derler.
Almanya'da 90 günden fazla hapis cezası alırsan “sabıkalı” oluyorsun, paraya çevirdim falan nafile, istersen hayırsever Rıza Sarraf gibi altına çevir, gene olmuyor, sabıkanı sıfırlayamıyorsun.
Katar'dan alınan alt tarafı iki hediye kol saati, 280 bin euroya, kaçakçılık sabıkasına ve ömrü boyunca taşıyacağı utanca malolur.S. K. alıntı
Editör: TE Bilisim