Almanya'da Türklerin yanısıra birçok millete mensup insanlarda yaşamaktadır. Fakat yabancılarda ağırlık türklerden yanadır.
Almanya'da yaşayan diğer milletlere mensup insanlarla aramızdaki tek fark, diğer devletler insanlarını Almanyaya gönderirken kilisesi, okulu, öğretmeniyle beraber göndermiş, bizlerde ise malesef böyle bir kaygı ve tasa olmamış. Sadece insanlarımızın mesleğine ve sağlık durumuna bakılarak kurbanlık koçlar gibi yaban ellere gönderilmiş. Bu insanların dini ihtiyaçları, öğretim ve eğitim sorunları malesef kimsenin umurunda bile olmamış.
Diyanet Teşkilatımızdan din adamlarımız, türk dili eğitimi veren öğretmenlerimiz malesef 1985 yıllarından sonra gönderilmeye başlanmıştır. Yeterlimi, kesinlikle hayır, bazılarının da gönderiliş sebebleri, hizmet amaçları elbette çok farklı, buradaki insanımıza hizmetten çok gönderenlere hizmet etmektir.
Anadoludan kopup Avrupanın göbeğine gelen insanlarımız elbette boş durmadılar, devletimizin elini uzatmasını beklemek yerine kendi imkanlarıyla, çabalarıyla dernekler kurdular, bir odada olsa ibadet edebilmek için camiler açtılar. Her bölgeden ve yöreden insanlarımız In buralarda toplanmasını sağladılar. Birlik olarak yabancı bir ülkede müslüman Türk olarak yaşamanın kalabilmenin mücadelesini verdiler. Bugün halada dahada güçlü bir şekilde vermeye devam ediyorlar.
1980 yıllarında ikinci kuşak olarak bizler Almanya'ya geldiğimizde babalarımız birçok dernek ve camileri çoktan açmışlardı.Allah onların cümlesinden razı olsun. Bizlere temelleri atılmış, birçok dernek ve cami teslim ettiler.
Baden Württemberg Eyaletinde ilk kurulan Ülkü Derneği "SINDELFINGEN ÜLKÜ OCAĞI "dır.Kuruluş tarihi 1969 yılıdır. Bizlerinde sonradan tanıdığımız Kemal Sarıkaya, Necati Altınsoy gibi ilk derneklerimizin kuruluşunda büyük emekleri geçen bütün büyüklerimizi minnetle yad ediyorum, çoğu ahirete intikal etti hepsine Allah'tan rahmet diliyorum, kabirleri nur mekanları cennet olsun.
Stuttgart Türk Milli Kültür Cemiyeti, şimdiki adıyla STUTTGART ÜLKÜ OCAĞI'nın kuruluş yılıda 1975 tir. Kuruluşunda emeği geçen, gece gündüz durmadan calışan, derneğin kirası ödenemediğinde çoluk çocuğunun rızkını terettütsüz dernek için veren cümle Ülkücü Ağbilerime sonsuz teşekkürler ediyorum. ALLAH sizlerden razı olsun, birçoğunuz bu dünyadan göçtünüz, emekleri olup Anavatana döndünüz, sizlerin emeklerini, hizmetinizi, cefanızı unutmak ne mümkündür.
Sizler, Almanya'da yaşayan türklere ata elini, ana şefkatini, baba merhametini gösterdiniz. Devletin bir köşeye fırlatıp attığı, ne haliniz varsa görün dediği, başınızın çaresine yine siz bakın dediği, esen rüzgarlar gibi her yöne savrulan Türk insanımızın sığınacak yuvası oldunuz. Açtığınız yoldan binlerce insan yürüdü, açtığınız camilerde ibadetler yapıldı, Kur'anlar hatmedildi, herkese yardım eli uzatıldı, müslüman türkü sokaklardan, kahve köşelerinden, hertürlü şer odaklarından korudunuz. Almanyada Müslüman Türk gibi yaşamanın, kalabilmenin enbüyük mücadelesini veren ALPERENLER oldunuz.
Bu arada yeri gelmişken sizlere ve bizlere Milli ve Manevi duyguları aşılayan, hayatını Türk Milliyetçiliği Davasına vakfetmiş, yüzyılımızın enbüyük Başbuğu Rahmetli Liderimiz BAŞBUĞ ALPARSLAN TÜRKEŞ BEY'ede nekadar şükran duysak azdır. O ki; eline meşaleyi alıp gönüllerdeki ÜLKÜCÜLÜK ateşini yakmamış olsaydı, bu Ocak'lar tütmez, Ülkü Bayrağı dalgalanmaz, kalplerde ÜLKÜ sevdası olmazdı.
BAŞBUĞ ALPARSLAN TÜRKEŞ ' e Türk Milleti olarak ne kadar teşekkür etsekte azdır. Bugün O'na nekadarda ihtiyacımız vardır. Babasız yetim çocuklar gibi herbirimiz biryana savrulduk. O'nun "EVLADIM " diyerek sözlerine başlayıp, sesindeki baba şefkatini, verdiği güveni ve telkini ne kadarda arar olduk.
Mevlam gani gani rahmetiyle muamele eylesin, kabrin nur mekanın cennet olsun. Allah'ın izniyle bizlere emanet ettiğin Türk Milliyetçiliği Davası gönülden gönüle, nesilden nesile herdaim yaşayacaktır.
(devam edecek)
Ömer Aydın
Editör: TE Bilisim
