DP sonrası iktidarlar bu rotadan ülkeyi çıkaramadan adeta kısmen gizli bir eyalet muamelesine maruz kaldık.Askeri cuntalar darbeciler ardı ardına ülkeyi dipçik darbesi ile türlü maskelerle o konumda tutmanın manevraları ile meşgul oldular. Gelen iktidarlar az veya çok askeri sivil çok büyük ölçüde sam amca rotasında ülkeyi oyaladılar. Yerli milli bu toprakların projeleri alçakça saldırılara uğramış önleri kesilmiş ihtilallere darbelere cuntalara muhatap olmuştur. Müttefik balonu ile yedekte tutulan askerinden etinden budundan istifade edilen Kurbanlık ülke muamelesi gördük.ABD ile aynı ittifak sisteminde olmamıza rağmen kanlı Marksist Kürtçü Ermeni tezlerini savunan eşkıya ile pazarlığa oturtulduk. Kürdistan yolunu açan bu dayatma pazarlığın dayatmanın adı barış olmuştur.
Hiç kimse ABD ve AB ülkelerine etnik siyaseti siz kendi ülkelerinizde niçin yapmıyorsunuz diye soramadı.Soranları hep dar ağaçlarına götürüp türlü hile komplo ve tezgahlara uğrattılar.İşte bu babayiğitleri ülke bulmadığı müddetçe onurumuzla oynanmaya yeni Ebu gureb cezaevi sahnelerini yaşamaya mecbur kalırız. Biz her millet ve ülke gibi bu topraklarda,her milli ve mukaddes değerimizle birlikte bir ve bütün özgür olmak istiyoruz. Buna başka milletler gibi hakkımız yok mudur? Etnik hesapla buna karşı çıkan,çanak tutan ve mani olan aynı tuzak ve tezgahta bedel ödemeye mecbur ve mahkum olur. Ülkenin karşılaştığı tehlike ve tehditlerin bir çoğunun arkasında kurtuluş savaşı öncesi Türk milletine dayatılan isteklerin rövanşı vardır.Dünya'da etnik ameliyata alınan ülkelerde yapılanların aynısı ülkemizde yapılmaya ve ülke süratle bölünmeye gidiyor. Bugün yaşananlar tesadüfen olan gelişmeler değildir.Milli tarih şuurundan yoksun, meseleleri sadece dini hassasiyet maskesi ile değerlendirmek, mübarek dinimizi bu küresel ameliyatta toplumsal destek için narkoz olarak kullanmak ülkenin en büyük handikapıdır.
Editör: TE Bilisim
